Taliban hâlâ Rusya devletinin terör örgütü olarak tanımladığı bir güç. Ancak görünen o ki, son zamanlar da bu durum değişiyor, uluslararası ilişkilerde ideolojik yaklaşımlar yerini jeopolitik kriterlere bırakıyor. Taliban’ın durumu da Rusya’dan çok farklı değil.

Rusya, Ukrayna'da devam eden savaş nedeniyle NATO ülkelerinin yarattığı boğucu baskıdan kurtulmak için ilginç ilişkilere girebiliyor, enteresan bir takım ittifakların kuruluşuna zemin hazırlayacak adımlar atabiliyor. Ukrayna savaşı nedeniyle maruz kaldığı izolasyonu aşmak, Rusya için hiç de kolay değil elbette. Bu onu bazı stratejik kararlar alma, daha önce hiç planı olmadığı hâlde bazı bölgelerde rol alma ve bazı dengeleri değişmeye zorlama gibi yönlere doğru itebiliyor.  Aynı şey Ukrayna için de geçerli. Geçtiğimiz gün Arap basını, Sudan’da, orduyla çatışma içerisinde olan Hızlı Destek Güçleri’ne karşı düzenlenen operasyonlara Ukrayna ordusunun dronlarla ve çeşitli teknolojik aygıtlarla katıldığını açıkladı.

Ukrayna’nın Afrika’da ne işi var, Ukrayna bölgesel yayılma ve süper güç olma eğilimi ve arzusu olan bir ülke değil… Nasıl oluyor da savaşmak için Sudan’a ekiplerini gönderiyor? Bunun çok basit bir yanıtı var Çünkü Wagner güçleri Sudan’da uzun süredir var ve Hızlı Destek güçlerini destekliyor, onlarla birlikte madenlere musallat oluyor. Ukrayna savaşı bu anlamda sadece Rusya için değil, çok farklı ülkeler arasındaki ilişki ve dengeleri etkilemiş durumda.

Rusya’nın Afrika ülkelerinden sonra rotayı doğrulttuğu yerlerden biri de Afganistan. Rusya ABD’nin ülkeden çekilmesinden sonra belki doğan boşluğu doldurmak Orta Asya’daki ABD karşıtı ittifakı güçlendirmek için Taliban hareketiyle daha güçlü ilişkiler kurmaya çalışıyor. Meseleyi enteresan kılan şey Rusya’nın el-Kaide ile ilişkisi ve İslami radikalizme himaye sağladığı gerekçesiyle Taliban’la arası çok önceden beri açık olması.

Hatta Taliban hâlâ Rusya devletinin terör örgütü olarak tanımladığı bir güç. Ancak görünen o ki, son zamanlar da bu durum değişiyor, uluslararası ilişkilerde ideolojik yaklaşımlar yerini jeopolitik kriterlere bırakıyor. Taliban’ın durumu da Rusya’dan çok farklı değil. O da benzer hatta belki de daha güçlü bir izolasyonla karşı karşıya. Rusya Taliban’ı resmi olarak terör örgütü olarak görmesine rağmen Rusya, Taliban’ı ekonomik forumlara davet etti ve ortak projeler yürütmek için görüşmeler yaptı.

Taliban’ın Batı karşıtı ideolojisi de Moskova’nın beklentilerini artıran bir husus. Moskova, işsizlik ve ekonomik kriz gibi ağır sorunlarla boğuşan Taliban’a destek vaat etmiş olabilir. Bunun karşılığında ise ABD’nin bölgedeki elini zayıflatacak bir müttefik edinmenin yanı sıra yeni ticaret yollarına erişimi de güvence altına almayı planlıyor. Rusya'nın Batı ile ilişkileri kötüleştikçe Kremlin'in Taliban'a bakışı da değişti. Ağustos 2021'de Taliban Kabil'e yaklaştığında Batılı diplomatlar elçilikleri kapatmak ve boşaltmak için acele ettiler.

Ancak Rus Büyükelçiliği açık kaldı ve ele geçirilmesinden sonraki iki gün içinde Rus Büyükelçi Dmitry Zhirnov, Taliban temsilcileriyle görüşen ilk yabancı diplomat oldu. Bu görüşmeden sonra Zhirnov Taliban savaşçılarını birdenbire "makul adamlar" ilan etti ve Taliban Rus elçiliğinin güvenliğini sağlamaya başladı.

