ABD Merkez Bankası Federal Reserve’ün başkanlığını yapmış Ben Bernanke’nin “21. Yüzyılda Para Politikası” kitabında bahsettiği şu sözler para politikasının aslında nasıl bir sanat olabileceği konusunda ipucu verebilir. “Benim görüşüme göre, para politikası yüzde 98 konuşma ve yüzde 2 eylem içerir ve iletişim büyük bir rol oynar.” Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Perşembe günü beklentilerin ötesinde 750 baz puan (Bps) faiz artışı ile (%7.5) politika faizini %17.5 düzeyinden %25’e çekti. Para Politikası Kurulu (PPK) öncesinde bir tweet paylaşarak beklentilerle gerçekler arasında bir karşılaştırma yapmıştım. Beklentiler 250 baz puanlık bir artışa işaret ederken yaptığım hesaplamalarla TCMB’nin gerek 2023 yıl sonu enflasyon beklentisi gerekse 2024 enflasyon beklentisine göre, tasarruf sahiplerini TL’de tutabilmek adına politika faizini bu beklentiler çerçevesinde hangi seviyelere çekmesi gerektiğini matematiksel olarak göstermeye çalıştım. Tablo-1 2023 yılı %58 enflasyon beklentisine göre, TCMB %17.50 olan politika faizini Ağustos toplantısı dahil toplam dört toplantının her birinde 630 Bps artıracak olursa (Lineer olarak Paranın zaman değerini de göz etmeksizin) yıl sonuna kadar TL tasarruf sahiplerini enflasyona karşı koruyabilecek bir faiz düzeyine erişebileceğini hesapladım (Tablo-1) Bu hesaplamayı 2024 yılı enflasyon beklentisini de içine alacak bir vadeye yaydığımda da ortaya çıkan tabloyu başka bir hesaplama ile gösterdim. Burada da TCMB’nin 2024 yılı sonuna kadar (Aralık 2024 dahil değil) 16 toplantının her birinde yapacağı 133 Bps’lik faiz artırımının TL tasarruf sahibini enflasyona karşı ezdirmeyecek bir faiz düzeyine erişebileceğini gösterdim. (Bu hesaplamada da paranın zaman değerini yine dikkate almadan lineer bir hesaplama yaptım). Tablo-2 Para Politikası Psikoloji, İnsan Davranışı ve Beklentileri Yönetme Sanatıdır.. Ortaya çıkan sonuç 750 Bps artış olunca “Galiba sizin söylediklerinizi dikkate aldılar” şeklinde mesajlar da aldım. Bu mesajım görünmüş olabilir ama öncellikle şunu akılda tutmak büyük fayda sağlar. Sadece ekonomi ve finans alanında teorik bilgi sahibi değil, finansal ve ekonomik davranış modelleri anlamında da yıllar süren akademik ve piyasa pratikleri bulunan, konusunda tecrübeli ve liyakatli kişilerin TCMB başkan ve başkan yardımcılıklarında bulunmaları bu açıdan çok önemlidir.
Sadece teorik anlamda politika faizi belirlemektense, enflasyon ve ekonomik bekleyişleri etkileme açısından yapılan faiz artışının birçok mesaj içerdiğini söylemek yanlış olmaz.
Yeni atanan başkan yardımcılarının ve özellikle bu başkan yardımcılarından Osman Cevdet Akçay’ın ilk PPK toplantısı bu açıdan farklılık yaratmıştır görüşündeyim. Sadece teorik anlamda politika faizi belirlemektense, enflasyon ve ekonomik bekleyişleri etkileme açısından yapılan faiz artışının birçok mesaj içerdiğini söylemek yanlış olmaz. Benim aldığım mesaj artık TCMB’nin bağımsızlık yolunda önemli bir adım attığına yöneliktir. Değerli birçok ekonomist de bu artışı  “Türkiye Modeli” diye bize sunulan safsatanın bitişi olarak algılamıştır. 2006-2014 yılları arasında ABD Merkez Bankası Federal Reserve’ün başkanlığını yapmış Ben Bernanke’nin  “21. Yüzyılda Para Politikası” kitabında bahsettiği şu sözler Para politikasının aslında nasıl bir sanat olabileceği konusunda ipucu verebilir. "Benim görüşüme göre, para politikası %98 konuşma ve %2 eylem içerir ve iletişim büyük bir rol oynar.". %2 eylem, elinizdeki faiz, karşılık oranları vb. araçların kullanımından ibarettir. Bu araçların etkin kullanımı kredibiliteyi sağlar ve bu kredibilite ile yapacağınız konuşma ve iletişimle beklentilere yön verirsiniz. Bu yönü verirken oluşturduğunuz güven ile “İleriye Dönük Yönlendirme” yaparak piyasaların ve ekonomik aktörlerin beklentilerini şekillendirerek bu çerçevede fiyatlama yapmalarına olanak sağlayacak bir ortam sunarsınız.
Unutulmamalıdır ki Para Politikası tek başına bir çözüm aracı değildir. Maliye politikası ile eş güdüm sağlanmadan ekonomik anlamda kazanımlar zordur. 1990’lı yıllarda yaşanan tecrübeler bunun en önemli kanıtıdır.
YÜZDE 25 TABİİ Kİ ENFLASYONA KARŞI EZDİRMEZ Yukarıda da söylediğim gibi yapılmış olan faiz artışı ile TL tasarruf sahibini enflasyona karşı yılsonuna kadar bu seviyelerde korumak tabi ki mümkün değildir. Fakat yapılmış olan artışın büyüklüğü ve beklentilerden çok daha yüksek oluşu, uzun dönemli perspektifte ileriye dönük yönlendirme için önemli bir kararlılık mesajı vermiştir. İletişimin de bu konudaki kararlılığı yansıtması etkisini artırmaktadır. Yurtdışında TL aleyhine tutulan pozisyonların bir anda terse çevrilmesi ve bir günde TL’nin %6 değer kazancı yaşamasının altındaki en büyük nedenlerden biri budur. Piyasa oyuncuları birçok senaryoyu düşünüp yılsonuna kadar yapılacak toplam faiz artışlarının bir toplantıda yapıldığını dile getirseler de pozisyonlarındaki zararı kes aksiyonu, “Ya TCMB bundan sonraki toplantılarda da buna benzer aksiyonları alırsa?” sorusunun akıllarının bir köşesinde durduğuna dair önemli bir işaret olarak düşünülebilir. Daha da önemlisi Hukukun üstünlüğü, kurumların bağımsızlığı ve şeffaflığı, sistemin hesap Unutulmamalıdır ki Para Politikası tek başına bir çözüm aracı değildir. Maliye politikası ile eş güdüm sağlanmadan ekonomik anlamda kazanımlar zordur. 1990’lı yıllarda yaşanan tecrübeler bunun en önemli kanıtıdır. verebilir olması tüm bu politika araçlarının başarısı için olmazsa olmazdır. Özetle alınacak çok yol olmasına rağmen atılmış olan bu adım önemlidir. TCMB enflasyonu düşürmek için “Niyet”’li olduğunu göstererek “Gayret” etmektedir. Son faiz kararının gösterdiği de TCMB’nin “Cesaret”’le hareket ettiğidir.