ALTAN SANCAR

İstanbul Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, PolitikYol Yerel Yönetimler Kürsüsü’de, Beylikdüzü'nün son beş yıldaki dönüşümü ve ilçenin geleceğine dair vizyonunu anlattı.

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, görevi boyunca 68 vaadin üzerinde çalıştıklarını ve bu vaatlerin çoğunu başarıyla tamamladıklarını söyledi. Bu projeler arasında, ilçe sakinlerinin uzun süredir beklediği, ancak henüz tamamlanmayı bekleyen metro projesi de yer alıyor.

Çalık, "Metro projesi bizim için önemli bir vaat olmasına rağmen, maalesef henüz cumhurbaşkanlığı yatırım kararına giremedi" dedi ve bu durumun ilçe sakinleri için 'büyük bir hayal kırıklığı yarattığını' vurguladı.

Beylikdüzü'ndeki altyapı yenileme çalışmalarına da değinen Başkan Çalık, "Yaklaşık 160 kilometrelik bir altyapı yenilemesi gerçekleştirdik. Kanal projeleri ve yağmur suyu kanallarının yenilenmesi gibi çalışmalarla ilçemizin alt yapısını güçlendirdik" dedi.

Ayrıca, ilçeye 74 yeni park kazandırıldığını ve bu projelerden birinin 'rekor sürede tamamlanarak Guinness Rekorlar Kitabı'na başvurulacak düzeye getirildiğini' belirtti.

Sosyal adalet ve eşitliği vurgulayan Başkan Çalık, özellikle ihtiyaç sahibi çocuklara yönelik başlatılan beslenme çantası dağıtım projesinden bahsetti.

Çalık, "Projemiz, ilçemizdeki sosyal dayanışmayı ve toplumun her kesimine ulaşma arzumuzu yansıtıyor" dedi ve bu tür projelerin toplumun ihtiyaçlarına duyarlı bir yönetim anlayışının bir parçası olduğunu söyledi.

Afetlere hazırlık konusunda da konuşan belediye başkanı, ilçede afetlere karşı dayanıklılığı artıracak bir dizi önlem alındığını söyledi. Bu kapsamda, afet müdahale konteynerlerinin ve insansız hava araçlarının afet yönetim sisteminde önemli bir yer tuttuğunu açıkladı.

Son olarak, Beylikdüzü'nün kentsel dönüşüm projelerinde 'öncü bir rol üstlenmeye devam edeceğini' belirten Çalık, "Kentsel dönüşüm çalışmalarımızla ilçemizi daha yaşanabilir, daha yeşil ve daha dirençli hale getirmeyi hedefliyoruz" dedi.

Başkan Çalık, Beylikdüzü'nün geleceğine dair vizyonunu, ilçeyi 'İstanbul'un en cazip yaşam alanlarından biri haline getirme hedefi üzerine kurduğunu' vurguladı.

Çalık’ın sorularımıza cevapları şöyle:

Beylikdüzü İstanbul açısından farklı bir yer, önemli bir yer. Geçmişte uzaklığıyla tarif edilen bir yerken şimdi ideolojik göç almaya başlayan bir ilçe haline gelmeye başladı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin burada yönetimi almasıyla birlikte başka bir şekilde konuşulmaya başlandı Beylikdüzü. Siz de son 5 yılını yöneten isimsiniz. İlk olarak son 5 yılda ne yaptınız? Kaç vaadiniz vardı? Ne kadar gerçekleşti? Çünkü benim duyduğuma göre vadetmediğiniz şeyleri de yaptınız.

Evet, vadettiklerimizden daha fazlasını yaptık. Toplamda 68 vaadimiz vardı. Bazı vaatlerimizin birkaçı, mesela metro aslında bizim bir vaadimizdi ama metro ile ilgili süreci Beylikdüzü'nde yaşayan, bu bölgede yaşayan bütün komşularımız biliyor.

Projesi hazır, finansmanı hazır, her şeyi hazır. Sadece 3 yıldır Cumhurbaşkanlığı yatırım kararına girmeyi bekleyen bir proje.

