Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Zirvesi'ne katılmak için gittiği Mısır dönüşü uçakta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığının (AFAD) Suriye'de devrik lider Beşşar Esed'in işkence merkezi başkent Şam'daki Sednaya Hapishanesi'ndeki çalışmaları ve orada kayıp Türk vatandaşı olup olmadığına ilişkin soru üzerine Erdoğan, Türk vatandaşlarına ilişkin bir bilginin bulunmadığını bildirdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç: Parlak gençlerimiz parasızlık yüzünden okullarını yarıda bırakıyor CHP Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç: Parlak gençlerimiz parasızlık yüzünden okullarını yarıda bırakıyor

6 kat yerin dibindeki cezaevinde insanların ne hallere sokulduğunun görüldüğüne dikkati çeken Erdoğan, "Biz Türkiye olarak bu işi seyretmedik, tribünde kalmadık. AFAD'ımızı tüm teçhizatıyla ekipmanlarıyla Suriye'ye gönderdik. Orada o çalışmaları yapmaları, o çalışmalarla ilgili raporların oluşturulması, hem bölgeye hem İslam dünyasına güzel bir mesaj vermiştir. AFAD'ımız orada görevini yaptı ve döndü." ifadelerini kullandı.

Sednaya Hapishanesi'ndeki tünellere, yaşanan büyük acılara işaret eden Erdoğan, "Tünellerin uzunlukları, oraların içler acısı hali, hepsi birer felaket. Dünya, Suriye'nin bu halini görüp, gereken notu gerekli yerlere vermiştir diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

'Suriye düştüğü yerden kalkacak'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD'ın Sednaya Hapishanesi'nde başarılı bir operasyon yaptığını, neticesinin alındığını ve bütün bunların tarihe çok önemli birer kayıt olarak düşüleceğini belirterek, şöyle devam etti:

"Sednaya Hapishanesi, bizim yıllardır söylediklerimizi doğruladı. Oradaki zulümler, işkenceler, yargısız infazlar, Baas rejimi gerçeğinin en acı fotoğraflarından biridir. Her zulüm gören coğrafyada olduğu gibi, Suriye'de de toplu mezarlara rastlanıyor. Anlaşılan Suriye'de henüz, zulüm ve işkence fotoğrafının tamamını görebilmiş değiliz. Bunun için biraz daha zamana ihtiyaç olacak.

Kendi halkına böylesi zulmeden Esed yönetiminin bunların hesabını uluslararası hukuk zemininde vermesi için elimizden geleni yapacağız. Umarım Sednaya fotoğrafı 'Türkiye'nin Suriye'de ne işi var?' diyenleri, 'Suriyelilere kapılarımızı neden açtık?' diye yabancı düşmanlığını körükleyenleri, 'Esed af ilan etti Suriyelileri ülkelerine gönderin' diyerek bizlere akıl verenleri bir nebze olsun utandırmıştır. Hala aynı cümleleri kuranların insani değerlerini Esed'in ölüm preslerinde ezdiğini, vicdanlarını yerin yedi kat altındaki zifiri karanlık hücrelere kapattıklarını düşünmemek elde değil."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'de kayıpların acıları dinmeyecek, ancak Suriye düştüğü yerden kalkacak. Bu zulümler unutulmayacak. Unutulan zulmün tekrarlanacağını biliyoruz. Kardeş Suriye halkı, bugün kanayan bu yaralarını sarıp, yeniden hür ve müreffeh bir gelecek inşa etmek için bir ve bütün olacak. Yanlarında ise hep kardeşleri Türkiye'yi bulacaklar." dedi.

'Irak'la, Suriye'yle ticari ilişkilerimizi yoğunlaştıracağız'

