"Mario Draghi ECB için buradaydı, ECB ise Christine Lagarde için burada gibi görünüyor" diye yazıyor bir personel önemli bir ankette.

2019'da göreve gelen Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde küresel sahnede hala uluslararası bir finans rock yıldızı havası estiriyor, ancak yerel ölçekte durum farklı.

POLITICO tarafından ECB çalışanları arasında düzenlenen bir sendika anketine katılanların çoğu, Lagarde'ın ECB'nin başına geçecek 'doğru kişi olduğunu düşünmediklerini' söylerken, katılımcıların yüzde 50,6'sı sekiz yıllık görev süresinin ilk yarısındaki genel performansını 'çok zayıf' ya da 'zayıf' olarak değerlendirdi. Bu, selefleri Mario Draghi ve Jean-Claude Trichet'nin görev sürelerinin sonunda benzer anketlerde aldıkları parlak raporlarla tam bir tezat oluşturuyor. Her 10 kişiden birinden daha azı Draghi'yi 'çok zayıf' ya da 'zayıf' olarak değerlendirirken, yüzde 55'i performansını 'çok iyi' ya da 'olağanüstü' olarak değerlendirdi. Katılımcıların sadece yüzde 14,5'i Trichet'yi 'çok zayıf' ya da 'zayıf' olarak değerlendirmiştir.

ECB'nin yaklaşık 4 bin 500 personelinden 1159'unun yanıtlarını içeren anketteki yorumlar, siyasete çok fazla girmesi ve ECB'yi merkez bankasının itibarına yardımcı olmayan kişisel gündemini artırmak için kullanması konusundaki yaygın mutsuzluğa işaret ediyor.

Beklenenin altında

Christine Lagarde, yapılan bir ankette ECB başkanı olarak gösterdiği performans konusunda personelden selefine kıyasla daha az olumlu genel değerlendirmeler aldı.

'nın ECB başkanı olarak genel performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? Christine Lagarde görev süresi ortası anketi 12-22 Aralık 2023 tarihlerinde bu soruya verilen 1089 yanıtla gerçekleştirilmiştir. Mario Draghi anketi 14-21 Ekim 2019 tarihlerinde 735 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. KAYNAK: IPSO" width="500" height="306" /> Soru: [Başkanın adı]'nın ECB başkanı olarak genel performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? Christine Lagarde görev süresi ortası anketi 12-22 Aralık 2023 tarihlerinde bu soruya verilen 1089 yanıtla gerçekleştirilmiştir. Mario Draghi anketi 14-21 Ekim 2019 tarihlerinde 735 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. KAYNAK: IPSOBir çalışan "Mario Draghi ECB için buradaydı, ECB ise Christine Lagarde için burada gibi görünüyor" diye yazdı. Bazı katılımcılar eski Fransız maliye bakanının bankayı siyasete geri dönmek için bir sıçrama tahtası olarak kullanmak istediğini öne sürdü. Bir ECB sözcüsü anketi kusurlu olarak nitelendirdi. Sözcü, "Başkan ve yönetim kurulu tamamen görevlerine odaklanmış durumdalar ve son yıllarda pandemi ve savaşlar gibi benzeri görülmemiş olaylara yanıt vermek için politikalar uyguladılar" dedi.

Odak eksikliği

Katılımcıların sadece yüzde 38'i Lagarde döneminde alınan para politikası kararlarını desteklerken, geri kalanı onaylamayanlar ve görüş belirtmeyenler arasında bölündü. Buna karşın Draghi, görev süresinin sonunda yüzde 64 oranında onay almıştı.

Lagarde'ı savunmak gerekirse, küresel bir pandemi ve Avrupa'da bir savaşın bir araya gelerek dünya genelinde enflasyonda tarihi bir artışa yol açması gibi bazı zorlu görevlerle karşı karşıya kaldı.

Endişe verici bir şekilde, anket katılımcılarının yarısından fazlası ECB'nin vaat ettiği fiyat istikrarına dönüşü sağlayamayacağından endişe duyduklarını söyledi. Aralıkta yüzde 2,9 olarak gerçekleşen Avro Bölgesi enflasyonu yüzde 10,6'lık zirve seviyesinin oldukça gerisinde, ancak yüzde 2'lik hedefin önemli ölçüde üzerinde seyretmeye devam ediyor. Bu hedefe doğru ilerlemenin bu yıl yavaşlaması bekleniyor.

Personel, bu ortamda ECB'nin birincil görevi olan enflasyonu düşürmeye odaklanması gerektiğini söyledi.

Bir personel, "ECB, enflasyonun AB tarihinin en yüksek seviyesinde olduğu bir dönemde, yetkisi dışındaki konulara odaklanıyor" dedi. Cinsiyet eşitliği gibi konularda sık sık yapılan müdahalelere ek olarak, bazıları ECB'nin İsrail ve Hamas arasındaki silahlı çatışmada taraf tutma kararını örnek gösterirken, diğerleri de ECB'nin ana işiyle ilgisi olmayan amaçlar için aşırı seyahat ettiğini iddia etti.

