Ukrayna için hem 2023 hem de 2024 yılında seçimler var ancak 24 Şubat 2022’de Ukrayna’da önce sıkıyönetim, ertesi gün ise Zelenskiy tarafından seferberlik ilan edildi. Süreç, bu şartlarda seçimlerin yapılmasını ötelese de seçim tarihleri yaklaştıkça kamuoyundaki tartışmalar da görece artıyor.

Rusya – Ukrayna Savaşı, Ukrayna’nın karşı saldırısı ile devam ediyor. Geçtiğimiz aylar, haftalar ve günler bu saldırının nasıl olacağı üzerine yapılan tartışmalarla geçti. Cephedeki belirsizlik ve borş çorbası kıvamına getirilmiş bilgi kirliliği, önümüzdeki günlerde biraz da olsa berraklaşacak ancak 2023’ün yarısını bitirirken, diğer yarısında 2024’ü konuşmaya başlayacağız.

2024, Ukrayna – Rusya Savaşı’nın belirleyicisi üç ülkenin (Rusya – Ukrayna ve ABD) seçim yılı.

Savaş öncesi açıklanan takvime göre Rusya ve Ukrayna Mart 2024’te, ABD ise Kasım 2024’te başkanını seçecekti. ABD kısmını farklı bir bilene ve ilgilenene bırakalım.

Ukrayna için hem 2023 hem de 2024 yılında seçimler var ancak 24 Şubat 2022’de Ukrayna’da önce sıkıyönetim, ertesi gün ise Zelenskiy tarafından seferberlik ilan edildi. Süreç, bu şartlarda seçimlerin yapılmasını ötelese de seçim tarihleri yaklaştıkça kamuoyundaki tartışmalar da görece artıyor. Mayıs ayının son günlerinde eski iktidar ortaklarından ve Ukrayna siyasetinin gediklilerinden Yuliya Timoşenko, Parlamento seçimlerinin Ekim ayının son Pazar günü yapılabileceğini, seçimlerin sıkıyönetimden dolayı yapılamaması hâlinde ise Parlamento ve Başkanlık seçimlerinin 2024 baharında birlikte yapılması gerektiğini belirtti. Timoşenko’ya göre Ukrayna’nın önündeki ilk seçim, ülkenin önündeki 100 yılının işleyişini belirleyecek nitelikte ve tarihi olacak.

1990’ların sonundan 2019’a Ukrayna seçimlerinin ortak özelliklerinden biri, Kiev’in Batısı ve Doğusu olarak ikiye ayrılmadır. AB ile Rusya arasında sıkışmış ülkenin Batısı, Ukrayna milliyetçiliğini ve Rusya’dan kopuşu simgelerken, ülkenin Doğusu etnik Rus nüfusun oranıyla da bağlantılı olarak Rusya ile yakın ve/veya dengeli ilişkiler talep ediyordu.

Yıllar sonra, Ukrayna’nın 2019 seçimlerinde bir dönemin kapanacağı hayal edildi. 2014’ten o güne yaşanan çatışmalar ve toplumdaki bölünmüşlük, önceki Devlet Başkanı Poroşenko’nun Lviv ve çevresi hariç olmak üzere halktaki karşılığını kaybetmesine sebep olurken, Zelenskiy’in barış çağrısı onu %70’in üzerinde oyla Ukrayna’nın başına getirdi. Nitekim Zelenskiy, ilk mülakatlarından birinde “Ben ve ekibim Minsk Anlaşmalarını imzalayan kişiler değiliz ancak günün sonunda barışa ulaşabilmek için tüm anlaşma maddelerinin üzerinde gitmeye, maddeleri teker teker izlemeye hazırız. (…) İnanıyoruz ki, Donbass’ta bizi duyuyorlar.” demişti.

Dört yıl, kısa gibi görünüyor ancak dönüp baktığımızda çok uzak bir geçmişi çağrıştırıyor. 2019’dan 2022’ye Zelenskiy’in görev onayı giderek düştü. Rusya’nın işgal kararından sonra ise Zelenskiy, gücünü ve meşruiyetini yeniden tahkim etti.

Zelenskiy’in geleceği ve kaderi, savaşın nasıl sonuçlanacağına ve/veya savaşın ne kadar süreceğine bağlı.

Ukrayna ekonomisi, bugün neredeyse tamamen ABD ve AB’nin yardımları ile nefes alabiliyor ve ayakta durabiliyor. Yardımın azalması veya tükenmesi ihtimalinde Ukrayna’nın savaşın dışında nasıl bir ekonomik kriz ile karşı karşıya kalacağını kestirmek zor. Milyonlarca insanın ülkeyi terk ettiğini de hesaba dâhil ettiğimizde, Ocak 2022 seviyesine dahi ne zaman dönülebileceğini tahayyül etmek uzun bir mesai gerektiriyor.

