Eski Ülkü Ocakları başkanı Sinan Ateş cinayetinin kabul edilen iddianamesinde ifadesine yer verilmeyen eşi Ayşe Ateş'in ifadesi ortaya çıktı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, cinayete ilişkin soruşturmayı iki yıl dört ay sonra 29 Nisan’da tamamlamıştı.

22 kişiye ‘tasarlayarak öldürme’ suçu yöneltilen iddianamede cinayet sebebi de dahil olmak üzere birçok kritik bilgi yer almamıştı. Soruşturmanın en önemli delillerinden, telefon mesajlarıyla cinayet organizasyonuna işaret eden bilirkişi raporundan neredeyse hiç bahsedilmediği gibi Ateş'in eşi Ayşe Ateş'in de ifadelerine yer verilmemişti. T24'ten Asuman Aranca'nın haberine göre Ayşe Ateş 17 sayfalık ifadesinde, eşi Sinan Ateş’in 2019-2020 arasında 15 ay boyunca Ülkü Ocakları başkanlığı yaptığını, öncesinde de 12 yıl boyunca MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman’ın danışmanlığını yürüttüğünü söyleyerek şunları dedi: “Rahmetli eşimin Ülkü Ocakları başkanlığı öncesinde kimseyle bir husumeti bulunmamaktaydı. Ancak Ülkü Ocakları başkanlığı görevinden sonra sürekli olarak 'FETÖ' mensubiyeti olduğu, Ülkü Ocakları'na ihanet ettiği gibi kendisini itibarsızlaştırmaya, yalnızlaştırmaya, çocukluk yıllarından beri mensubu olup kendisini adamış olduğu ülkücü camiadan dışlanması amaçlarına yönelik olarak söylentiler çıkarılıp haberler yapıldı." Daha sonra Ülkü Ocakları başkanlığına yeni atama yapıldığını ve yönetimde bulunan kişiler tarafından açıkça ve aleni şekilde 'FETO'cü, ihanet ateşi' gibi ithamlar içeren sosyal medya paylaşımları ve çeşitli haber sitelerinde haberler yapılmaya başlandığını kaydeden Ateş, paylaşımlara ilişkin görselleri de savcılığa sundu.

Ateş ifadesinin devamında özetle şunları söyledi:

  • Rahmetli eşim ile yapılan haberler üzerine aramızda yaptığımız konuşmada bana söylemiş olduğu Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın kontrolünde olan ve genel başkan yardımcısı olarak görev yapan Kadir Ensar Ejder isimli şahıs tarafından yönetilen Orhun Haber isimli internet haber sitesinde 04 Mart 2022 tarihinde 'Bir ihanet ateşi' başlıklı bir haber yapıldı. Yine bana eşimin söylediğine göre bu haber sitesinin eşim hakkında yapmış olduğu bu ve benzeri haberler gerçekte o dönemin Ülkü Ocaklar Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkan Ahmet Yiğit Yıldırım tarafından yaptırılıyordu. Aynı haber bu internet haber sitesinin çeşitli sosyal medya hesaplarından da paylaşılmıştı. Eşim bu haber ve paylaşımlar üzerine Orhun Haber isimli internet sitesi yöneticileri ve bu haber sitesinin sosyal medya yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunmuş ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle Kovuşturmaya Yer Olmadığına karar verilmiştir. Savcılık tarafından yapılan soruşturmada suça konu paylaşımları yapan sitenin ve sosyal medya hesaplarının yöneticilerinin tespitine dair bir araştırma dahi yapılmadan meçhul şüpheli üzerinden takipsizlik karar verilmiştir. Eşim bu karara itiraz etmiş ancak itirazının da reddine karar verilmiştir. Eşim Orhun Haber isimli internet haber sitesinde 'Bir ihanet ateşi”'haberi ve aynı sitenin sosyal medya hesaplarından bu haberin paylaşılan linklerine erişimin engellenmesi talebinde bulunmuş ancak bu da reddedilmiştir.

'Eşim, Olcay Kılavuz’a karşı bir hasımlık gütmedi'

