Diyarbakır'da "Ramazan Hoca" lakabıyla bilinen Ramazan Pişkin'i, Fatih'te işlettiği çay ocağında öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan sanık Erkan Baykut'un yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Erkan Baykut ve taraf avukatları katıldı.
Sanığın avukatlarından Yakup Yaşar Mirzaoğlu, dava dosyasını yeni devraldığını, sanığın ablası Özlem Baykut'un da duruşma salonunda olduğunu, müvekkilinin daha önce annesini darbettiğini ve buna ilişkin ablasının tanık olarak dinlenilmesini talep etti.
Sanık Baykut'un kötü aile ortamında sığınmacılarla yaşadığını, madde bağımlısı olduğunu iddia eden avukat Mirzaoğlu, "Bunların aydınlatılması gerekmektedir. Son bir yıl içerisindeki HTS kayıtları çıkarılsın. Sanığın diğer dosyaları var, bunların getirilmesini, Adli Tıp Kurumundan (ATK) akıl sağlığına dair rapor alınmasını talep ediyoruz." dedi.
Mahkeme başkanının sanığa, akıl hastalığının olup olmadığını sorması üzerine Baykut, "Evet var, mütalaayı kabul etmiyorum." dedi.
"İlk gördüğümde cinayet işleyeceğimi kurguladım"
Sanık Baykut, cinayetten 3-4 ay önce sanığı sosyal medyada, bir ay önce ise babasının dükkanına 5 dakika mesafe uzaklıkta gördüğünü, 4-5 gün önce de maktulün dükkanının önünden geçtiğini anlatarak, "İlk gördüğümde cinayet işleyeceğimi kurguladım. Babamın dükkanında kendisini görünce şüphelenmeler o şekilde başladı. Bana zulüm yapan insanların yerine kendisini koydum. Görüntü olarak da benziyordu. Uyuşturucu madde etkisi altındaydım. Maktul dükkanın içindeydi. Bıçağı olaydan 2 ay önce aldım. Bıçağı maktulü öldürmek için almıştım. Avukatı ailem tuttu. Dün kendisiyle cezaevinde görüştüm." diye konuştu.
Maktulün avukatlarından Akif Eringin ise sanığın profesyonel tetikçi olduğunu ve ilk duruşmadan itibaren pişmanlık göstermediğini, savunmalarının çelişkili olduğunu dile getirdi.
Annesini darbetmesinin akıl hastası olmadığını, cani olduğunu gösterdiğini ifade eden Eringin, sanığın indirim yapılmadan en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın avukatının akıl hastalığına ilişkin rapor alınması talebinin Baykut'un akıl hastalığına dair beyanlarında belirti olmaması gerekçesiyle reddine karar verdi.
Sanık ve avukatına mütalaaya karşı savunma yapmak üzere süre veren heyet duruşmayı 16 Temmuz'a erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Cerrahpaşa Kocamustafapaşa Caddesi'nde çay ocağı işleten Pişkin'in, 31 Ocak'ta iş yerinde uğradığı bıçaklı saldırıda öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianamede, olay günü polise kesici ve delici alet yaralaması olduğu yönünde ihbar yapılması üzerine "Diyarbakırlı Ramazan Hoca'nın Yeri" isimli iş yerine gidildiğinde Pişkin'in bıçakla yaralandığı ve hastaneye kaldırıldığı bilgisinin alındığı belirtiliyordu.
Bu kapsamda soruşturma işlemlerine başlandığı aktarılan iddianamede, Pişkin'in kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği kaydediliyordu.
İncelenen güvenlik kamerası görüntülerine göre, olay yerinden kaçan sanık Erkan Baykut'un toplu taşıma aracı kullanıp Beyoğlu'ndaki ikametine gittiği, adrese giden polis ekiplerinin sanığı evinin banyosunda saklanırken yakaladığı aktarılıyordu.
İddianamede, sanığın polis merkezinde alınan ifadesinde, maktulü tanımadığını, Saboor M. ismiyle tanıdığı kişi zannettiğini, bu kişinin de uyuşturucu satan ve cinsel istismarda bulunan biri olduğunu ileri sürdüğü belirtiliyordu.
Baykut'un, 2021'den itibaren bu kişiyi görmediğini ancak Ramazan Pişkin'i bu şahıs olarak bildiğini, Pişkin'i de ilk kez 2021'de sosyal medyadan gördüğünü söylediği ifade ediliyordu.
Olaydan iki ay önce Pişkin'i "Ramazan Hoca'nın Yeri" isimli iş yerinde gördüğünü ve yanına gidip konuştuğunda ilk başta iyi bir hoca olarak düşündüğünü aktaran Baykut'un, ancak sohbetin devamında bu kişinin aslında Saboor M. olduğunu anladığını savunduğu belirtiliyordu.
İş yerine geldiğinde tek başına sandalyede oturan Pişkin'in ayağa kalktığını belirten Baykut'un, ardından taş fırlatması ve üzerine gelmesiyle kendisine zarar verebileceğini düşünerek Pişkin'i bıçakla yaraladığını ve olay yerinden kaçtığını söylediği ifade ediliyordu.
Maktulün kardeşi Mehmet Pişkin'in sanıktan şikayetçi olduğu aktarılan iddianamede, sanığın "kasten öldürme" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talep ediliyor.