Yerel seçimlerden sonra tekrar seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Bey’in ilk açıklamasında yerel seçimlere yönelik söylemler çok dikkat çekmişti. Bu açıklamayla birlikte genel seçimlerde yapılan ittifak pazarlıkları göz önüne alındığında, Cumhur İttifakının genel seçimler ve yerel seçimlerdeki siyasi politikasının birlikte okunması gerektiği anlaşılabilmektedir. Genel seçimlerde çok dikkat çeken bir husus olarak; AKP’nin ittifakın diğer paydaşlarına yeterince taviz vermemesi, ya da en azından CHP’ye kıyasla oldukça düşük maliyetlere katlanarak bu partileri ittifaka katması ön plana çıkmaktaydı.
Hatta kimi akademisyen ve yorumcular bunu Cumhurbaşkanının siyasi başarısı olarak yorumlamıştı. Ancak genel seçimde kurulan ittifakın kazanımlarını alan AKP, diğer partilerle yapılan anlaşmalarda büyük ihtimalle yerel seçimleri de işin içine dâhil etti. Nitekim böylesi bir anlaşma ittifakın güvenilirliği ve bütünlüğünü de sağlamlaştırabilirdi. Yeniden Refah tarafından yapılan açıklamalar bir yana konulursa öyle de oldu. Millet İttifakı dağılırken, Cumhur İttifakı yerel seçimlere aynı şekilde girecek gibi duruyor.
Bunun nedeni Cumhur İttifakı’nın yerel seçimleri katarak yaptığı ittifak anlaşmalarında vadenin söz konusu olması şeklinde yorumlanabilir. Şöyle ki büyük olasılıkla AKP, ittifaktaki diğer partilerle anlaşma aşamasında yerel seçimlerle ilgili vaatlere ağırlık vermiştir. Böylece seçim sonrasında ittifakı bozan paydaş partiler yerel seçimlerde kendilerine vaat edilen haklardan vazgeçmiş sayılacaktır. Tıpkı bir finansal aracın vadesinden önce paraya çevrilerek vade sonundaki getirisinden vazgeçmek gibi.
Peki, Yeniden Refah neden bu kural dışında kaldı? Bunun nedeni aslında çok belirgin. Seçimlerden sonra Yeniden Refah’ın oy oranı kendi partisini dahi şaşkınlığa uğrattı. Öyle görünüyor ki partinin oy oranının beklenenden yüksek çıkması Yeniden Refah Partisi yöneticilerini yapılan bu vadeli anlaşmayı gözden geçirmeye ikna etmiş olmalı. Muhtemeldir ki beklenenden yüksek başarı gösteren bu parti, belediye seçimleri için yaptığı anlaşmayı güncellemek istemektedir. Büyük olasılıkla bunu da yapacaktır. Tabii bu süreçte de yine Yeniden Refah Partisi gönülsüz olarak ittifaka dâhil oldukları izlenimini vermeye çalışabilecektir.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalmasının ardından Cumhur İttifakına katılan Sinan Oğan’ın adını bir süredir unuttuk. İlk başlarda Sinan Oğan Bey’in neden ikinci turda Cumhur İttifakı’nı desteklediği çok tartışılmıştı. Ancak yakın zamanda benzer bir tartışma görmediğim gibi Sinan Oğan’ın adı iyice göz önünden kalktı. Dolayısıyla Sinan Oğan’ın neden Cumhur İttifakı’na katıldığı sorusunun yanıtı hâlâ bulunamadığı gibi Sinan Oğan ile Ümit Özdağ’a yakın isimlerden çok değerli akademisyen Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun genel seçimden hemen sonra sosyal medya hesabından çok sert şekilde yönelttiği sorulardan anlıyoruz ki Oğan’ın kendisine yakın olan kişiler de bu sorunun yanıtını öğrenememiştir. Sonuç olarak bu sorunun yanıtı boşlukta kaldı ve Sinan Oğan gündemden düştü. Ancak sorunun yanıtını belki de yakın zamanda öğrenebiliriz.
ü