CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 37. Olağan Kurultayı’nda konuştu. Kılıçdaroğlu "Bu kurultay adaletsizliği, liyakatsızlığı ve umutsuzluğu ortadan kaldıracağımız bir kurultaydır" dedi. CHP’nin mart ayında yapılması planlanan ancak virüs nedeniyle ertelenen 37. Kurultayı seyircisiz olarak Bilkent Odeon Gösteri ve Kültür Merkezi’nde başladı. Burada konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şu şekile: Bu kurultay Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 100. yılında yapılan bir kurultaydır. Bu kurultay tarihi bir kurultaydır. 100 yılı geride bırakan ve yeni bir 100 yıla açılan kurultaydır. Bu kurultay adaletsizliği, liyakatsızlığı ve umutsuzluğu ortadan kaldıracağımız bir kurultaydır. Türkiye, cumhuriyet tarihinin en ağır buhranını yaşıyor. Bu buhran yönetim, demokrasi, ekonomi buhranıdır. Bu buhran toplumsal ve kişisel sağlığımızı derinden dinamitleyen bir buhrandır. Hiçbir vatanseverin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur. Adalet yürüyüşünün son gününde Maltepe'de bu duvarları yıkacağız dedim, 31 Mart seçimlerinde duvarın diğer tarafına geçtik. Önümüzde ki seçimde dostlarımızla birlikte o duvarı param parça edeceğiz. Biz birlikte, inanç, kararlılık ve azimle Türkiye'yi bu buhrandan çekip çıkaracağız. Adalet Yürüyüşü'nü kimse unutmasın. 'Türkiye'nin 5 temel sorunu' 2. yüzyıla hazırlanmak zorundayız. Millet olarak hazırlanmak zorundayız. 2. yüzyıla çağrı beyannamesi adı verdiğimiz çözüm önerilerimizi sunmadan önce Türkiye'nin 5 temel sorunundan söz edeceğim. Neden çözüm beyannamesi? Neden 2. yüzyıla hazırlık? Birinci sorunumuz demokrasi sorunu. 21. yüzyılın Türkiye'sinde yasama yargı ve medya bir kişinin vesayeti altındadır. Saray ne diyorsa yargı onu yapıyor. Egemen güçler ne diyorsa Saray aynısını yapıyor. Saray talimat veriyor, Osman Kavala içeride kalacak diye, Selahattin Demirtaş içeride kalacak diye, yargı gereğini yapıyor. Cezaevlerinde onlarca gazeteci var. Buradan cezaevinde olup kalemini satmayan gazetecilere selamlarımızı gönderiyoruz. Trump Saray'a talimat verdi, rahip Brunson'ı derhal serbest bıraktılar. Saray talimat veriyor, özgür medya susturuluyor. 20 Temmuz sivil darbe sürecinde TBMM'nin yetkileri kısıtlanmıştır. Denge ve denetleme mekanizmaları felç edilmiştir. Böyle bir ortamda demokrasiden söz etmek mümkün değildir. İkinci sorunumuz ekonomi. Mutfağımızda yangın var. Çocuklarınız işsizse 18 yıldır ülkeyi bu noktaya getirenleri sorgulamak zorundasınız. Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik bağımsızlığı tehlike altındadır. Türkiye Cumhuriyeti savaş meydanlarında kuruldu. Hiç kimsenin önünde diz çökmedik. Cumhuriyeti kuranlar tam 79 yılda 57 hükümet kuruldu. 714 milyar dolarlık bir kaynak kullanıldı. Demir çelik fabrikaları yapıldı, şeker fabrikaları yapıldı. Osmanlı'nın borcu son kuruşuna kadar ödendi. 2002-2020, 18 yıl... 18 yılda harcanan para 2 trilyon 400 milyar dolar. Vatan toprağını sattılar. 250 bin dolara istediğiniz yerden istediğiniz daireyi alabiliyorsunuz. 18 yılda bu kadar para harcanacak, bu paranın nereye gittiğini TBMM'de kimse bilmeyecek, ondan sonra kalkacaksanız bana ekonomiden söz edeceksiniz. Havaalanı, şehir hastaneleri dahil değil bu rakamlara. Onların bedelini çocuklarımız, torunlarımız ödeyecek. 79 yılda bizim yaptıklarımızı sattılar, fabrikaları sattılar. Süleyman Şah türbesi bu ülkenin namusudur! Oradan bayrağı indirip Süleyman Şah türbesini kaçıranlar açık ve net söylüyorum vatan hainleridir. Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman Süleyman Şah türbesinde bayrağı indirip topraklarını terk eden bir hükümetle karşılaşmadık, bunlar yaptılar. Üçüncü sorunumuz dış politika. Türkiye şu anda egemen güçlerin taleplerini yerine getiren bir ülke konumuna düşürülmüştür. Bugün Türkiye ekonomik ve siyasi bağımsızlığını büyük ölçüde yitirmiştir. Onur sahibi insanlar da böyle bir dış politikayı asla gütmezler. 9 Ekim 2019 Trump'ın gönderdiği mektup. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en ağır hakaretleri içeren mektuba cevap verilemedi. Suriye'de 36 askerimiz şehit oldu. Sorumlusu kim? 36 askerimizin kanı yerde duruyor. Askerlerimizi şehit edenlerin sizden özür dilemesini beklerken siz koşa koşa Moskova'ya gideceksiniz. Böyle bir dış politikanın onuru yoktur. Dördüncü sorunumuz eğitim sorunu. 2 trilyon 400 milyar dolar para harcadılar, hala birleşik sınıflar var. Birleşik sınıf; 1. 2. 3. sınıflara aynı odada aynı öğretmen tarafından ders verilmesi. Hala yeterli derslik yok. Türkiye bilgi çağından koparıldı. Beşinci sorunumuz toplumsal barış. Etnik kimlik üzerinden, inanç üzerinden siyaset toplumu kutuplaştırmış, bölmüştür. Bu ülkede 83 milyon bayrağımızın altında huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kimsenin yaşam tarzını sorgulamak bizim hakkımız mı? Bu sorunları hep birlikte çözeceğiz. Dostlarımızla Millet İttifakı'nı oluşturan dostlarımızla çözeceğiz. Özgürlük isteyen gençlerimizle çözeceğiz. Bu sorunu her gün şiddete uğrayan ama asla pes etmeyen kadınlarla çözeceğiz. Bu sorunları kalemini satmayan gazetecilerle, bilim insanlarıyla, ahlaklı sporcularla. Bu sorunları alın terinin karşılığını alamayan emekçilerle çözeceğiz.i Sayıları 10 bini aşan ve büyük bir kısmı gençlerden oluşan işsizlerle çözeceğiz. Birlikte halkımızla birlikte çözeceğiz. Şimdi geldik nasıl çözeceğiz? Şimdi geldik nasıl çözeceğiz? Şunu hiç kimse unutmasın; önümüzdeki ilk seçimlerde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız. Firavunların iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuracağız. hangi partiye oy verdin sorusunu değil, ne derdin var sorusunu soracağız. Akılla, bilgi, birikim, istişare ile çözeceğiz. Adalet duygusuyla çözeceğiz. Sorunlarımızı nasıl çözeceğimiz anlatan 2. yüzyıla çağrı beyannamesini hazırladık. 2023'de Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını geride bırakacağız ve 2. yüzyıla geçeceğiz. 2. Yüzyılda Türkiye bölgesinin ve dünyanın en saygın ülkelerinden biri haline gelecek? Bu beyannamenin detaylarını paylaşarak sonrasında da bu beyannameyi oylarınıza sunacağım: Birinci hedef; yeni bir anayasa ile güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilecektir. Geniş bir toplumsal mutabakat sağlanacaktır. Herkesin Mısır'daki sağar sultanın da bilmesini istiyorum. Biz bütün tarafların katılımıyla darbe hukukundan arınmış bir anayasa yapacağız. Cumhurbaşkanının tarafsız olması sağlanacaktır. Partili cumhurbaşkanı uygulamasına son verilecektir. Cumhurbaşkanı namuslu, tarafsız olacak, aldatılmayacak, namuslu, hür bu toprakların evladı olacak. kuvvetler ayrılığı esas alınacak. Yargı bağımsızlığı sağlanacak. Yüksek yargı organları üzerinde vesayete son verilecek. İkinci hedef; düşünceyi ifade, basın özgürlüğü koşulsuz güven altına alınacaktır. STK'lar üzerindeki her türlü baskıya son verilecek, medya özgürlüğü evrensel ölçüler altında garanti altına alınacaktır. Türkiye'de toplumsal barışın huzuru sağlanacaktır. Tüm toplumsal sorunlarımız, TBMM öncülüğünde sorunlar çözülecek Türkiye'nin tam bağımsızlığı güçlendirilecektir. Kürt sorununu egemen güçlerin kullanmasına asla izin vermeyeceğiz. Kadın-erkek fırsat eşitliği sağlanacak. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi öncelikli bir devlet politikası haline getirilecek. Toplumsal barışın kalıcı haline getirilmesi için tüm terör örgütleriyle mücadele ödün verilmeksizin sürdürülecek. Üçüncü madde; devlet yönetiminde liyakat sistemi hakim kılınacak. Kamusal alandaki bütün atamalarda liyakat sistemi esas alınacaktır. Hizmet yandaşa değil, vatandaşa verilecektir. İşi ehline vermek bir devlet politikası olacak. Bu anlayışla yola çıkınca güreşçiden banka müdürü olmayacak. Dört; seçim yasası değişecek, milletin vekilini genel başkanlar değil, millet seçecek. Seçim yasası değişikliğiyle cinsiyet kotası getirilecek, kadınların parlamentodaki temsili yasal güvence altına alınacaktır. CHP'li kadın milletvekilleri bu yasa teklifini hazırlayarak TBMM'ye verecekler. Parlamentoda da kadınlar hak ettikleri yeri alacaktır. Beş; siyasi ahlak yasası çıkarılacak. Siyaset kirlilikten arındırılacak. Altı; kamu ihale kanunu yeniden düzenlenecek. Kamuda israf ve kayırmacılığı önlemek için ivedilikle değiştirilecektir. Yedi; Sayıştay gerçek işlevine kavuşturulacak, Ulusal Vergi Konseyi kurulacak, TBMM'de kesin hesap komisyonu kurulacak. TBMM adına bütün denetimi Sayıştay yapacak. Sekiz; güçlü bir stratejik planlama teşkilatı kurulacak. Üretim ve halkça paylaşım stratejik planlamanın ana hedefi olacaktır. Kimse aç ve açıkta kalmayacaktır. tarımı stratejik sektör olarak göreceğiz. Dokuz; Eğitim sistemi yeniden yapılandırılacak. Tüm paydaşlarıyla birlikte yeniden planlanacaktır. Üniversitelerimizde her türlü düşünce özgürce tartışılabilecek, darbecilerin getirdiği YÖK kaldırılacaktır. Tüm organize sanayi bölgelerinde iş garantili yatılı teknoloji liseleri kurulacaktır. Gençlerimizin de işsiz kalmalarının önüne geçilecektir. On; Gelecek nesiller için ekosistem hakkı korunacaktır. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya teslim etmek için üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Bu hak anayasal güvence altına alınacaktır. Bizim de kuş görme, orman görme, deniz görme, güneşi görme hakkımız var. Gelecek kuşaklara bu hakkı devretmek görevimizdir. On bir; Aile Destekleri Sigortası uygulamaya konacaktır. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecektir. Vatandaş devlet yardımlarını lütuf olarak değil hakkı olarak görecektir. Bu ülkede huzur istiyorsak hiçbir babanın çocuğuma pantolon alamadım diye intihar etmemesi lazım. 18 yıldır yapamadılar, Allah'ın izniyle 1 yılda yapacağız. On iki; Yeni bir merkez-yerel dengesi kurulacaktır. Devletin tüm kapasitesi en verimli şekilde kullanılacaktır. Hizmetin vatandaşa daha etkin bir şekilde ulaşılması sağlanacaktır. Kayyum uygulamalarına son verilecek, seçimle gelenlerin ancak seçimle gitmeleri garanti altına alınacaktır. Bütün belediye başkanlarımız pandemi sürecinde bir tarih yazdılar. Hepinizin huzurunda onları yürekten kutluyorum. Kimin ihtiyacı varsa hangi partidensin diye sormadılar. On üç; Ortadoğu barış ve işbirliği teşkilatı kurulacaktır. Uluslararası hukuka önem veren bir dış politika izlenecektir. Atatürk buna "Yurtta barış dünyada barış" diyordu. Altındaki petrol üstte yaşayan vatandaşların kaderini değiştirdi, bedeli kanlar ödüyorlar. Silahları da egemen güçler veriyor. Komşuda yangın varsa sizde huzur olmaz. Biz orta doğuya huzuru, barışı getireceğiz. Orta doğuyu bir savaş alanı değil bir barış alanına dönüştüreceğiz. Beyanname oy birliği ile kabul edildi.