Savaşın bu aşamasında seçimlerin süresiz ertelenmesi de bir seçenek ancak Ukrayna, seçimsiz ve sorgusuz bir Zelenskiy iktidarını büyük ihtimalle uzun vadede kabul etmeyecektir.

Ukrayna’nın iktidar savaşı ise, Rusya’nın işgal kararından hemen sonra yeniden başladı. Zelenskiy, Rusya ile ilişkili olarak kabul edilen 11 siyasi partiyi askıya aldı, özellikle parlamentoya giremeyen partilerle ve temsilcileri ile ilgili kararlarda İngiliz istihbaratının söylemleri dikkate alındı. Parti kapatmalar ve yasaklamalar Ukrayna için zaten yeni bir yöntem değildi, özellikle 2014’ten sonra Ukrayna Komünist Partisi tamamen etkisiz hâle getirilmişti. Zelenskiy, Şubat 2022’den sonra doğal olarak doruk noktalarına ulaşan Rusya öfkesini de kullanarak, muhalefeti yeniden şekillendirmeyi başardı.

Bu aşamada, 2019’a kadar Ukrayna’nın Doğusu’nda etkili muhalefet partisi “Yaşam İçin Muhalefet Platformu” da yasaklandı. Parlamentoda yer alan parti bölündü, Yuriy Boyko önderliğinde Yaşam ve Barış Platformu kuruldu. Bazı milletvekilleri de Zelenskiy’in Halkın Hizmetkarı Partisi’nden ayrılanlarla birlikte farklı bir meclis grubu kurdu. Bir kısım milletvekili yoluna bağımsız olarak devam etti.

Diğer taraftan, geçtiğimiz aylarda yaşanan yumurta skandalı ve ötesi, birçok üst düzey bürokratın ve bölge valisinin istifasını (bir nevi görevden alma) beraberinde getirdi. Süreç, Savunma Bakanı Reznikov’u yutmadı ama çevresindeki bazı isimlerin koltuklarını götürdü. Ocak ayında ortaya çıkan bu yolsuzluk skandalı ve Reznikov’un Savunma Bakanı olarak görevine devam edebilmesi, Ukrayna siyaset savaşının yeni bir bölümüydü. Kiev’de alınan yüksek tonajlı bu kararların onayı, bir nevi ABD ve İngiltere’ye kalıyor.

Zelenskiy’in geleceği ve kaderi, savaşın gidişatına bağlıyken aslında Kremlin’in geleceğini de bu savaşın yankıları oluşturacak.

Son günlerde özellikle Ukrayna Genelkurmay Başkanı Zalujnıy ve İstihbarat Dairesi Başkanı Budanov hakkında Rusya medyasının farklı iddiaları vardı ve Zalujnıy ile Budanov’un öldüğü veya ağır yaralandığı belirtildi. Ukrayna, söz konusu iddiaların tamamını doğrudan reddetse dahi Zalujnıy ile Budanov bu sıralar kamuoyunda pek –hatta hiç- yer almıyor.

Bunun Ukrayna karşı saldırısı için yürütülen tamamen sessizlik eyleminin bir yansıması olduğu dahi söylendi. Bunların yanı sıra, özellikle Zalujnıy konusunda, Zelenskiy ile uzun vadeli bir iktidar mücadelesi ihtimalinin bu bağlamda Zalujnıy’i saf dışı bıraktığı veya bırakabileceği konuşuluyor. Spekülasyonların ve gizli bırakılanların sonuçlarına birlikte tanıklık edeceğiz.

Savaşın bu aşamasında seçimlerin süresiz ertelenmesi de bir seçenek ancak Ukrayna, seçimsiz ve sorgusuz bir Zelenskiy iktidarını büyük ihtimalle uzun vadede kabul etmeyecektir. Bu, yalnızca halktan gelen bir talep olarak değil aynı zamanda Ukrayna siyasetinin de baskı unsuru olarak sürece dâhil olduğu ve söz isteyeceği anlamında gerçekleşebilir.

Diğer ve önemli bir soru ise, Şubat 2022’den sonra Ukrayna’dan ayrılan milyonlarca insanın seçimlerdeki etkisi olacak. Yurtdışında yaşayan Ukraynalıların oy kullanmamasına yönelik talepler de dile getiriliyor.

Rusya’nın seçim tartışmalarını ise farklı bir yazıda konuşacağız.