Kanımca kötü şöhreti devam eden adada geçmişin kötü yaşanmışlıklarının varlığı hâlâ hissediliyor. Ne de olsa geçmişin izleri yüzyıllar geçse de kimi zaman silinmiyor.

Karadağ'ın güneybatısında, Adriyatik Denizi'nin sularında parıldayan Mamula Adası, sizi hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle büyüleyecek bir destinasyona davet ediyor. Ancak bu ada, sadece güzellikleriyle değil, karanlık bir tarihi ile de tanınıyor. Mamula Adası, Osmanlı İmparatorluğu'ndan II. Dünya Savaşı'na kadar olan dönemlerde işkence ve kötü muamele ile anılmıştır. Günümüzde ise tarihi yapıları lüks bir otele dönüştürülerek turistlerin ilgisini çekmektedir.

MAMULA ADASI’NIN TARİHİ VE KÖTÜ ŞÖHRETİ

Mamula Adası, eski zamanlarda "Lastavica" adıyla bilinirdi ve tarih boyunca farklı medeniyetlerin egemenliği altına girmiş bir ada olarak öne çıkar. Mamula Adası'nın tarihi, Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanır. Osmanlı İmparatorluğu, Balkanlar ve Adriyatik Denizi bölgesindeki stratejik çıkarlarını korumak amacıyla bu adayı askeri bir üs olarak kullanmıştır. Ada üzerindeki tarihi kalenin inşası da bu döneme dayanır. Adanın adını Osmanlı İmparatorluğu'nun dönemindeki valisi Lazar Mamula'dan almıştır. Lazar Mamula, ada üzerindeki askeri üssün inşasında ve yönetiminde önemli bir rol oynamıştır. Ancak bu dönemde ada hakkında işkence ve kötü muamele iddiaları da ortaya çıkmıştır.

  1. Dünya Savaşı sırasında, Mamula Adası Nazi Almanyası ve İtalya tarafından işgal edildi. Bu dönemde adada savaş esiri kampları kuruldu ve birçok kişi kötü muameleye maruz kaldı. Mamula Adası, yerleşim yerinden yoksun ve kullanılmayan bir ada olarak, 2.000'den fazla kişinin barınabileceği bir kampta kullanıldı. Bu kampta yüzlerce mahkûm işkence gördü, aç bırakıldı ve öldürüldü. En küçük mahkûm, sadece sekiz günlük bir bebekti. Bu nedenle, adaya "işkence adası" denilmektedir Mamula adasında Karadağ, Bosna-Hersek ve Hırvatistan'dan gelen anti-faşistler ve siviller hapsedildi.

Savaşın sona ermesinin ardından, ada Yugoslavya'nın bir parçası hâline geldi, ancak işkence ve kötü muamele geçmişi unutulmadı.

RESTORASYON VE TURİSTİK DÖNÜŞÜM

Günümüzde Mamula Adası, tarihi yapılarının restorasyonuyla lüks bir otele dönüştürülerek turistler için cazip bir destinasyon hâline gelmiştir. Adanın bu turistik dönüşümü, tarihi ve doğal güzelliklerini keşfetmek isteyen ziyaretçileri cezbetmektedir. Mamula Adası hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle çevrili olarak, karmaşık ve ilginç bir destinasyon olarak yolculuk sevenler için bir deneyim sunuyor. Burada geçmişin acı hatıraları hâlâ hissedilirken, ada aynı zamanda tarihi ve doğal güzelliklerle donatılmış bir lüks otel olarak yeniden doğmaktadır.

Mamula Adası, tarihi ve kötü şöhretli geçmişinden günümüzdeki turistik dönüşümüne kadar, Karadağ'ın zengin tarihini ve benzersiz güzelliklerini bir araya getiriyor. Bir zamanlar işkencelerin ve acıların sahnesi olan bu ada, şimdi tarihle iç içe geçmiş bir lüks tatil adasına dönüşmüş durumda.

Bizzat adaya ayak basma imkânım olmasa da tekne ile yakınından geçme ve karşı yarımadalardan adayı gözleme imkânım oldu. Kanımca kötü şöhreti devam eden adada geçmişin kötü yaşanmışlıklarının varlığı hâlâ hissediliyor. Ne de olsa geçmişin izleri yüzyıllar geçse de kimi zaman silinmiyor.

Karadağ’a yolunuz düşerse Kotor çıkışlı tekne turları ile adayı görme imkânına sahip olabilirsiniz. Bu ilginç adayı muhakkak görmenizi tavsiye ederim.

Kaynaklar:

https://www.telegraf.rs/vesti/2344558-napusteno-ostrvo-u-crnoj-gori-odakle-se-cuju-jezivi-krici-srba-ovaj-snimak-iz-sablasnog-zamka-ledi-krv-u-zilama-video

https://rtcg.me/vijesti/ekonomija/116390/od-logora-do-luksuznog-ljetovalista.html