Selahattin Demirtaş hakkında Ankara, Diyarbakır, Mardin ve Mersin’deki çeşitli konuşmaları nedeniyle 'cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla açılan dava, Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. 

Karar aşamasına gelen davada Demirtaş savunma yaptı.

Artı Gerçek’in aktardığına göre Demirtaş’ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:

*Doğrusu mütalaa kopyala yapıştır olduğu için anlatım ve imla hataları aynı. Binlerce sayfalık savunma ve deliller dikkate alınmamış. Demokratik olması şart değil, herhangi bir ülkede bu mütalaayı okutsak kimse bir şey anlamaz hukuki değerlendirme adına tek bir satır yok.

*Demirtaş kimdir, konuşmayı nerede yapmış, bağlamı nedir, sosyal ve siyasal ortam nedir? Bunlar adına hiçbir şey yok. 12 sene milletvekilliği yaptım, genel başkanlık yaptım, Demirtaş bu konuşmaları niye yapmış mütalaada belli değil. Kopyala yapıştır, sarı çizmeli Mehmet ağa, Selahattin Demirtaş suç işlemiş.

‘Sancıya göre devlet suç işlemiş’

*Savcı kendinden emin. Bir yanda 'terörist Demirtaş' var bir yanda devlet var. Bir yanda devlet var bir yanda Kürt siyasetçi Demirtaş. Onun için savcı 'ben devletin yanındayım' diyor. Bu nedenle buradan ceza kararı çıkarsa AHİM'de 18'inci maddeden ve 14'üncü maddeden karar çıkacak. Ayrımcılıkla ilgili karar çıkacak.

*Devlet işkence de yapmış olsa, katliam da yapmış olsa savcıya göre Demirtaş'ın bedel ödemesi gerekir. Velev ki devlet bu suçları işlemiş olsa bile savcıya göre Kürt siyasetçi Demirtaş ceza almalıdır. Ben Kürt siyasetçi değil de faşist siyasetçi olsaydım, Ankara'nın ortasında birini öldürtseydim, cinayete azmettirseydim tehdit etseydim bana soruşturma açılmazdı.

*Kürt siyasetçi olarak eleştiri hakkım nedeniyle yargılanıyorum. Terör ve şiddetten ceza almadım. Konuşmalarım nedeniyle 55 yıl hapis cezası aldım. Bugün vereceğiniz ceza nedir bilmiyorum? Soma'da 301 kişinin ölümüne neden olanlar 17 yıl ceza aldı. Hrant Dink'i vuran kişi 16 yıl yattı çıktı. Demirtaş konuşmaları nedeniyle 55 yıl ceza aldı.

‘Bana hakaret etmek devlette prim yapıyor’

*Nedim Şener, Hilal Kaplan bana açıkça hakaret ediyor. Diyorlar ki yargı bizi korur. İşte savcılığın bu mütaalasına güveniyorlar. 'Her şehit için bir HDP'li vekil indireceksin' demek ifade özgürlüğü sayıldı. Hilal Kaplan bana 'katil', 'terörist' dedi, ödüllendirildi, TRT yöneticisi oldu. Bana ceza veren hakimler yükseldi. Bana hakaret etmek, devlette prim yapıyor. Demirtaş'ın ekmeğini yemek furyaya dönüştü. Hakaret et, kendini devlete ispatla. Yıllardır bu muameleyle karıştık. Bir de işkence demişim. Bunları durup dururken mi söylemişim, yoksa bir takım olayları mi anlatmışım?

Sedat Peker'in 'Oluk oluk kan akıtacağız' sözleri

*Farkımız ne Peker ile Çakıcı ile? Onlar ırkçı faşist, ben Kürdüm. Farkımız bu. Ama problem şu; ben de bu ülkenin vatandaşıyım. Düzeni, sistemi, anayasayı değiştirmek için uğraşan bir siyasetçiyim. Türkiye Cumhuriyeti devletine zarar verecek bir iş yapmadım. Irmakları yabancılara satmadım, dereleri satmadım, zeytinlikleri satmadım. Bunlar devleti koruyor, biz zarar veriyoruz öyle mi? Peker, devletten korku iklimi yaratmak için görev aldığını sonradan itiraf etti. Ben de bunu durdurmak için konuştum 55 yıl ceza aldım.

'Ben Kürt’üm, Türklük sözleşmesini imzalamak istemiyorum'

Barış Ünlü'nün 'Türklük Sözleşmesi' kitabına atıf yapan Demirtaş şunları dedi:

*Türklük Sözleşmesi'ni imzalayan herkes devlet için muteberdir. 'Ben bunu imzalamam' derseniz vay halinize. Türk bile olsanız fark etmez. Benim de Türk arkadaşlarım var; Türk bakkalım var, Türkçe konuşuyorum, Türkçe yazıyorum, 7 tane Türkçe kitabım var. Türklerle bir sorunum yok. Ben Kürdüm, Türklük Sözleşmesini imzalamak istemiyorum. Ben bu halimle bu ülkenin vatandaşı olmak istiyorum. Bakın bir duvar yazısı: ‘Türk isen övün değilsen, itaat et…’ Ben ceza aldığım bu konuşmaları yaparken Cizre'de duvarda bu yazıyordu. 

