Meksika için iki kadın başkan adayının yarışması eşi görülmemiş bir durum olsa da dünya siyasetinde de aynen Türkiye gibi, kadın sorunlarını hiç de içselleştirmeyen kadın siyasetçiler var. Meksika’nın Haziran 2024 de seçilecek kadın başkanı ise bir umut yaratacak mı göreceğiz.

Meksika, öyle ya da böyle, Haziran 2024 de bir kadın başkana hazırlanıyor. Peki bir kadın başkan her zaman kadın hakları savunucusu mudur?

Bana göre değildir. Öyle kadın siyasetçiler vardır ki- üstelik çok yakınımızdadırlar- kadın mağduriyeti ve uğranılan haksızlığı “sadece” kendi üzerlerinden uygulamayı ve görmeyi tercih ederler.

Meksika ise farklı olup olmayacağı bir sürece hazırlanıyor.

Bir önceki yazımda Meksika seçimlerinin muhalefet adayı, Obrador’un en çekindiği siyasetçi, farklı kadın siyasi profil Galvez’den bahsetmiştim. Obrador’un iktidar partisi Morena ‘da başkan adayını açıklayınca, Türkiye’de belki de hiç göremeyeceğimiz bir sahne oluştu Meksika’da: Dünyanın İspanyolca konuşan en büyük ülkesi tarihinde ilk kez iki güçlü kadın siyasetçi yarışına sahne olacak yani ülkenin en büyük partileri iki kadın siyasetçiyi adayları olarak açıkladı. Daha da özetlemek gerekirse 2024 ‘ün ortasından itibaren bu “maço” ülkeyi ilk kez bir kadın yönetecek.

Meksika kanunları gereğince (bizde muhalefet partilerinde bile olmayan) iki dönem kuralından dolayı Obrador’un varisinin kim olacağı, Galvez’in karşısına kimin aday çıkacağı merak konusuydu. Geçtiğimiz hafta iktidar partisi Morena, 2024 seçimlerinde,  Mexico City belediye başkanı Claudia Sheinbaum’u  adayı olarak açıkladı. Bu sürpriz olmadı, çünkü pek çok araştırmada Sheinbaum önde görünüyordu.

Mexico City belediye başkanlığından istifa eden olan Sheinbaum esasen fizik mezunu ve doktoralı bir çevre mühendisi. Obrador’un Mexico City Belediye Başkanı olduğu 2000 yılında Belediye’de Çevreden Sorumlu Belediye Başkan Yardımcılığı görevi yapan Sheinbaum o dönemden beri Obrador’un en yakınındaki isimlerden biri. Obrador’un girdiği 3 seçim kampanyasının da baş aktörlerinden.

2019-2023 arası Belediye Başkanlığı yapan Claudia Sheinbaum aynı zamanda Mexico City’in ilk kadın ve ilk Yahudi belediye başkanı.

Şu anda anketlere göre oyların 44% kadarına ship Sheinbaum’un karşısında, (şu an için) oyların 27% sine sahip, Meksika’nın fakir gettolarında büyüyen ve bir teknoloji sahibi olarak başarı öyküsü yazan, farklı politik çizgisiyle ilgi toplayan 62 yaşındaki Galvez var.

Esas soru şu: Obrador popülaritesini devam ettirme eğiliminde olan Sheinbaum ve yeni bir siyasi figür olarak ortaya çıkan Galvez’den kazanan, bu “fazlasıyla” maço kültürü değiştirebilecek mi?

1953’de oy verme hakkını alan Meksikalı kadınlar son yıllarda bu maçoluğuyla ünlü ülkenin politikasında önemli yerlere yerleştiler. Mesela Meksika Yüksek Yargı Mahkemesi başkanı ilk kez bir kadın.

Görünen taraf güzel. Peki ya görünmeyen taraf? Bu seçilen yeni kadın başkan Meksika’da oldukça yüksek oranda olan kadın ölümlerini önleyecek önleyebilecek politikalar geliştirebilecek mi mesela? Bu konuda yetkililer, sağ ittifak adayı olan Galvez’den çok sol ittifak adayı olan Sheinbaum’un kadın hakları konusunda daha ilerici politikalar üretmesi gerektiğini düşünüyorlar. Ancak Sheinbaum bu konuda fazla ümit vermiyor. 2018-23 arası yaptığı belediye başkanlığında Sheinbaum’un kadın haklarını gözeten herhangi bir kanunun arkasında durmamış.

Obrador popülaritesini devam ettirme eğiliminde olan Sheinbaum ve yeni bir siyasi figür olarak ortaya çıkan Galvez’den kazanan, bu “fazlasıyla” maço kültürü değiştirebilecek mi?

Mesela 2015-2020 arasında kadın cinayetlerinin artış oranı 137%. Başka bir deyişle ülkede her gün 10 kadın, kadın cinayetine kurban gidiyor. Kayıp kadın sayısı ise tam olarak bilinmiyor, ifade edilen sayı on binler. İşin acıklı tarafı kadın katillerin yeterli cezayı almamaları. Geçen sene Meksika İstaistik Kurumu 15 yaştan büyük kadınların 70% inin şiddet gördüğü verisini açıkladı.

Adaylığını açıklamadan önce belediye başkanıyken Sheinbaum feministler tarafından çok sık ve çok sert eleştirilere maruz kaldı; sadece belediye başkanı olduğu şehirde kayıp kadınların artış sayısı yüzünden değil, kadınların faydalanacağı kadın barınağı ve sağlık taramaları gibi önemli programların bütçelerini ya tamamen kaldırdığı ya da kıstığı için. Geçtiğimiz haziran ayı, yani Sheinbaum’un belediye başkanlığındaki son ayında kadın cinayetleri Meksika tarihindeki en yüksek sayısına ulaştı. Tabii bu sayının oluşmasının asıl suçlusu Sheinbaum değil, ancak olası başkanlığının hayatları sürekli tehlike altında olan Meksikalı kadınlar açısından ne ifade edebileceği, hatta bir şey ifade edip etmeyeceği meçhul.

Galvez’in ise övündüğü yerli kökeni ülkenin en çok ayrımcılığa uğrayan kesimi. Meksika yerlisi kadınlar düzenli tacizlere maruz kalıyorlar. Galvez’in ait olduğu sağ partilerin bu konu hakkında açıkladığı herhangi bir politikası şu ana kadar yok.

Meksika için iki kadın başkan adayının yarışması eşi görülmemiş bir durum olsa da dünya siyasetinde de aynen Türkiye gibi, kadın sorunlarını hiç de içselleştirmeyen kadın siyasetçiler var. Meksika’nın Haziran 2024 de seçilecek kadın başkanı ise – kim seçilirse seçilsin- kadınlar açısından bir umut yaratacak mı göreceğiz.