"Suriyeliler konusunda siz çok ağır eleştirilere tabi oldunuz, her türlü sorunun kaynağı olarak Suriyeliler gösterildi. Seçimlerde de aleyhinizde konuşuldu. Bugün şöyle geri dönüp baktığınız zaman, 'İyi ki Suriyelilere sahip çıktık, vicdani görevimizi yaptık' diyor musunuz?" şeklindeki soru ile Türkiye'nin bölgede artan gücü, Somali ve Etiyopya arasındaki sorunları çözülmesine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Erdoğan, "Bölgedeki bütün bu gelişmelerde adımımızı inanarak attık. 'Biz ensarız, onlar muhacir…' derken bizim değişmez kaynaklarımıza, kutsal değerlerimize dayanarak bunları söyledim." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefetin ise sürece böyle bakmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Ensar kavramı ne anlama gelir, muhacir ne anlama gelir bunları anlamak gibi bir dertleri yoktu. Peki ne oldu şimdi? CHP kendi içinde bölük pörçük, paramparça. Öbür tarafta DEM, onu zaten söylemeye gerek yok. Biz bu süreçte terörle mücadeleyi de çok kararlı bir şekilde yaptık. Elhamdülillah neticeyi de aldık ve alıyoruz. Sınır boylarında bu kadar duvar örüyoruz. Bu duvarları kendi ülkemizi terör tehdidinden koruyalım diye inşa ettik, ediyoruz.

Bunun yanında yeni bir adım daha atacağız. Irak'la, Suriye'yle ticari ilişkilerimizi yoğunlaştıracağız. Bu, gerek Suriye için gerek Türkiye için yeni bir hareketlenmeyi her bakımdan getirecek. Bununla birlikte de bölgeye farklı bir hava gelecek. Gaziantep şu anda hareketlendi, Kilis aynı şekilde hareketleniyor ve daha da hareketlenecek. Biz ülkemize sığınan bu insanları kovmuyoruz. Biz bu insanlara 'Evine gidersen git ama gönüllülük esasına göre git. Siz bizim başımızın üstündesiniz. 'Ben evime gideceğim' diyorsanız evinize gidebilirsiniz' diyoruz. Şu anda zaten Suriyeli çocukların okulları devam ediyor, okullarını bu sene burada bitirecekler. Ondan sonra Suriye'de, Dara'da, Deyrizor'da, Suriye'nin diğer bölgelerinde evleri varsa oraya rahatlıkla gidebilirler. Savunmadan tutun, eğitime, enerjiye kadar birçok alanda işbirliği yapacağız. Suriye'nin şu anda enerjide ciddi sıkıntıları var. Ama biz onların enerjideki bu bütün sorunlarını da inşallah süratle gidereceğiz. Bu konuda da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız oraya her türlü imkanı inşallah sağlayacak."

'Etiyopya ile Somali arasındaki barışın adımlarını kararlı bir şekilde attık'

Etiyopya-Somali konusunun da önemli olduğunun altını çizen Erdoğan, "Etiyopya ile Somali arasındaki o barışın adımlarını hakikaten farklı ve kararlı bir şekilde attık. Gerek Etiyopya Başbakanı gerek Somali Cumhurbaşkanı, sağ olsunlar, bizim bu arabuluculuğumuza olumlu yaklaştılar. Yaptığımız basın toplantısında da bunu ortaya koydular. Zor da olsa anlaşma bir yıllık sürecin ardından sağlanmış oldu." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Etiyopya'nın topraklarından denize ulaşamamak gibi önemli bir sıkıntısının bulunduğuna dikkati çekerek, "Bunun için Somali'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü temellinde bir adım atıldı, Etiyopya'ya denize erişim imkanı tanındı. Etiyopya çok büyük bir ülke. Böyle büyüklükte bir ülkenin böyle bir imkanı yakalaması gerekir. Biz Somalili kardeşlerimize, özellikle Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh'e bunu da söyledik, 'Artık burada Etiyopya'ya destek vereceksiniz. Bir adım atalım ve bu buluşmamızın en önemli neticesi de bu olsun, Etiyopya denize açılsın' dedik." açıklamasını yaptı.

Toplam 7 saat sadece üç ülkenin lideri olarak değil, heyetlerin de aralarında görüştüğünü anlatan Erdoğan, "Bazen görüşmeler çıkmaza da girdi. Böylesi anlarda devreye girdik, meseleyi çözdük. AGİT konusuna gelirsek; Türkiye'nin etkinliğini ve sorun çözme kapasitesini bilen AGİT üyesi ülkeler oy birliğiyle Sayın Feridun Sinirlioğlu'nu Genel Sekreterlik gibi önemli bir göreve layık gördü. Türkiye hem bölgesinde hem de küresel sorunlara yaklaşım tarzı ile öne çıkıyor. AGİT tüm bu özelliklerimiz nedeniyle ülkemize duyduğu güveni ortaya koymuştur." şeklinde konuştu.