'Devlet işkence yapmadı mı?'

Demirtaş, savunmasına şöyle devam etti:

*Devlet dediğimiz etten kemikten değil. Devlet adına bu suçları yapanları eleştiriyoruz. Binlerce yıldır devlet işkence yapmadı mı? Bir kişiyi öldürmedi mi? Buna mı inanıyorsun? Bu devlet işkence yapmış, vallahi yapmış. Sivil öldürmüş, köy yakmış. Bunlar yapılmış. Biz başbakandan hesap soramayacaksak kimden soracağız? 'Devlet seri katildir' dediğim dönemde ne olmuştu?

*Cemile Çağırga, günlerce bu buzdolabında defin için bekletildi. Ben siyasetçi olarak bu konuşmayı yapmak zorundayım. Hacı Lokman Birlik, cenazesi sürüklendi, videosu yayımlandı. Bunlar yaşanırken ben bu konuşmayı yaptım diye ben mi suçluyum? Bu işkence midir? İşkencedir. Buna işkence demek neye göre suç oluyor?

*Taybet İnan 65 yaşlarımda, kendi evinin önünde cenazesi 7 gün sokakta kaldı. Yalvardım, dedim 'yapmayın'. Kadının cenazesi ailesinin gözü önünde çürüyor, yapmayın dedim. İslamcı hükümetin iktidarında Kürt Taybet İnan'ın cenazesi ortada kaldı. Ben Kürt siyasetçi olarak bu Kürt kadının hakkını savundum. Değil 55 yıl, 55 bin yıl da ceza verseniz savunurum. Ben insanlık onurunu savunurum. Siz de insanlık onurunu savunana ceza verirseniz devlet mafyaya döner. Özel hareket polisi eve girdi, spermlerini yatağa bıraktı. 'Geldik yoktunuz' yazdılar duvara. Ne terörle mücadelesi? Ben bu devleti eleştirmişim. Bunlar yapıldı, daha ne işkenceler yapıldı. Raporları okusak dehşete düşersiniz.

'Burası Gazze değil; Cizre, Nusaybin, Sur'

*(Sokağa çıkma yasakları döneminden fotoğraflar göstererek) Bu manzarayı hatırlarsınız. Gazze diyeceğim; hayır burası Cizre, Nusaybin, Sur. Bunu yapan devletti. Üç hilal çizmiş, devlet geldi yazmış. Ben devlet yaptı deyince niye suç oluyor. Kendisi yazıyor 'devlet geldi' diye. Bunlar fi tarihinde yaşanmadı. Ben bu konuşmaları yaparken bunlar yaşandı.

İmamoğlu’ndan Avrupa Birliği'ne ‘mülteci’ eleştirisi: Yükü paylaşmanın vakti geldi İmamoğlu’ndan Avrupa Birliği'ne ‘mülteci’ eleştirisi: Yükü paylaşmanın vakti geldi

*Ortada silahlı birileri varsa hukuk gereğini yapar ama burada hukuk gösteremezsiniz bana. Devlet bu kadar kötü mü diyeceksiniz? Devlet bu kadar kötü değil ama devleti ele geçirenler kötü kardeşim ne yapalım?

‘Komutanlar darbeden tutuklu’

*Bunlar o dönemde görevde olan askerlerdi. JÖH, PÖH komutanları darbeden tutuklu. Hiçbir yargı mensubunun aklına bu gelmiyor mu? Acaba bütün bu yıkımı darbeye zemin hazırlamak için yapmış olamazlar mı? Bal gibi öyleydi. Devlet buydu işte. Benim orada eleştirdiklerimin hepsi darbeden tutuklu. Cizre'de ev yıkıp sivile işkence yapacağına inanmıyorsun ama Meclis'i bombaladı bu insanlar. FETÖ'cüler kadar 'taş üstünde taş koymayın' diyen Erdoğan da suçlu. Hukukla bağı olmayana devlet diyemezsin, çete olur ancak. Çeteye hakaret diye bir suç olmadığına göre benim beraat etmem lazım.

Hakim, Demirtaş'ın savumasına müdahale etti

Demirtaş, bir polisin itiraflarını okurken hakim müdahale etti ve "Kitabı okumak isteyen alır okur" dedi. Demirtaş bunun üzerine, "Savunmamı okuyorum, bu size hikaye mi geldi? Ağır mı geldi anlattıklarım?" diye sordu. Hakim "Hayır niye ağır gelsin, 3 yıldır dinliyoruz" yanıtını verince Demirtaş, "Ben savunmamı okuyorum. Konforlu bir alanınız var, onu terk edemiyorsunuz" diyerek, tepki gösterdi. Hakimin, "Savunmanızı alalım, karşılıklı itham yapmayalım" sözleri üzerine Demirtaş, "İnsicamımı bozdunuz. İster kitaptan okurum ister kağıttan okurum" diye yanıt verdi.

Demirtaş savunmasını bu sözlerle tamamladı.

Editör: Haber Merkezi