İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Meclis’te vatandaşların sıkıntılarını gündeme taşıdı. Yaklaşık bir yıldır Genel Kurula getirilen hiçbir kanunun işsizliğe çare olmadığını, atama bekleyen milyonlarca genci mutlu etmediğini, vatandaşın geçim sıkıntısını azaltmadığını belirtti. Ataş, açıklanan ekonomik paketlerin de vatandaşa bir yarar sağlamadığını söyledi. İktidara tepki gösteren Milletvekili Ataş,  “AKP ne halkın sağlığını koruyabilmiş ne de giderek derinleşen ekonomik krizin pençesinden vatandaşı kurtarabilmiştir” dedi. “Her geçen gün esnaf kepenk kapatıyor, işletmeler batıyor, çiftçi toprağını terk ediyor, yoksulluk ve sefalet artıyorken iktidar saraylarda yaşam sürmekte ve vatandaşın sorununa yüz çevirmektedir” ifadelerini kullanan Ataş, “Vatandaş kuru ekmeğe muhtaç edilirken yandaşlar devletten üç beş maaş alıyor, devletin sırtından milyonluk araçlara biniyor, lüksten, şatafattan asla geri durmuyorlar” diye konuştu. AKP’nin iktidara geldiği dönemde 2,5 milyar olan çiftçi borcunun da on sekiz yılda tam 72 kat artarak 180 milyarı geçtiğini dile getiren Ataş, “Çiftçinin ineğine, ahırına, traktörüne, tarlasına ve bahçesine icra gönderilerek hacizlerle çiftçi çıkmaza sokulmuştur” ifadelerini de kullandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) vatandaşın yaşadığı sorunlara çözüm için mücadele veren İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, her fırsatta esnafın, işçinin, memurun, çiftçinin, sanayicinin, işsizin sesi olmaya devam ediyor. Meclis’te “Amme alacaklarına ilişkin” kanun teklifi üzerine parti grubu adına konuşan Ataş, AKP’nin vatandaşın sorunlarını her zaman yaptığı gibi yine geçiştirdiğini belirtti. “İktidar tarafından her zaman olduğu gibi yüzeysel ve günlük politikayla vatandaşın sıkıntıları geçiştirilmeye çalışılmaktadır” diyen Ataş, “Yaklaşık bir yıldır Genel Kurula getirilen hiçbir kanun işsizliğe çare olmamış, atama bekleyen milyonlarca genci mutlu etmemiş, vatandaşın geçim sıkıntısını azaltmamıştır, üst üste çıkarılan ekonomik paketler de vatandaşa bir yarar sağlamamıştır. Yani AKP ne halkın sağlığını koruyabilmiş ne de giderek derinleşen ekonomik krizin pençesinden vatandaşı kurtarabilmiştir. Görüşülen kanun teklifi de sorunlara çözüm olmaktan çok uzaktadır” diye konuştu. YOKSULLUK VE SEFALET ARTIYORKEN İKTİDAR SARAYLARDA YAŞAM SÜRMEKTE VE VATANDAŞIN SORUNUNA YÜZ ÇEVİRMEKTEDİR İktidarın vatandaşı açlığa mahkum ederken, yandaşlarını zenginlik içinde yaşattığını dile getiren Ataş, “Her geçen gün esnaf kepenk kapatıyor, işletmeler batıyor, çiftçi toprağını terk ediyor, yoksulluk ve sefalet artıyorken iktidar saraylarda yaşam sürmekte ve vatandaşın sorununa yüz çevirmektedir. Vatandaşın talebine rağmen iktidar kısa çalışma ödeneğini uzatmamıştır. Kısa çalışma ödeneğinin sona ermesinin ardından çalışanlar ya normal çalışmaya geçecek ya da ücretsiz izne çıkacaklardır. Ancak, on binlerce iş yerinin kapalı olduğu düşünüldüğünde