Editör: Ayşegül Kula
Yeni yılın ilk aktivitesi: Banksy sergisi
Banksy kimliğini bilmediğimiz bir sokak sanatçısı. Nitekim serginin ilk katı da yüzünü göremediğimiz bir insan maketiyle başlıyor. Burada en çok dikkatimi çeken Jobs’un “Suriyeli bir Mültecinin Oğlu” başlığı ile resmedildiği eser oldu.
New York yalnızca dünyanın ünlü müzelerine sahip bir şehir değil. Aynı zamanda farklı sergilere de sıkça ev sahipliği yapıyor. Bu sergilerden biri de Eylül 2021 tarihinde açılan Banksy: Dahi veya Vandal? (Banksy: Genius or Vandal?) adlı sergi. Banksy’yi birçoğumuz (en azından ben) satıldıktan sonra kendini yok eden 1.4 milyon dolarlık “Balonlu Kız” (Girl with a Balloon) adlı eseriyle tanımıştık.[1] Daha önce Amsterdam Moco Müzesi’nde eserlerini görme fırsatı yakaladığım Banksy New York’a gelmişken, ben de yeni yılın ilk günlerinde kendisini ziyaret ettim ve gözlemlerimi sizinle paylaşmak istedim.
İlk olarak belirtmek gerek, bu sergi müzelere kıyasla daha pahalıydı. Örneğin Met Müzesi’ne genel giriş 25 dolarken, Banksy sergisine hafta sonu giriş 40 dolar. Ben de 30 dolarlık öğrenci bileti aldım. Girerken öğrenci kartımı sormadıklarını da söylemeliyim. Bu yüzden, New York’ta Banksy’yi gezmek istiyorsanız öğrenci olmasanız bile öğrenci bileti almayı deneyebilirsiniz demek isterdim; fakat bir hukukçu olarak böyle bir öneriyle gelmem mümkün değil (!) Öğrenci kimliğini sormasalar da aşı kartı ve kimlik kontrolünü çok sıkı yapıyorlar. Benim önümdeki ziyaretçiyi aşı kartını gösteremediği için sergi alanına almadılar. Kendisi telefonunda bir sorun olduğunu ve e-maillerine ulaşamadığı için aşı kartını gösteremediğini söylediyse de başarılı olamadı. Anlaşılan, New York sergileri, öğrencilik konusunun aksine, kişilerin aşı konusundaki beyanına pek güvenmiyor.
Banksy, gerçek kimliğini bilmediğimiz İngiliz bir sokak sanatçısı. Nitekim serginin ilk katı da yüzünü göremediğimiz bir insan maketinin bulunduğu sanat stüdyosu ile başlıyor. Daha sonrasında kapitalizm ve siyaset eleştirilerinin yer aldığı eserlerin olduğu alana giriyorsunuz. Burada benim en çok dikkatimi çeken eser Steve Jobs’un “Suriyeli bir Mültecinin Oğlu” (Son of a Migrant from Syria) başlığı ile resmedildiği eser oldu. Bu duvar resminin asıl bulunduğu yer Fransa’ymış. Sanırım Banksy bu eseri Türkiye’ye çizseydi de anlamlı olurdu. Bu bölümde dikkat çeken bir diğer eser ise İngiliz Kraliçesi II. Elizabeth’in maymun olarak resmedildiği eser. Anlaşılan o ki, II. Elizabeth bu eserleri toplatma yoluna gitmemiş.
Alt kata indiğinizde ise yine eleştirel sokak çizimleriyle karşılaşıyorsunuz. Polis kuvvetinin ve savaşların eleştirildiği çok fazla eserine New York’ta da yer verilmiş. Ben bu eserlerin çoğunu Moco Müzesinden hatırlıyordum. Fakat bu sergide, Banksy’nin bu kadar çok polis grafitisi çizmesinin arkasında grafiti çizerken polisten kaçmak zorunda kalması olduğunu öğrendim. Bu katta ayrıca Banksy’de görmeye alıştığımız film sahnelerinin (mesela Pulp Fiction) ya da sanat eserlerinin (mesela Andy Warhol) yorumlandığı eserleri de vardı.