Bu son 2024 yılı için toplamda 12 bin 041 proje Cumhurbaşkanlığı yatırım kararına girmiş. Ama Beylikdüzü metrosu hala yatırım kararına giremedi. Giremediği için de imza atılmadığından dolayı girmiyor. Giremediği için de maalesef metro hayali bir sonraki bahara kaldı bu kentte yaşayan insanların. Beylikdüzü benim için tabii çok özel bir bölge. 1998 yılında aslında Beylikdüzü kentiyle tanıştım. O dönem Kavaklı'ydı bu bölge. Üç tane belde belediyesinin 2009 yılında birleşmesiyle bir ilçe 2014 yılında da Ekrem başkanımız burada tek değişen ilçe olması hasebiyle AK Parti'nin elinden alınmış yönetim anlayışından alınmış tek ilçeydi. Biz 2014 yılında aslında Beylikdüzü kenti ve bu kentte yaşayanlar bir istikamet değişikliği yaptı.

Beylikdüzü daha yeşilden yana, daha huzurlu bir kentten yana oyunu kullandı ve 2014'ten bugüne 10 yılda bir kentin kaderi nasıl değişir aslında bu son 5 yılımda da onu göstermeye gayret ettik. Birçok faaliyetimiz hayata geçti, birçok yapısal projeleri hayata geçirdik. Ekrem başkan döneminden verilen sözler vardı. Onların bir kısmı da hayata geçti.

Bu kentin altyapısına dair çok ciddi çalışmalar yaptık İstanbul Büyükşehir Belediye'mizle. Çünkü önceki dönemlerde maalesef İstanbul Büyükşehir Belediyesi burayı unutmuştu. Sizin dediğiniz gibi uzak bir yerleşim, uzak olmasının verdiği bir anlayışla bu kentle olan irtibatını koparmıştı aslında. Alt yapısına dair de herhangi bir şey yapılmamıştı bu kente dair. Biz yaklaşık 160 kilometrelik bir altyapı yenilemesi yaptık. Kanal projelerini hayata geçirdik. Yağmur suyu kanallarını yeniledik.

İstanbul'un tabii 39 ilçesine adil, eşit ve aynı yaklaşımla bakan bir Büyükşehir Belediye Başkanı olmasının avantajını kullanıyoruz. Nasıl Üsküdar'da artık denizle kara birleşmiyorsa Beylikdüzü'nün de mutelif sorunlarını bu şekilde çözdük. Umarım bundan sonra da aynı adil yaklaşımıyla Büyükşehir Belediye Başkanımız İstanbul'un 39 ilçesine hizmet edecek. Biz bu kentin Altyapı sorunlarının yanında yeşil alanlarına çok önem verdik. Yaklaşık 74 tane park yaptık. Belki park yapımında rekor kırmışızdır. Beş dönümlük bir alanda yaklaşık 5 gün sözü verdiğimiz ama 2 günde bitirdiğimiz hatta 2 gün olmadan bitirdiğimiz 47 saatte bitirdiğimiz bir park projesini hayata geçirdik.

5 dönümlük alanda yapısal spor alanlarıyla, yürüyüş alanlarıyla, fitness alanlarıyla 47 saatlik bir rekora imza attık. Guinness Rekorlar Kitabı'na da başvurduk. İnşallah o ödülümüz Guinness Rekorlar Kitabı'nda da temsil edilecek aslında Türkiye bu park projesiyle birlikte. Biz bu kentin daha huzurlu yarınları için çalıştık. Kültür merkezleri, gençlik merkezleri, kreşlerimiz, spor alanlarımız derken birçok projeyi hayata geçirdik. Ben de buranın eski bir sakinliği olduğum için ve AK Parti döneminden CHP dönemine birebir şahidi olduğum için o değişimi daha net görebiliyorum açık söylemek gerekirse. Ama siz ‘kreş’ dediniz, ‘gündüz bakım evleri’ dediniz. Şimdi insanların gözünde şöyle bir Beylikdüzü var: Varlıklı insanların yaşadığı bir ilçe izlenimi olsa da bu gerçek değil. Çünkü başka mahalleleri var. Orada attığınız o adımlar hem kreş hem gündüz bakım evleri ama başka bir şey daha var.

Okul çağındaki çocuklara hazırlanan beslenme çantaları ama orada da logosuz bir şeyiniz var. Bu süreci de anlatır mısınız?

