MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçen Salı (26 Kasım) günkü grup toplantısında, 1 Ekim’den bu yana DEM Parti ve PKK lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrıları bir adım ileriye taşıyarak “İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyoruz" açıklaması yapmıştı.
MHP grubundan yaklaşık 2 saat sonra Meclis grup kürsüsüne çıkan DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan ise “Eğer samimilerse bu başvurunun önündeki engelleri kaldırırlar. Madem Öcalan'ı işaret ediyorsunuz, kapısını açın” yanıtını vermiş ve ardından da Eş Başkan Tülay Hatimoğulları ile birlikte İmralı’ya gidiş izni için Adalet Bakanlığı’na resmen başvuruda bulunmuştu.
Yine Adalet Bakanı Yılmaz Tunç geçtiğimiz hafta, Hatimoğulları ve Bakırhan'ın İmralı'da, Öcalan ile görüşmek için verilen dilekçenin bakanlığa ulaştığını açıklamış ve "Değerlendiriyoruz, makul sürede cevap verileceğiz" demişti.
Tunç bugünkü açıklamasında da, "DEM Parti'nin görüşme dilekçesi geçen hafta Adalet Bakanlığımıza ulaştı. Makul bir süre içerisinde cevap verilecek" diye konuşmuştu.
DEM Parti'den 'İmralı heyeti' açıklaması
Ardından Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve Sırrı Sakık'ın Öcalan'la görüşecek heyette yer alacağı iddia edilmişti. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, ididayı yalanlayarak "Ne Pervin Buldan'a, ne Sırrı Süreyya Önder'e, ne Sırrı Sakık'a Adalet Bakanlığı tarafından iletilmiş herhangi bir görüşme onayı yok. Hâlâ bize olumlu olumsuz hiçbir dönüş olmadı. Dolayısıyla çıkan haberler gerçek dışı, spekülatif" diye konuştu.
'Öcalan’ın ne söyleyeceğini herkes merak ediyor'
Abdullah Öcalan ile DEM Parti görüşmesi ve heyette yer alacak isimler ve Öcalan’a tecridin kaldırılması konusunda gazetecilerin sorusunu yanıtlayan Doğan şunları söyledi:
* Öcalan’a tecrit yıllardır gündemimizde olan bir konu. Önem veriyoruz bu çağrılara. Adres gösterilen kişinin liderlik gücünün ne kadar hayati olduğunu anlatıyoruz. Yıllardır İmralı'ya gidebilmek için başvurular yapıyoruz. Bütün grubumuz başvuru yaptı. Birkaç kez yinelendi bu başvurular. O nedenle, bu temas hem gecikmiş bir temastır, hem de tecridi sürdürmek bir insan hakları ihlalidir. Bu işkence yönteminden vazgeçilmesi gerekiyor. İmralı'nın kapılarının açılması gerekiyor. Adalet Bakanı 'makul sürede yanıt vereceğiz' diyor. Bakana soruyoruz; 9 gün geçti, ne kadar bu makul süre.
* Makul süre, Türkiye'de 'keyfilik' çağrıştırıyor Türkiye’deki yargı sistemini düşündüğümüzde. DEM Parti’nin önceliği şu; İmralı adasının kapılarının açılması. Sayın Öcalan’ın özgür söylem koşullarının oluşturulması gerekiyor. Bu çağrılara ne dediğinin kamuoyu tarafından duyulması gerekiyor. Bu mesajın detaylandırılması, İmralı adasında kapıların açılmasıyla Sayın Öcalan’ın ne söyleyeceğini herkes merak ediyor. Biz de merak ediyoruz, duyalım bunları kapıları bir an önce açın. Bizim önceliğimiz bu.
'Çıkan haberler gerçek dışı'
* İsimlerden bahsediliyor, bu isimlere iletilmiş bir şey yok. Ne Pervin Buldan'a ne Sırrı Sakık'a, Sırrı ne Süreyya Önder'e iletilmiş bir şey görüşme onayı yok. Bizim eş genel başkanlar olarak başvurumuz var. Sonrasında grup başkanvekillerimiz talebin Adalet Bakanlığı’na iletildiğini açıkladı. Başvuru metnini sosyal medyada paylaştık. Üzerinden günler geçti, hâlâ bize olumlu olumsuz, müspet, menfi hiçbir dönüş olmadı. Dolayısıyla çıkan haberler spekülatif, gerçek dışı, gerçek olmayan haberler. Ne DEM Parti'ye bildirilmiş bir dönüş ya da onay var ne de söz konusu adı geçen kişilere...
* Öncelik şu olmalı, DEM Parti olarak bir defada daha ifade ediyoruz, biz tecridin kaldırılmasını istiyoruz artık. Yapılması gerekenler çok açık. Hiçbir şeyi yeniden keşfetmemize gerek yok. Aile de görüşmeleri, avukatlar da görüşmeli, mektup hakkını da kullanmalı, telefon hakkını da kullanmalı ve tabii ki DEM Parti’yle temas sağlanmalı, geciktirilmemeli."