Genel memnuniyetsizliğe rağmen bazı alanlarda Lagarde'a açık destek de var. Çoğunluk, Lagarde'ın başkanlığının belirleyici girişimlerinden biri olan çevrenin korunmasını ECB'nin yetki alanına dahil etme kararını destekledi.

ECB'ye göre anket 'sadece başkanın değil, yürütme kurulu veya yönetim konseyinin sorumlu olduğu ve IPSO'nun görev alanına girmeyen konuları içeriyor ve aynı kişi tarafından birden fazla kez doldurulabilecek gibi görünüyor.'

IPSO bunun olası bir kusur olduğunu kabul etmişti ancak mevcut anket Draghi'nin başkanlığının sonunda düzenlenen anketle aynı yöntem ve araç kullanılarak gerçekleştirildi.

ECB, profesyonel standartlara uygun olarak düzenli anketler yoluyla personelden geri bildirim aldığını ve bunların genellikle yaklaşık 3 bin yanıt aldığını kaydetti.

'Banka Benim'

Lagarde'ın para politikası konusunda, Avro'yu tek başına kurtardığı söylenen Draghi'den daha kötü puan almasına çok şaşırmayabilir. Ancak Lagarde'ı şok eden şey, çeşitliliğin teşvik edilmesi ve kapsayıcı karar alma süreçleri gibi en önemli konular da dahil olmak üzere iç meselelerde Draghi ve Trichet'den çok daha kötü puan almış olmasıdır.

Her iki selefi de iç işleri idare etme konusunda kötü not aldılar, ancak personel Lagarde'a karşı sertti ve neredeyse dörtte üçü onun yönetim yaklaşımından mutsuz olduğunu ifade etti. Bunların bir kısmı sıcak masa düzeni, evden çalışma kısıtlamaları ve enflasyona ayak uyduramayan maaş artışları gibi sıradan şikâyetlerdi. Ancak diğer iddialar çok daha ileri gitti.

IPSO, bir raporda derlediği yorumların özetinde "Christine Lagarde'ın genellikle otokratik bir lider olduğu ve ilan ettiği değerlere göre hareket etmediği bildiriliyor" dedi. Raporda, örneğin personelin konuşmaya teşvik edildiği ancak endişelerini açıkça paylaşmaları halinde azarlandıkları iddiaları gibi, algılanan çifte standartlardan duyulan mutsuzluğun altı çizildi. Diğer şikayetler aşırı iş yükünden strese ve işe alım sürecinde şeffaflık eksikliğine kadar uzanıyor. Banka içindeki 'milliyet kümelenmeleri'yle ilgili endişeler onun döneminde artmış olsa da, raporda bu durumun düzelebileceğine dair bir güven belirtilmiştir. Çarpıcı bir şekilde, ne erkek ne de kadın personel Lagarde'ın daha geniş kapsamlı çeşitlilik çabalarından memnun değil, her iki cinsiyet de açıkça cinsiyet hedeflerini ilk kez ortaya koyan selefinin politikalarını tercih ediyor. Rapora göre Draghi konuyu gündeme getirdiğinde çoğu kişi bu hedefleri kabul ederken, Lagarde'ın bu hedefleri uygulaması 'düşmanca ve ayrımcı' olarak algılanıyor. Bir katılımcı, "Toplumsal cinsiyet konuları personeli ciddi şekilde böldü" diye gözlemledi. Lagarde'ın çeşitlilik politikalarına yönelik erkek onayı, kadın onayından biraz daha fazla düşerek bir dereceye kadar önyargıya işaret ederken, kadın onayı Draghi'nin dönemine göre yüzde 17 puanlık kayda değer bir düşüş gösterdi. Katılımcıların yarısından fazlası Lagarde'ın yaklaşımına 'katılmadıklarını' ya da 'kesinlikle katılmadıklarını' belirtti. Güven kaybı

Memnuniyetsizlik patronun performansıyla da sınırlı değil. Ankete katılanların yüzde 59'u altı üyeli icra kuruluna güvenin ya hiç olmadığını ya da çok düşük olduğunu belirtmiştir. Bu oran, sadece bir yıl önce yapılan ayrı bir ankette bildirilen yüzde 40'lık orandan keskin bir düşüşü temsil ediyor.

Raporda yer alan yönetim kurulu üyesi Frank Elderson'la ilgili bir anekdot bunun nedenine dair ipuçları veriyor: Anketin başlatılmasının ardından Elderson, IPSO yönetim kurulunu ofisine çağırdı. Raporda, "Başkan'ın kişisel performansına ilişkin sorular sormanın yanı sıra para politikası tarafına ilişkin bir değerlendirme isteme meşruiyetimize meydan okudu" dendi. Buna cevaben personele gönderilen ve POLITICO tarafından görülen altı yönetim kurulu üyesi tarafından imzalanmış bir e-postada da aynı hususlar dile getirilirken, angajman taahhüdü vurgulanıyordu: "Yönetim Kurulu'nun meslektaşlarımızı ilgilendiren konulara son derece özen gösterdiğinden emin olabilirsiniz" deniyordu. "Sizinle ve temsilcilerinizle diyaloğa girmeye ve mümkün olan her yerde iyileştirmeler üzerinde çalışmaya devam edeceğiz."

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Politik Yol’un editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Editör: Selin Gücüm