Görevime ilk başladığımdan itibaren odak noktam çocuklar, gençler ve kadınlar oldu. Toplumda bu gruplara sağlanacak huzurlu bir yaşam, toplumun geneline huzuru getirir. Bu anlayışla, ilçe belediyesi olarak 7 kreş açtık ve şu an Beylikdüzü Belediyesi'nin toplam sekiz kreşi var. Dezavantajlı ailelerin çocuklarını kreşlerimize ücretsiz alıyoruz.

Ayrıca, okul çağındaki çocuklar için "beslenme saati" projesini başlattık. Çocukların okulda yanlarında yiyecek bir şeyler olmadığı için arkadaşlarından utanmasını önlemek amacıyla, her gün beslenme paketleri dağıtıyoruz. Bu aslında 2021 yılından beri uyguladığımız bir proje. Bu projeyi reklam amacı gütmeden, diğer kurumların da benzer projeler yapmasını teşvik etmek için gerçekleştiriyoruz.

Afetlere hazırlık konusunda ise büyük önlemler aldık. Afet öncesinde, sırasında ve sonrasında hazırlıklı olmak için geniş çaplı çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda, insansız hava araçlarından, afet müdahale konteynırlarına kadar birçok aracı entegre ettik. Ayrıca, İzmir-Bornova, Zonguldak-Devrek ve İstanbul Beylikdüzü arasında 'Nefes Birliği' protokolü imzaladık. Bu protokol, farklı tektonik bölgelerden seçilmiş belediyeler arasında, bir afet durumunda birbirlerine destek olmayı amaçlıyor.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ki afetler başa gelmeden önce tedbir almanız lazım. Afetler başa geldikten sonra dövünmenin bir faydası yoktur.

Bakın şu an bizim yaptığımız kurumlarımızın, sorumlu kurumlarımızın yaptığı afet sonrası kılıf bulmak. Bak ben Beylikdüzü Belediye Başkanı olarak afet sonrası bahane üretmeyeceğim. Afet sonrası için de kılıf aramayacağım. Çünkü ben afetlere afet olmadan hazırlanıyorum. Afet öncesinde hazırlanıyorum. Yunus Emre'nin dediği gibi tedbirli başa kar yağmaz.

Bizim hazırlığımız aslında ülkedeki bu afetle ilişkilendirilen ve görev verilen kurumların yapması gereken hazırlık. Biz kendi çapımızda yapıyoruz. Biz bu hazırlıklarımızın ne kadar başarılı olduğunu da 11 ilimizin etkilendiği ve birçok canımızı kaybettiğimiz İskenderun, Hatay, Kahramanmaraş depremlerinde gördük. Biz Hatay'da görevliydik İstanbul olarak. Biz İskenderun'da bir çadır alan inşa ettik. Yaklaşık 3500 insanımızın yaşayacağı içerisinde lojistik depo alanı olan, yemekhanesi olan, mutfağı olan, çocuk yaşam alanı olan. Bakın çocuk, çocuk hassasiyetim benim orada da devreye giriyor.

Niye devreye giriyor? Çünkü afetlerde bu tür travmalarda çocuklar unutulur. Çocuk nasıl bir travma yaşadı hiç kimsenin umurunda olmaz. Biz Beylikdüzü Belediyesi'nin gezici kütüphanesini beşinci ya da altıncı .günü oraya gönderdik. Konteynırlardan bir yaşam alanı kurduk. Psikologlarımız, sosyologlarımız, bizim okul öncesi öğretmenlerimiz orada 40 gün boyunca çocuklarımızı eğlendirdiler .Emin olun o çocuk oyun alanında travma yoktu. Biz o travmaları çok hızlı tedavi ettik ve yaptığımız çadır kenti de 11 gün gibi kısa süre içerisinde hayata geçirdik.

Eğer hazırlıklı olursanız hızlı hareket edersiniz. Ben onun için afet öncesi, afet anı ve afet sonrası diye düşünüyorum. Şimdi sistemin içerisine bir afet müdahale konteynırı entegre ettik. Her mahallemize koyuyoruz bu konteynırlardan. Bu konteynırlar aslında arama kurtarma gönüllülerine vereceğimiz lojistik alan. Her türlü alet edevat içerisinde var. Telsizi var, haritalar var, konaklama alanları bile var.

