CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Meclis’te 2025 Bütçesi görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek’in kendisi için yaptırdığı evin fotoğraflarını göstererek Gökçek'in evini bir şehit eviyle kıyaslamıştı.
Ankapark'ı yapan Binko İnşaat'ın aynı zamanda Melih Gökçek'in oğlu Osman Gökçek'in evinin müteahhidi olduğunu belirten Ağbaba, "Sormak lazım, Beyaz TV hangi parayla kurulmuş, kimin parasıyla kurulmuş? Bir ev, bir bekar adam, 250 metrekare kapalı havuzu neden yapar, 160 metrekare salonu neden yapar, 110 metrekare eğlence odasını neden yapar? Acaba babası onu dinazor parkına götürmediği için mi? Bu evin değeri 600 milyon. Ülkede çivi çıkmış durumda" ifadelerini kullanmıştı.
TBMM Genel Kurulu'nda 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin maddelerinin görüşmeleri devam ediyor.
Teklifin 3. maddesi üzerine söz alan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, iktidarın kayyım uygulaması ve SGK prim borçları tartışmalarıyla CHP'li belediyeleri halka hizmetten yoksun kıldığını belirterek şunları söyledi:
* Bütçe görüşmeleri kayyum tartışmalarıyla başladı ve öylece bitiyor. 31 Mart seçimlerinde AKP, kurulduğundan bu yana ilk kez ikinci parti oldu. Ne olduysa 31 Mart seçimlerinden sonra AKP’nin kimyası, fiziği, façası bozuldu. Önce belediyelere valileri, kaymakamları kayyum olarak atıyorlardı, sonra baktılar ki bu yetmiyor. Bütün Anketlerde belediyelerden memnuniyet yüzde 60’lara çıkmış, partimiz her şeye rağmen birinci parti. Yeni bir operasyon şekli buldular.
* Ekonomik kayyum operasyonu yapıldı. 31 Mart’ta çarpıldılar, şimdi Cumhurbaşkanı ‘CHP’li belediyeleri silkeleyin’ diyor. Belediyeleri silkeleyerek CHP’li belediyelerin halka hizmetini engellemeye çalışıyorlar. Ne yaparsanız yapın CHP’li belediyeler halkına hizmet etmeye devam edecek. Para lazım, çünkü çarçur ettiniz, şatafata israfa kullandınız. Bizim belediyelerimizi silkeleyeceğinize size daha iyi kaynaklar bulabilirim. Örnegin ‘Yüzsüz Osman’ı silkeleyin, onda para çok.
'Ahlaki çöküntüyü ve yoksulluğu gündüz kuşağı programlarında görebilirsiniz'
* Geldiğimiz noktada memleketin çivisi çıkmış. Türkiye resmi, her zaman bütçedeki rakamlara, istatistiklere bakarak anlayamazsınız. En çok izlenen gündüz kuşağı programlarına bakın; ahlaksızlık, dolandırıcılık, katiller, hırsız, çocuk tecavüzü, aldatma, fuhuş, kadına şiddet var. Ahlaki çöküntüyü ve yoksulluğu bu programlarda görebilirsiniz. Bu programlarda sizin Bakanların görevini başkaları almış durumda. Adalet Bakanı Müge Anlı, İçişleri Bakanı Esra Erol, Aile Bakanı Didem Arslan. Sizin yapamadığınız görevi onlar yapıyor. Bu programlarda ahlaki çöküntü açıkça göz önüne sererken yoksulluğu da görmemiz mümkün. Adam diyor ki, ‘Kaynanama tüp fırlatacaktım, tüp pahalı diye vazgeçtim.’ Bir adam çıkmış televizyona, diyor ki; ‘Karım beni satıyor. Turşuya, salçaya, bibere satıyor’ diyor.
'Biraz da AK Partililer, Diyanet İşleri Başkanı Allah'a yakın olsun'
* Bu memlekette enflasyon düzelir iyi bir ekonomi yönetimi gelirse, işsizlik azalır, namuslu insanlar gelirse ama ahlak yok olmuş durumda. En büyük problemimiz tekrar ahlakı egemen kılmak. Çalan çaldığından, yapan yaptığından utanmıyor. Avrupa ülkeleri vize vermiyor. Bizden 30 yıl geride olan Polonya vize vermiyor. Papua Yeni Gine, Pakistan, Angola demokrasi liginde bizim önümüzde. Bir Diyanet İşleri Başkanlığı var, hiçbir zaman siyasetin konusu olmamıştı ama bir başkan geldi ki, diyor ki; ‘Bana bir algıyı çok gördüler.’ Diyor ki Diyanet, ‘Fiyatları tayin eden, darlık ve bollukları veren Allah’tır. Fakirlik Allah’a yakın olmaktır.’ Biraz da AK Partililer, Diyanet İşleri Başkanı olsun. Demiyor ki, ‘Rüşvet haramdır, alan da veren de namussuzdur’ demiyor, kendi şatafatına devam ediyor.