Saadet Partisi eski Genel Başkanı Mustafa Kamalak, 2019'da Erdoğan'ın karşısına ortak bir adayın çıkması ve çıkacak adayın Milli Görüş kökenli olması gerektiğini savundu. Nasıl Dergi'ye verdiği röportajda 2019 seçimleri ile ilgili "Sayın Baykal da akıllıca bir söz söyledi. Ortak bir aday belirlemekten söz etti. Bu aday nereden olabilir? Bence bu aday Milli Görüş kökenli olmalıdır. Neden Milli Görüş kökenli olmalı? Çünkü Milli Görüş hiç kimseye kin ve nefretle bakan bir görüş değildir" açıklamasında bulundu. Kamalak, ayrıca Adalet Yürüyüşünü de gönülden desteklediğini dile getirdi. Röportajın ilgili bölümleri şöyle: Referandum sonrası toplumsal muhalefet ne yapmalı? Saadet Partisi 2019’a doğru nasıl bir strateji izleyecek? 2019’a doğru olaylar bizim dışımızda gelişiyor. Ama ne yapıp edip biz hep şunu dedik: Barış barış barış. Şu partiymiş bu partiymiş. Ben Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’yla konuştuğumda ona şunu söyledim. Ben CHP’den şikayetçiyim dedim. Sadece ben değil, halk da şikâyetçi dedim. Çünkü Halk Partisi marjinal verimi düşük bir parti. Maliyeti çok yüksek ama verimi düşük. Bunu söyledim. Maliyeti yüksek toplum bakımından. Niye? Bakıyoruz; emekli valiler orada, emekli büyükelçiler, emekli akademisyenlerin çoğu orada. Yani yetişmesi topluma büyük maliyetler getirmiş insanlar orada. Ama bakıyoruz verim düşük. Toplumu sürüklemeli bu insanlar, aydınlatmalı. Sadece dini duygularla, muhafazakârlıkla izah edemeyiz. Merhum Ecevit yüzde 40’ların üzerinde oy aldı bu memlekette, o zaman daha muhafazakârdı toplum. Olmuyor. Proje üretmemiz lazım. Bu projeyi de barış üzerinden üretmemiz lazım diye düşünüyorum ben. Saadet Partisi’nin bu temayı işlemesi gerektiğini düşünüyorum. Zaten genel başkanken böyle demeçlerim oluyordu. Kavgayla bir yere varamayız. Türkiye olarak bizim kavgaya ayıracak vaktimiz yok. Bu ülke icabında dini ayrı, dili ayrı, bayrağı ayrı, rengi ayrı, meşrebi ayrı ABD’den, İngiltere’den, Fransa’dan uzman getiriyor mu? Onlarla anlaşıyor mu? Ya o zaman ben CHP’yle, şunla bunla niye anlaşamayacağım? Öyle şey mi olur? BARIŞ YANLISI BİR ADAY OLMALI Mutlak surette barış barış barış. 2019’a doğru giderken her halükârda barışı öne çıkarmalıyız. Çünkü barış olmadan üretim olmaz, üretim olmadan fakirliği, işsizliği yenmek mümkün değildir. İşsizliği fakirliği yenmeden de barışı, iç huzuru sağlayamazsın. Çünkü yokluk insanları birbirine düşürür. O münasebetle işe barıştan başlamak zorundayız. Tabii en önemli konu Cumhurbaşkanlığı seçimi olacaktır. Ne olabilir burada. Kanaatimce Sayın Baykal da akıllıca bir söz söyledi. Ortak bir aday belirlemekten söz etti. Bu aday nereden olabilir? Bence bu aday Milli Görüş kökenli olmalıdır. Neden Milli Görüş kökenli olmalı? Çünkü Milli Görüş hiç kimseye kin ve nefretle bakan bir görüş değildir. Türkiye’nin içinde bulunduğu durum malum, gittikçe de geriliyor. Barışçıl bir aday çıkarılamadığı takdirde bu ortam gerilerek devam eder. Sayın Kılıçdaroğlu doğru bir cümle söyledi, ben aday değilim dedi. Adayım demiş olsaydı yüklenirlerdi. Kendi partisi içinden de bir kısım insanlar tavır koyardı. Sonra CHP benim adayım diye bir kişiyi gösterdiğinde, CHP’nin oy potansiyeli hâlihazırda belli. Yüzde 25, 30 hadi olsun 35. Karşısında yüzde 65’e varan bir kitle var. Hele bu kitle düşmanlık duygularıyla yönlendirilecek olursa daha bir bloklaşıyor. Daha kesin çizgilerle ayrılıyor. Böyle değil birleştirici, uzlaştırıcı, yaraları sarıcı bir aday profili çiziyorum ben. Bu nerede olur diye düşünüyorum. İsimlendirmek şu aşamada doğru olmaz. Bunu ülkesini seven siyasi liderlerin bir araya gelip belirlemesi lazım yoksa ülke günbegün geriliyor. Sonunda hepimiz zarar ederiz. ADALET YÜRÜYÜŞÜNÜ GÖNÜLDEN DESTEKLİYORUM Kamalak, adalet yürüyüşünü gönülden desteklediğini belirtirken şunları kaydetti: Ben partim adına söyleyecek değilim ama ilk günden itibaren can-ı gönülden destekliyorum dedim. Gelinen noktaya baktığımızda hazin bir tabloyla karşı karşıyayız. Efendim 15 Temmuz’da 250 şehit var, 2000’den fazla yaralı var. Sanki bunlar AK Parti’nin tekelindeymiş gibi. Şehitler onun şehitleri, gaziler onun gazileri. Olmaz böyle şey ya. Meclise o gece yürüyen tek genel başkan bendim. Tek genel başkan bendim. Öbür taraftan AK Parti “adalet yok mu bu ülkede” diyemiyor. Hazin bir tablo bu. Ana muhalefet partisini bir bakıma teröristlikle suçluyor. Geçenlerde internete düşmüştü. Bir zat CHP bitmeden PKK bitmez diyor. CHP’yi sev sevme, bu ülkenin ana muhalefet partisi. 90 küsur yıllık parti bu. Onu bitirmeye çalışırsan bu ülkede huzuru nasıl sağlayacaksın? AKP İLE İTTİFAK MÜMKÜN MÜ? Kamalak Saadet Partisi'nin AKP ile ittifak yapıp yapmayacağı konusunda ise şöyle konuştu: 1 Kasım seçimlerine doğru ittifak gündeme geldi. Doğrusu o gündeme gelince ben burkuldum. O görüşmeyi yapan arkadaşlara dedim. Ak Parti bize ihya için gelmez imha için gelir. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanı da Saadet’i yakın markaja alın diye talimat verdi. Bu benim fikrim. Partimizin yetkili organları var, genel başkanı var. Onlar ne düşünür bilemem.