Ranzası var, tuvaleti var, duşu var. İnsanların iaşesini karşılayacağı alanda var. Nasıl bir afetle karşı karşıya kalacağımızı emin olun şu an o simülasyonu size yapmayayım Altan bey. Yani enkazdan kurtulmuş olmaya sevinemeyeceğimiz bir simülasyonla karşı karşıya kalabiliriz İstanbul depremi için. Yani buna da böyle Twitter üzerinden hazırlık yaparak olmaz. Gerçek ayağı yere basan uygulamalarla bu işler yapılır.

Bir kenti dirençli hale getirmek yani kitaplara yazacağınız şeylerle olmaz. Bakın Gazi Mustafa Kemal Atatürk "Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır. Geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur" diyor. Biz 6 Şubat’tan sonra dövündük.

'İstanbul depreminden sonra da dövünmek istemiyoruz'

Ben de bir hatırlatma yapıyorum Sayın Bakan'a, Sayın Kurum'a. Beş yıl Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı yaptı kendisi. Beş yıl bakanlık yaparken elini tutan bir arkadaş mı vardı? Elini tutan biri vardı da bizim mi haberimiz yok? Elini birisi tuttu da yapamadı mı? Bakın Çevre Şehircilik Bakanı tüm Türkiye'deki belediyelere müdahale edebilecek yetkiye sahip.  Bir yasa çıkartırsınız, bütün Türkiye'deki yapılaşma mevzusunu kontrol altına alırsınız. Bir yasa çıkarırsın ama tabi yasaları doğru çıkarmak lazım. İmar affını imar barışı adı altında çıkarttığınız yasalar gibi yasalardan bahsetmiyorum. Onun için Murat Bey'in söylemleri sadece vaatten öteye geçmez. Biz bakanlık dönemindeki uygulamalarını biliyoruz.

Siz bir şehir plancısınız. Şişli'de Emrah Şah'ın bir şehir plancısı. Ya da başka yerlere baktığımız zaman, CHP'nin diğer adaylarına baktığımız zaman sanki bu kente dair bir hayali var. Hem Ekrem İmamoğlu'nun, hem sizin, hem partinizin. Sanki yeni bir İstanbul hayaliniz var.

Şöyle söyleyeyim, aslında şehir planlama mesleğini ilk kez benimle deniyor İstanbul. Bakın daha önce tesadüf hiç şehir plancısı belediye başkanı olmamış herhangi bir ilçede. İlk kez bu sorumluluğu sırtında taşıyan kişi benim. Sınavdan umarım başarıyla geçmişimdir. Ama benim hayatım hep şehirleri planlamakla, şehirler için üretmekle, şehirler için güzel işler üretebilmekle geçmiş bir kişiyim. Ama benim hayalimin katmerli tarafı şu, ben aynı zamanda plan müellifi olduğum kentin belediye başkanıyım.

Bir şehir plancısının hayali nedir? Belediye başkanı olmak, en üst mercide yer alıp siyasi otorite, siyasi kararlar almak…Çünkü biz meslek insanları olarak hep şundan şikayetçi olduk.

Katmerli bir hayalin içerisinde yaşıyorum. Tabii ki hem Şişli'deki adayımız benim arkadaşım. Beylikdüzü'nde birlikte görev yaptık. Sevdiğim bir şehir plancısı dostumuz.

İstanbul'un farklı bölgelerinde teknik insanların bu sürecin içerisinde olması bence çok değerli ve kıymetli.

İşi ehline teslim etmek aslında gereğidir. Ben hep bunu anlatıyorum. Çoğu zaman inanç bazen çok farklı algılanır. Aslında inanç sadece orucu namazı neyin bozacağından ibaret bir şey değildir. Yani oruç, namaz veya ibadetler iman var ise var. İmanı bozan şartlar var. Doğru düstur, işi ehline vermemek, yalan konuşmak, işine tartısına hile bulaştırmak gibi birçok husus var ama bize maalesef unutturdular birçok şeyi. Allah kötüler, dünya üstünde kötüler, Allah'ı Allah iyileri kullanır diye bir söz okumuştum bir kitapçıkta.

Biz İstanbul için güzel hayalleri olan bir ekibiz. Ekrem başkanımıza da başarılar diliyorum. İstanbul bugüne kadar görmediği bir hizmeti Ekrem İmamoğlu başkanımızla birlikte gördü. Ben ekip arkadaşlarımızla birlikte 39 ilçede Cumhuriyet Halk Partisi'nin adaylarına başarılar diliyorum.

Editör: Altan Sancar