MHP Lideri Devlet Bahçeli, "MHP ve Cumhur İttifakı güçlü ise vatandaşımızın karnı tok başı diktir. Türkiye'nin geçmişinde de geleceğinde de zillete yer yoktur" açıklamasında bulundu. İçişleri Bakanlığı önünde meydana gelen terör saldırısı sonrası başlayan tartışmaları da değerlendiren Bahçeli, "Eski ve yeni bakanlar arasında fesat üretiminin tahrik edilmesi, Türkiye düşmanlarının değirmenine su taşıyan ahlaksızlıktır. Tescilli FETÖ'cülerin Sayın Soylu'ya ihanet kuyruğuna girmeleri, bazılarının da mevcut Bakanı kötülemeleri zaman ayarlıdır" ifadesini kullandı. AİHM'in ByLock ve Bank Asya kararlarına ilişkin de Bahçeli, "FETÖ'cüler AİHM'e umut bağlamasın. Biz 15 Temmuz'u unutmadık, şehitlerimizi, gazilerimizi, üzerimize sürülen tankları unutmadık" değerlendirmesinde bulundu.

Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan Bahçeli, özetle şunları söyledi:

- En kritik dönemde TBMM devreye girerek, milli şeref ve haysiyeti omuzladı ve tam bağımsızlık hedefiyle onurlandırdı. Küresel emperyalizminin içimize sızdırılan maşalarının bu tarihi gerçeği ikrar etmeleri boş bir hayaldir. Teslimiyetçilik bunların fıtratıdır. Manda, himaye özlemi bunların umudu, geçim kapısıdır. Türkiye Cumhuriyetinin 100 yıllık mazisi Meclisimizin zamanlar üstü çağrısıdır. Bu çağrı Türkiye Yüzyılı hedeflerinin çağrısıdır. Türkiye Cumhuriyetinin 100.yılını kutlayacağız.

- Türk vatanı kıyamete kadar helali hakkımızdır. Üstünde hain emeller barınamayacaktır. Gazi Mustafa Kemal deli değil, Türk milletinin şerefli bir evladıdır milli mücadelenin lideridir. Bizim delimiz de vardır, velimiz de vardır. En delimiz bile satılmış kalemlerden çok daha akıllı, çok daha zekidir. Fitne ne kadar yoğun olsa da zulmün feryadı nereye kadar okunsa da karşımıza dikilen her müşkülü aşacağız. Aynı safta aynı ülkülerle ufkun ötesine odaklanacağız.

- Cumhur İttifakı olarak kronik sorunlara neşter vurduk. Tüm sorunları çözmeyi başardık. Ülkemizin önünü açtık. MHP ve Cumhur İttifakı güçlü ise vatandaşımızın karnı tok başı diktir. Türkiye'nin geçmişinde de geleceğinde de zillete yer yoktur.

- Gevşek ve güvenilmez bir mizaca hiç sahip olmadık. Siyaseti düzgün, sorumlu, dürüst ve mert bir şekilde yapmanın amacından sapmadık. Ağzımızdan çıkan her söz bağlayıcıdır, siyasi ahlakımızın teminatı altındadır. İkinci el inançlara, ayağa düşmüş ezberlere, yıkıcı düşüncelere, katlı otoparkta dönen ön yargılara itibar etmemiz söz konusu değildir.

- Nesli tükenen canlılara gösterilen hassasiyetin onda biri mazlumlardan esirgenmektedir. Terör saldırıları, bölgesel savaşlar, insan hayatının ne kadar ucuzlaştığının belirtisidir. İnsanlık bencilliğin yörüngesinde, gemisini kurtaran kaptan mantığının çekim merkezidir. Böylesi bir dünyada insan hakları, insan onuru, demokrasi ve özgürlük ruhu yalnızca göz boyamaya yarayan hamaset düzenekleridir. Türkiye içine kapanamaz, çevresine ve menziline sırtını dönemez.