işçilerin çoğunluğu ücretsiz izne çıkarılacaktır. İşte, bu teklifle ücretsiz izne çıkarılan işçilere yapılan günlük 47 liralık ödemeye sadece 3 lira zam yapılmaktadır." dedi. İktidarın ücretsiz izindeki işçiye değer gördüğü para aylık sadece 1.500 liradır. Ancak, yandaşlara gelince devletten aldıkları üç beş maaş yasal ve etik oluyor. Etik, işçiyi açlığa mahkûm ederken yandaşları zenginlik içinde yaşatmak mıdır? Nitekim, verilere göre de Türkiye, G20 ülkeleri arasında vatandaşına doğrudan mali destek vermede son sıralardadır. G20 ülkeleri ortalama olarak gayrisafi yurt içi hasılalarının yüzde 7,9’u düzeyinde vatandaşına nakit harcama ve gelir desteği verirken Türkiye’de bu oran sadece yüzde 1,1’de kalmıştır. Düşük gelirli ülkelerin çok önemli bir kısmı dahi Türkiye’den çok daha fazla vatandaşına destekte bulunmuştur. Vatandaşına doğrudan destek sunamayan, vatandaşına 3 maskeyi dağıtamayan iktidar, İsveç’e şov amaçlı ambulans uçak gönderiyor, dünyanın dört bir yanında maske dağıtıyor. Ülkemizde her gün 60 bin vaka, yüzlerce ölüm varken iktidar Libya’ya aşı yardımı yapmaktadır. İktidar şov yapadursun, ekonomik sorunların ve küresel salgının kıskacındaki Türkiye’de yükü işçi, esnaf, asgari ücretli, çiftçi, kısacası dar gelirli vatandaş çekmektedir. Vatandaş kuru ekmeğe muhtaç edilirken yandaşlar devletten üç beş maaş alıyor, devletin sırtından milyonluk araçlara biniyor, lüksten, şatafattan asla geri durmuyorlar” şeklinde konuştu. BU TEKLİF BORÇ BATAĞINDAKİ ÇİFTÇİYE FAİZ ZULMÜ DAYATMASIDIR! ÇİFTÇİ BORCU ON SEKİZ YILDA TAM 72 KAT ARTARAK 180 MİLYARI GEÇMİŞTİR Meclis’te görüşülen kanun teklifinin en çok da çiftçiyi hayal  kırıklığına uğrattığına dikkat çeken İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş,  “Çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçları yapılandırılmaktadır ancak yapılandırılacak kredi borçlarında yüzde 11 olan faiz oranları yüzde 18’e, yüzde 5 olan faiz oranı ise yüzde 12’ye çekilmektedir. Bu teklif borç batağındaki çiftçiye faiz zulmü dayatmasıdır. Üstelik çiftçilerin kamu ve özel bankalara olan 134 milyar lira borcu yapılandırılmamaktadır. AKP iktidara geldiği dönemde 2,5 milyar olan çiftçi borcu on sekiz yılda tam 72 kat artarak 180 milyarı geçmiştir. Çiftçinin ineğine, ahırına, traktörüne, tarlasına ve bahçesine icra gönderilerek hacizlerle çiftçi çıkmaza sokulmuştur” dedi. İKTİDARIN UYGULADIĞI POLİTİKALAR SONUCUNDA TÜRKİYE’DE ÇİFTÇİ İFLAS ETMİŞTİR Borç batağından çıkamayan çiftçinin üretimden vazgeçtiğine vurgu yapan Milletvekili Dursun Ataş, “2003 yılında 2 milyon 800 bin olan çiftçi sayısı 700 bin azalarak 2 milyon 100 bine düşmüştür. İktidarın on dokuz yıldır uyguladığı politikalar sonucunda Türkiye’de çiftçi iflas etmiştir. Sonuç olarak AKP iktidarının miadı dolmuştur, verdiği sözleri yerine getirememiş, vatandaşa verecek bir şeyi de kalmamıştır. AKP iktidarında ülkemizde ne adalet kalmıştır ne de kalkınma kalmıştır” diye konuştu.