MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, eski Ülkü Ocakları başkanı Sinan Ateş cinayetini takip eden gazetecileri ve medya kuruluşlarını hedef aldı.

MHP'nin yayın organı Bengü Türk'ün aktardığına göre Yalçın'ın açıklamasında şunlar dendi:

*Medyada yuvalanan Marksist/sosyalist gazeteciler; her vesileyle şeytanın avukatlığına soyunmakta, öküz altında buzağı arama yarışına girmektedir. Halk TV, TV 100 ve Sözcü TV gibi solcu gazetecilere ekranı pazarlayan medya kuruluşları; Barış Yarkadaş, Bahar Feyzan, Ali Kemal Erdem, Osman Sert gibi MHP muarızı tipleri ekrana çıkararak partimize saldırmalarını sağlamaktadır.

*Şuuraltında MHP düşmanlığı şifrelenmiş olan gazeteci Abdülkadir Selvi de meşrebi ve tıyneti icabı, MHP muarızı koroya zaman zaman gönüllü olarak katılmaktadır. Medyada fitne ve bozgunculuğun nevi şahsına münhasır bir versiyonunu temsil eden Selvi, patlamaya hazır bir canlı bomba gibi taraflar arasında gidip gelmektedir. Selvi; vicdanı değil, ahlakı kanayanlarla birliktedir.

*Sol basında boy gösteren tiplerin kimi her hususta istihbarat edinen CIA ajanı, kimi politika uzmanı(!), kimi toplum bilimci(!), kimi bilirkişi(!) rollerini üstlenerek MHP aleyhinde algı oluşturmaya çalışmaktadır. MHP’yi savunmaya kalkan vicdan ve insaf ehli gazetecilereyse mobing ve linç uygulanmaktadır.

Santa Maria Kilisesi'ne saldırı soruşturması tamamlandı: Şüphelilerin 349 yıla kadar hapsi istendi Santa Maria Kilisesi'ne saldırı soruşturması tamamlandı: Şüphelilerin 349 yıla kadar hapsi istendi
Söz konusu açıklamada Sinan Ateş cinayetiyle ilgili şu ifadeler de yer aldı: "Yukarıda adları geçenler başta olmak üzere bütün solcu gazeteciler, önce bir menfur cinayeti bahane ederek, sonra da Sayın Cumhurbaşkanı’nın temasları üzerinden MHP’yi vurma çabasına girmişlerdir. MHP’yle alakası bulunmayan bir cinayet davasına TV ve gazete yorumlarında ısrarla yer verilmesine sözde gerekçe olarak toplumsal vicdanın kanaması gösterilmiştir. Hatta söz konusu cinayet davasının iddianamesinde MHP’lilerin ismi bulunduğu için bizim telaşa kapıldığımız vehmedilmiştir."

Ne olmuştu?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, cinayete ilişkin soruşturmayı iki yıl dört ay sonra, 29 Nisan’da tamamlamıştı.

22 kişiye ‘tasarlayarak öldürme’ suçu yöneltilen iddianamede cinayet sebebi de dahil olmak üzere birçok kritik bilgi yer almamıştı. Soruşturmanın en önemli delillerinden, telefon mesajlarıyla cinayet organizasyonuna işaret eden bilirkişi raporundan neredeyse hiç bahsedilmediği gibi Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in de ifadelerine yer verilmemişti.

Cinayetle ilgili süren davaya çok sayıda MHP'linin ismi karışmıştı.

Editör: Mehmet Baran Kılıç