Selefi derneklerin silahlandığı açıklamasıyla gündeme gelen Ahmet Mahmut Ünlü, polisteki ifadesinde ‘bazı isimler’ verdiğini, polisin 'hayret belirtisi göstermediğini' söyledi. İsmailağa tarikatının “ekran yüzü” konumunda olan ve “Cübbeli Ahmet Hoca” olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü, polisteki üç saatlik ifadesinde “bazı isimler” verdiğini emniyet mensuplarının söylediklerine şaşırmadığını belirtti. Ünlü bir televizyon programında yaptığı açıklamada Anadolu’da 2 bin selefi derneğinin silahlandığını söylemiş, daha sonra yaptığı açıklamada “Savcılıktan davet edilirsem en az 150'sinin adını verebilirim” demişti. Ünlü'yü savcılık değil ama polis çağırdı. Sözcü’nün haberine göre İstanbul'da polise üç saat süreyle bilgi veren Ünlü, polisin anlattıklarına şaşırmadığını belirtti. Ünlü, şunları söyledi: "Emniyet mensuplarına, selefi dernek yapılanmaları, bunların mescitlerle ilgili çalışmalarını, bize değişik illerden gelen bilgilere dayanarak anlattım. Bazı isimler de verdim. Söylediklerim kayda geçirildi. Benim anlattıklarım karşısında bilgi alan emniyet mensuplarının hayretler içinde kalacaklarını sanıyordum. Ancak hayret belirtisi göstermediler. Bana fazla soru yönelttiler. Tabii ben bazı şeyler anlattım. Bazılarını da söylenenlere atıfta bulundum. Bunların araştırılması gerekiyor. Benim onları tek başıma bulmam, öğrenmem mümkün değil. Bunun için internetten de araştırma yapılması lazım. Bunların emniyet tarafından geniş bir biçimde araştırılmasına ihtiyaç var." ‘Polis konum attı, oraya gittik’ Görüştüğü polislerin, Emniyet Terörle Mücadele Şubesi'nden olduklarını söylediğini belirten Ahmet Mahmut Ünlü, şöyle devam etti: “Bilgime başvurulmak üzere emniyete çağrılacağımı iki gün önce bana bildirdiler. Güvenlik nedeniyle kimseye bilgi vermemem istendi. Ben de uydum. Cuma günü kendime ait olan minibüsle, korumalarımla birlikte yola çıktık. Emniyetten bir konum atıldı ve belirtilen yere gelmemiz istendi, gittik. Sonra, başka yere gideceğimiz söylendi. Bir polis aracının eşliğinde yola çıktık. Gittiğimiz yer bildiğim bir bölge değildi.”