  • Orhun Haber isimli internet haber sitesi tarafından yapılan haber sonrasında aynı haber sitesinin sosyal medya hesaplarından devam eden günlerde sürekli ve sistematik olarak rahmetli eşimi hedef gösterir şekilde asılsız ithamlar içeren paylaşımlar yapılmıştır. Bu paylaşımlar üzerine de Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfının o dönem genel merkezi yönetiminde yer alan kişiler, çeşitli kademelerinde görev yapan kişiler, birçok ilin Ülkü Ocakları yönetiminde bulunan kişiler ve çok sayıda sahte sosyal medya hesabı üzerinden rahmetli eşime karşı çeşitli hakaretler ve tehditler içeren paylaşımlar yapıldı. Bu paylaşımları da sunuyorum. Gerçek kullanıcılar olduğu tespit edilen sosyal medya hesaplarından yapılan bu paylaşımlarla ilgili olarak rahmetli eşim tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurularında bulunulmuş olup, bu paylaşımların suç unsuru içerdiği açık ve net olmasına rağmen halen hiç birisi hakkında kamu davası açılmamıştır.
  • Eşim Ülkü Ocaklar Genel Başkanlığı yapmış ve ömrünü Ülkücülük davasına adamış birisi olarak Ülkü Ocakları tüzel kişiliğine bir zarar vermek istememesi sebebiyle kendisine karşı yapılan bu itibar suikastlarına ve karalama çalışmalarına, bu çalışmaları yapan Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’a, yönetiminde yer alan kişilere ve MHP Mersin milletvekili ve eşimden önceki Ülkü ocakları genel başkanı Olcay Kılavuz’a karşı bir hasımlık gütmemiş, hukuk dışı hiçbir yola tevessül etmemiştir.
  • 10 Mart 2022 tarihinde Ankara Ülkü Ocakları’nın kullanımında bulunan 06 AT 2020 plakalı Volkswagen marka siyah araç ile eşimin kullandığı ofisin önüne dört kişinin geldiğini ve ofis binasının önünde beklediklerini eşim bana söylemişti. Bu konuda arkadaşı Ömer Çağrı Özdemir'e 10 Mart 2022 tarihinde Whatsapp uygulamasından ofis önünde bekleyen aracın resmini göndererek "Ankara Ocak, silahlı dört kişi göndermiş" seklinde mesaj göndermiş. Bu konuşmaya ilişkin ekran resmini de ifademin ekinde sunuyorum. Bu hususta Ömer Çağrı Özdemir'in de ifadesine başvurulmasını talep ediyorum.
  • Rahmetli eşim ile Ömer Çağrı Özdemir arasında geçen 11 Mart 2022 tarihli Whatsapp mesajlaşmasında, eşim Ömer Çağrı Özdemir'e Selahattin Avaroğlu isimli şahıs tarafından başka birisine iletildiği anlaşılan mesajı göndermiş ve mesajda; "...Orhun Haber genel merkezin hesabi ve takip et diye telefon aldığım için etmeye başladım” şeklinde şahsın mesajının olduğu görülmektedir. Bu mesajdan ve eşimin bana anlattığından aktarmam gerekirse; Orhun Haber isimli haber sitesi Ülkü Ocakları Genel Merkezi tarafından yönetilmektedir. Ülkü Ocakları mensupları da Ocak Genel Merkezi yöneticileri tarafından aranarak ve ocak mensuplarının yer aldığı WhatsApp gruplarından talimatlar yazılarak Orhun Haber isimli internet sitesinin sosyal medya hesaplarını takip etmeye ve rahmetli eşim aleyhinde paylaşımlar yapmaya zorlanmışlardır.
  • Sunmuş olduğum paylaşım içeriklerindeki benzerliklere bakıldığında da eşim aleyhine yapılan paylaşımların bir merkez tarafından yönetildiği açık ve net bir şekilde ortadadır. Eşimin telefonu adli emanette ve incelemede olup WhatsApp uygulaması üzerinden kendisine gönderilen mesajlar incelendiğinde bu hususta kendine gönderilen mesajların olduğu görülecektir.
  • Orhun Haber isimli internet haber sitesinin haberleri, bu haber sitesinin sosyal medya hesaplarından ve Ülkü Ocaklar teşkilatları mensubu oldukları profillerinden açıkça anlaşılmakta olan olan hesaplardan eşimin aleyhine yapılan paylaşımların ardından rahmetli esimin Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yaptığı dönemde çeşitli illerde Ocak Başkanlığı yapan ve şahsen de arkadaşları olan kişiler, Ülkü Ocakları Genel Merkezi yöneticileri tarafından aranarak rahmetli eşim hakkında yapılan asılsız haberlere karşı eşimi destekler nitelikteki paylaşımlarının kaldırılması istenmiştir. Rahmetli eşim döneminde Mersin Ülkü Ocaklar Başkanı olarak görev yapan ve eşimden sonra görevden alınan Çağrı Ünel de kendi sosyal medya hesabından eşim hakkındaki asılsız haberler karşısında eşime destek niteliğinde paylaşımlar yapmıştı.
  • Bunun üzerine Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkan Yardımcısı olan Ömer Şanlı isimli şahıs Çağrı Ünel'i arayarak eşime destek olmamasını, yaptığı paylaşımları kaldırmasını istemiş. Çagrı Ünel de paylaşımlarını kaldırmayacağını, rahmetli eşimin arkadaşı olduğunu, kendisinin de artık Ocak Başkanı olmadığını ve kendisine talimat veremeyeceklerini söylemiş. Ömer Şanlı da “o halde bunun sonuçlarına katlanırsınız” şeklinde Ünel’i tehdit etmiş. Bu konuşmayı Ünel, rahmetli eşimi benim yanımda olduğu sırada telefonla arayarak kendisine bu şekilde iletmişti. Eşim de "Bunlar iyice azıttılar, dur durak bilmiyorlar, aman kardeşim kendinize dikkat edin, Alah korusun" seklinde uyararak kendisine dikkat etmesini tembihlemişti.
  • Eşim ile Ünel arasında geçen bu konuşmadan kısa bir süre sonra Mersin’de Ünel'e Adana ve Osmaniye Ülkü Ocakları'na mensup olduğunu duyduğumuz yaklaşık 10 kişi tarafından bıçaklarla ve sopalarla saldırı düzenlenmiş. Ünel kendisine yapılan saldırı ile oluşan arbede sırasında kendisini savunmak üzere silahını kullanmış ve olay yerinde Emrullah Kaplan isimli Kadirli Ülkü Ocakları mensubu olduğunu öğrendiğimiz bir genç hayatını kaybetmiş. Rahmetli eşim ve Ünel arasında geçen bu konuşmalar ve Ünel’e Ülkü Ocakları Genel Merkezi yöneticileri tarafından eşim hakkında yapılan baskı ve tehditlerin ayrıntıları hususunda Ünel’in ifadesine başvurulmasını istiyorum. Ünel'e yapılan bu saldırının Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın talimatı ile yapıldığı aşikârdır.