İlk olarak, Rus büyükelçiliğinin konsolosluk bölümünün kapatılması nedeniyle Afganların Rus vizesi alması zorlaştı. İkincisi, Kabil'de Afganlarla yapılan son görüşmelere bakılırsa, pek çok kişi Rusya'yı, insansız hava araçlarının düzenli olarak başkenti vurduğu tehlikeli bir yer olarak görüyor. Üçüncüsü, önceki kültürel araçlar kaybedildi. Afganistan'da dil eğitimi gibi büyük ölçekli Rus eğitim veya kültür programları yok ve kimse bunları organize etmek istemiyor gibi görünüyor.

Ekonomik ilişkiler de iyi durumda değil. Ülkenin Ulusal İstatistik ve Enformasyon Kurumu'na göre 20 Mart 2023'te sona eren 12 aylık dönemde Afganistan'ın 289 milyon dolarlık ithalatının sadece %4'ü Rusya'dan geldi. Rusya, Afganistan'ın ithalatının %20'sini sağlayan İran, Çin (%18) ve Pakistan (%16) gibi ülkelerin çok gerisinde kalıyor.

Moskova, Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan doğalgaz boru hattının inşası ve Özbekistan ile Pakistan'ı birbirine bağlayan trans-Afganistan demiryolu gibi Afganistan'ı ilgilendiren bir dizi iddialı projeye ilgi duyduğunu açıkladı. Ancak Afganistan'daki güvenlik sorunları nedeniyle bu projelerin hayata geçmesine daha çok var. Geçen yıl Rusya'nın Afganistan'a yılda bir milyon ton benzin, bir milyon ton dizel ve 500.000 ton sıvılaştırılmış doğal gaz tedarik etme sözü verdiği bildirilmişti.

Buna ek olarak Moskova'nın Afganistan'a her yıl iki milyon ton buğday sevk etmesi öngörülüyor. Taliban'ın Rusya ile daha fazla işbirliği istediği açık. Rus yetkililerle yapılan her görüşmede ikili ilişkileri yeni bir düzeye taşımak ve vize kurallarını kolaylaştırmak için bir plan arıyorlar. Taliban’da işbirliği konusunda baya arzulu. Rus yetkililerle yapılan her görüşmede ikili ilişkileri yeni bir düzeye taşımak ve vize kurallarını kolaylaştırmak için bir çıkış yolu arıyorlar. ABD’nin çekilmesinin ardından Taliban için Batılılardan bir beklentisi olamazdı zaten. Çekilme, Batılıların aynı zamanda Afganistan’la ilişkilerinin zayıflaması, karşılıklı olarak beklentilerin azaltılması demek.

Taliban'ın Rusya ile daha fazla işbirliği istediği açık. Rus yetkililerle yapılan her görüşmede ikili ilişkileri yeni bir düzeye taşımak ve vize kurallarını kolaylaştırmak için bir plan arıyorlar. Taliban’da işbirliği konusunda baya arzulu.

Terörizm meselesi de öyle Batılıların abarttığı kadar değil. Afganistan Batılı anket ve araştırmalarda hâlâ terörizm için en tehlikeli ülkelerden biri olarak gösterilse de terör eylemlerinde ciddi gerileme var. He ne kadar geçen sene Eylül ayında Kabil’de Rus büyükelçiliğine yapılan intihar saldırısında iki Rus diplomatı hayatını kaybetse de saldırılar Taliban öncesi döneme göre yüzde yetmiş beş azaldı. O yüzden terör argümanı Rusları Taliban’la ilişkilerini geliştirmekten alıkoyacak bir şey değil.

Moskova, eninde sonunda Taliban'ı Rusya'nın terör örgütleri listesinden çıkaracak ve Kabil'deki hükümeti tanıyacak. Şayet Taliban da arzulu olursa Rusya-Afganistan ilişkilerinin gelişmemesi için hiçbir neden yok. Ekonomik olarak hâlâ Rusya’nın Afganistan’la ekonomik ilişkileri oldukça zayıf. Çin’in ithalattaki payı yüzde yirmi iken Rusya’nın sadece yüzde dört. Ancak ekonomik ilişkileri derinleştirmeye kararlı olan Kremlin’in adımları sayesinde bu engeller yavaş yavaş kalkacak gibi görünüyor.

Afganistan şu an oldukça bakir bir alan ve çok geniş bir yatırım potansiyeli var tek sorun nihai anlamda güvenliğin sağlanması ve ekonomik faaliyetlerin güvence altına alınması. Taliban, askeri konularda gösterdiği kıvraklığı ekonomik ve yönetim konularında da gösterebilecek mi, ondan oldukça kuşkuluyum. Kadınların eğitimini yasaklaması, hâlâ çağın koşullarını ve zamanın ruhunu anlamadığını gösteriyor.