Bunlara ilaven, Banksy’nin sıkça yer verdiği fare figürlü eserlerinden de özel olarak bahsetmek istiyorum. Sergide yeni öğrendiğim en ilginç bilgiler de bu eserlere ilişkindi. Bunlardan ilki Banksy’nin, fare figürüne, fareler her durumda yaşayabildiği ve insanların da benzer şekilde sisteme adapte olmaya çalıştığı için yer vermesi. Ayrıca, sergide fare kelimesinin (rat) aynı zamanda sanat kelimesinin (art) anagramı olduğunu da fark ediyorsunuz. Benim için ilginç olan kısım, Banksy’nin bunu başka biri söyleyince fark etmesi ve fakat ilk başta biliyor gibi yapmasıydı. Fare çizimine ilişkin bir başka husus ise, Banksy’nin fare figürlerini daha önce benzer figürler çizen Fransız sokak sanatçısı olan Blek le Rat lakaplı sokak sanatçısından (ç)alıp almadığı sorusu. Banksy, her yaptığının orijinal olduğunu ve Blek le Rat’in 20 sene önce benzer şeyler yaptığını sonradan öğrendiğini belirterek bu soruya açıklık getiriyor. Fare çizimlerinin önemi bunlarla da sınırlı değil. Beni en çok şaşırtan bu fare çizimlerinin sanatseverler tarafından alınması oldu. Sokakta gördüğümüzde rahatsız olacağımız farelerin resmini evlerimizin duvarlarına asmamız, sanırım sanatın ne kadar güçlü olabildiğinin de bir göstergesi.
SANAL GERÇEKLİK İLK DEFA KULLANILMIŞ
Sergide ayrıca sanal gerçeklik (virtual reality) ile de ilk defa tanışmış oldum. Sanal gerçeklik Banksy sergilerinde de ilk defa kullanılmış. Sadece gözlük takarak kendinizi bir anda Londra sokaklarında buluyorsunuz (bana Londra sokakları olduğu söylendi, Londra’ya gitmediğim için ben tespit etmedim) ve Banksy’nin eserlerini teknoloji sayesinde yerinde görmüş gibi oluyorsunuz. Yaklaşık 10 dakika süren bu tecrübe çok keyifliydi. Fakat görüntülerin çok net olmadığını söylemem gerek. Gözlüğü düzgün takıp takamadığımı sorgularken, çalışanlardan bulanıklığın gözlükten önce covid önlemi olarak taktığınız göz maskesi sebebiyle olabileceği cevabını aldım. Her ne kadar keyif aldığımı söylesem de, eğer midesi hassas biriyseniz çok hareketli olan bu tur pek size göre olmayabilir. Benden söylemesi.
Sergiden çıkarken ise vestiyer kısmına “dahi” ve “vandal” başlıklı iki bahşiş kutusu koymuşlar. Çoğu kişi “dahi” kutusuna para bırakmıştı. Ben değişiklik olsun diye “vandal” kutusunu tercih ettim, yoksa Banksy’nin dahi olduğuna ne şüphe!
Bu arada, ben bu yazıda bazı eserlerden bahsettim. Tabii ki de sergi bunlarla sınırlı değildi. İlgilenenler için eserleri hakkında bilgi edinebileceğiniz bir internet sitesini paylaşıyorum.[2] Şöyle ki, sergiyi dolaşırken çoğu eser hakkında açıklamaları kendi kulaklığınızla sergi girişinde qr kodu okutarak ulaştığınız internet sitesinden dinleyebiliyorsunuz. İnternet sitesinde serginin 60-80 dakika süreceği yazsa da eğer tüm açıklamaları dinlerseniz sergiyi 2.5-3 saatte tamamlayabilirsiniz. Bu internet sitesinin sergi dışında da erişilebilir olduğunu fark edince sizlerle de paylaşmak istedim. Umarım, New York’a ya da Banksy’nin sergilendiği başka şehirlere yolu henüz düşmeyen Politikyol okuyucuları, bu “online” sergiden zevk alırlar.
Bir sonraki New York tecrübesinde görüşmek üzere.
--
[1] https://www.youtube.com/watch?v=rkC80in5heU
[2] https://izi.travel/en/58a5-genius-or-vandal-unauthorised-exhibition-of-artworks-by-banksy/en
Yorumlar