- Korkuluklar dikildi diye hakkımızı yedirmeyeceğiz, hürriyetimizi hiçbir alçağa çiğnettirmeyeceğiz. Keskin olmak için çekiç darbesi gerekiyorsa balyoza bile razıyız. Artık sesini yükselten, sözünü dinleten, güçlü bir Türkiye yer kürede kristalize olmuştur. Türkiye'mizin karşısına barikat dikmek, ilerleyişini sekteye uğratmak için el birliği olanlar, bal mumundan kanat takıp güneşe doluşmaya çalışan muhterislerdir.

- Parti olarak yol haritamızı milletimizle paylaşmayı hedefliyoruz.

- CHP Genel Başkanının bu iktidarın ahlaki ve siyasi meşrutiyeti yoktur açıklaması, aziz milletimize hakaret beyanıdır. Güvenoyunu doğrudan ve aracısız kullanan Türk milletidir. Demokrasiyi demagojiye çeviren Kılıçdaroğlu için siyasi ve ahlaki meşrutiyetin kaynağı nedir? ABD ve İngiltere'de FETÖ'cülerle ittifak protokolü hazırlamak mıdır? Yeşil Sol Parti'ye söz vermek suretiyle aynı çatı altında buluşmak mıdır? Kavala ve Demirtaş'a meşrutiyettir. Türkiye'nin gözü başka, kaşı başka oynayan, yalancı köksüzlerin hezeyan, hüsran vaatlerine değil, sürekli devlet ve siyaset insanlarına ihtiyacı vardır. Kılıçdaroğlu kendine baksın, işine baksın. Kaybettiği siyasi meşrutiyet ve itibarını nasıl kazanacağını hesap etsin. CHP yoldan çıkmıştır. MHP ve Cumhur İttifakı kuru sıkı atan siyasi kadavralarla zaman kaybedecek kadar şaşkın ve şuursuz değildir. Turpun büyüğü 31 Mart'ta çıkacak, zilletin de rezaletin de hıyanetin de defteri dürülecektir.

- (İçişleri Bakanlığı önündeki patlama) Hain saldırıda iki polisimiz yaralanmış iki terörist imha olmuştur. Bu kanlı eylemi PKK'nın şerefsiz bir aparatının gerçekleştirdiği belli olmuştur. Bu insanlık defolarının inşallah kökü kurutulacaktır. Terörle huzur, terörle insanlık arasında ikinci bir seçenek yoktur. Terör örgütü karşısında şaibeli duruş sergileyen kim varsa durumunu tekrar gözden geçirmelidir. Terör saldırısının önü ve arkası süratle aydınlatılacak, teröristlerin nasıl geldikleri, yardım ve yataklığı kimlerin yaptığı açıklığa kavuşacaktır. Bu saldırıdan hemen sonra, İçişleri Bakanlığı ekseninde tartışmaların körüklenmesi, eski ve yeni bakanlar arasında fesat üretiminin tahrik edilmesi, Türkiye düşmanlarının değirmenine su taşıyan ahlaksızlıktır. Tescilli FETÖ'cülerin Sayın Soylu'ya ihanet kuyruğuna girmeleri, bazılarının da mevcut Bakanı kötülemeleri zaman ayarlıdır. Dedikodu kampanyasına tevessül edilmesi doğru bir uygulama değildir. Devlet yönetiminde duygusallık olmaz, ihmal olmaz, kahramana mükafat, haine cezadan başka bir şey olamaz. Terörle mücadelede deneyim kazanmış, milletine kendini vakfetmiş kim varsa başımızın tacıdır. Onların üzülmesi ve dışlanması çok sakıncalıdır.

- (Yeni Anayasa) MHP'nin 100 maddelik teklifi hazırdır. Siyasi partiler milletimizin taleplerine göre yapıcı ve destekleyici tutumla hareket etmelidir. Kılıçdaroğlu'nun "tek adamla anayasa olmaz" çıkışı aymazlıktır, ayıptır. Türkiye'de tek adam sistemi yoktur.

- Artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti demeye gerek yok, Kıbrıs Devleti demek gerekir.

- FETÖ'cüler AİHM'e umut bağlamasın. Biz 15 Temmuz'u unutmadık, şehitlerimizi, gazilerimizi, üzerimize sürülen tankları unutmadık.

Editör: Doruk Çakar