'DEAŞ, PKK-YPG gibi terör örgütlerinin başı en kısa sürede ezilecektir'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni dönemde Türkiye'nin Suriye politikasının çerçevesinin nasıl çizileceğine ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti:

"Yıllardır Esed zulmüne maruz kalan Suriye halkı birliğini ve kardeşliğini yeniden tesis etmeye çok yaklaştı. Önümüzdeki süreçte hiçbir gücün terör örgütleriyle iş tutmaya devam edeceğini düşünmüyoruz. Ülkenin diğer bölgelerinde bulunan DEAŞ, PKK-YPG gibi terör örgütlerinin başı en kısa sürede ezilecektir. Terörden arındırılmış ve halkı tarafından yönetilen bir Suriye'nin inşası için dün olduğu gibi bugün de elimizden geleni yapacağız.

Bölge terör örgütlerinden temizlendikten sonra da Suriye'yi ayağa kaldıracak adımlar hızlanacaktır. Suriye'nin kaynaklarının Suriye halkının huzur ve refahı için kullanılması konusu da mühim. Bugüne kadar Suriye'nin kaynakları terör örgütleri başta olmak üzere bölgede faaliyet gösteren gruplara aktı. Bu musluklar Suriye devrimi ile kapatıldı. Şimdi ülke bütün enerjisini ayağa kalkmak için kullanacak. Türkiye, Suriye'nin yeniden imarı ve kurumlarının ihyası için destek olmayı sürdürecektir. Uluslararası toplumun da buna katkı sunması için çalışıyoruz. Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönmesiyle Suriye yeniden zenginleşecek, üretime odaklanacak ve kalkınacaktır."

'Ambargo ve kısıtlamaların kaldırılması ülkenin yeniden toparlanması için fayda sağlar'

Suriye'nin yeniden yapılanma süreci, Türkiye'nin bu konuda sağlayacağı katkılar, uluslararası aktörlerden Suriye'nin toprak bütünlüğüne yönelik hangi somut adımların atılmasının beklendiği ile Türkiye'nin İdlib'deki insani yardım faaliyetlerine yönelik soru üzerine Erdoğan, Suriye'deki çatışmalar ve yıllarca süren savaşın şehirlerin ve devletin altyapısını çökerttiğine dikkati çekti.

Yaraları sarmak için kentlerin yeniden imarının önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Suriyeli mültecilerin ülkelerine gönüllü dönüşü ve sürdürülebilir bir yaşam kurmaları için barınma meselesini halletmek gerekiyor. Yeni evler, iş alanları, üretim ve enerji tesisleri, tarım ve hayvancılığa yönelik tesisler hızla oluşturulmalı. Suriye ekonomisi de çökmüş durumda. Suriye'ye yönelik Esed rejimi nedeniyle konulan ambargo ve kısıtlamaların kaldırılması ülkenin yeniden toparlanması için fayda sağlar. Suriye'nin yeniden uluslararası topluma entegre edilmesi bir başka konu. Suriye’nin geleceğini temellendirecek, kapsayıcı bir anayasa yapmak ve siyasi sistem inşa etmek de bu adımlar kadar gerekli.

Suriye'nin geleceğine Suriye halkının karar vereceği gerçeğini kimsenin aklından çıkartmaması gerekir. İnsani yardımlar konusunda yeterlilik söz konusu değil. Suriye'ye şu anda o beklenen insani yardımın geldiği de yok. Biz Türkiye olarak bugüne kadar Suriye'ye yeni dönem için insani yardım bazında birçok katkılar yaptık. Şimdi de bu devrimden sonra bu insani yardımlarımız devam ediyor, devam edecek. Bu yeni yönetimin özellikle ihtiyacı olan birçok unsur bulunuyor. Bu unsurlar konusunda da onları yalnız bırakmayacağız. Özellikle DEAŞ, PKK/YPG bunlarla mücadelede onların hiç yalnız kalmaması lazım. Gereken neyse bunları yapacağız. Yakında Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da inşallah oraya gidecek. Yeni yapılanmayı birlikte yapacaklar."