Dünya nüfusundaki artış ve yaşlanma, pek çok sağlık problemini de beraberinde getirmekte. Her ne kadar kardiyovasküler ve nörodejeneratif hastalıklar ile kanser ve diyabet gibi bulaşıcı olmayan hastalıklar küresel ölümlerin ilk 10 nedeni arasında yer alsa da, tüm bu hastalıklar, risk faktörlerinin azaltılması, erken teşhis ve yeterli tedavi ile önlenebilir. Sağlıklı beslenme ve gerektiğinde bazı besin desteklerinin kullanımı morbiditeyi(ölüm oranı) ve buna bağlı sağlık bakım maliyetlerini azaltmada önemli bir rol oynayabileceğinden, sağlığı etkileyen küresel zorluklara çözüm bulmak için gıda ve beslenme alanında sürekli araştırma yapılması gerekmektedir. Nitekim sağlıklı yaşam trendinin bir sonucu olarak, besin destekleri kategorisinin hızla büyüyor olması diyetisyenlerin, doktorların ve politika yapıcıların besin desteklerinin güvenliğine ilişkin bilimsel kanıtlara olan ihtiyacını da arttırıyor. Küresel çapta ilk 10 ölüm nedeni arasında yer alan çeşitli bulaşıcı olmayan hastalıkların tedavisi için potansiyel bir aday olan Koenzim Q10 (CoQ10) ise, balık yağı ve multivitaminlerden sonra dünyada en çok tüketilen üçüncü besin desteğidir.
Koenzim Q10 (CoQ10) vücudun her hücresinde enerji üretimi için bulunan bulunan ve yağda çözünen vitamin benzeri güçlü bir antioksidandır. CoQ10 aynı zamanda ubikinon olarak da adlandırılır ve vücudumuzun aldığı aldığı besinleri enerjiye dönüştürmesi için gereklidir. Vücudumuzun en basit işlemi gerçekleştirmek için bile enerjiye sahip olması gerektiğini düşündüğümüzde CoQ10 vücudun tüm hücreleri, dokuları ve organları için gereklidir.Tüm bunların yanında CoQ10’in hücre DNA’sını oksidatif hasara karşı korduğu da bilinmektedir.Yapılan çalışmalarda, CoQ10 düzeylerinin yaşla birlikte azaldığı ve kalp rahatsızlıkları, Parkinson hastalığı, kanser, diyabet (şeker hastalığı) gibi bazı kronik hastalıkları olan bireylerde ise CoQ10’in hücre düzeylerinin oldukça düşük olduğu bildirilmektedir.
ü
CoQ10'in Olası Faydaları nelerdir? Her yetişkinin CoQ10'a ihtiyacı vardır!CoQ10, sebzelerde, meyvelerde ve tahıllarda bulunabilmesine rağmen, CoQ10'un en zengin besin kaynakları et, balık, kabuklu yemişler ve organ etleridir.
CoQ10 diyetten elde edilebilir ancak öncelikle mitokondri (hücre içinde enerji üreten yapılar) iç zarında bir dizi protein (COQ proteini) tarafından vücudumuz tarafından sentezlenir. İnsan vücudunda da CoQ10 özellikle kalp, böbrek, karaciğer ve kas gibi metabolik aktivitesi yüksek olan (ya da daha fazla enerjiye ihtiyaca olan) dokularda daha yüksek konsantrasyonlarda bulunur.
Hücreleri yaşlanmanın etkilerinden koruyan bir antioksidan olan CoQ10, tıbbi uygulamalarda, özellikle kalp sorunlarının tedavisinde onlarca yıldır kullanılmaktadır.
CoQ10 aynı zamanda kastaki enerji üretimi için de gerekli olduğundan, eksikliği kas kaybına ve kas yorgunluğuna yol açabilir.
Nörodejeneratif bozukluklar, diyabet, kanser ve kardiyovasküler hastalıklar gibi oksidatif stresin önemli bir rol oynadığı koşullar için de CoQ10 eksiklikleri rapor edilmiştir. Dolayısıyla, CoQ10 eksikliğinin diyabet, kanser, fibromiyalji, kalp hastalığı ve bilişsel gerileme gibi durumlarla bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Ayrıca güçlü antioksidan aktivitesi sayesinde kozmetik endüstrisinde de popülerlik kazanmaktadır.
CoQ10 besin takviyesi olarak alınmalı mı?CoQ10 farklı hastalıkların tedavisi için potansiyel bir aday olarak önerilmiş olsa da FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) ve T.C Sağlık Bakanlığı onaylı bir ilaç değildir. Bunun yerine besin desteği olarak satılmaktadır ve bu nedenle herhangi bir hastalığı tedavi etme veya önleme amacı taşımamaktadır. Bununla birlikte, bir dizi klinik çalışma, CoQ10'un oral yoldan destek olarak alınmasının, düşük CoQ10 seviyeleri ve yüksek oksidatif stres ile ilişkili olan mitokondriyal (hücre içi enerji üreten yapılarla ilgili), kardiyovasküler ve nörodejeneratif hastalıklar gibi bir dizi farklı bozukluk üzerinde faydalı etkiler sağladığını gözlemlemiştir. Bazı çalışmalar ise CoQ10 takviyesinin anlamlı bir yararlı etkisinin olmadığını göstermiştir. Olası faydalı etkiler ise, CoQ10’un antioksidan aktivitesi ve mitokondriyal enerji üretimini destekleyici anahtar rolü ile ilişkilidir. CoQ10, endojen olarak (vücudumuz tarafından) sentezlenen bir antioksidan (iltihaplanma kartşıtı) olduğundan ve enerji üretiminde önemli bir rol oynadığından tüm doku ve organların, özellikle de yüksek enerji talebi olanların düzgün çalışması için vazgeçilmezdir. Ancak farklı sağlık durumlarının tedavisinde CoQ10'un rolünü ve optimal tedavi planını açıklığa kavuşturmak için daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir. Farklı durum ve hastalıklar üzerindeki etkinliğini ortaya koymak için yeterli kanıt olmamasına rağmen, yapılan bilimsel çalışmalar, CoQ10 takviyesinin güvenli olduğunu ve doğru dozlarda iyi tolere edildiğini (az sayıda ilaç etkileşimi ve küçük yan etkilerle) gösteren çalışmalar da bulunmaktadır. Ancak yine de belirli sağlık sorunları olan ve tedavi gören kişiler ya da sadece destek olarak kullanmak isteyen bireyler CoQ10'u kullanmadan önce mutlaka doktorlarına danışmalıdırlar.
ü
Referanslar- Staiano C, et al, (2023). Biosynthesis, Deficiency, and Supplementation of Coenzyme Q. Antioxidants (Basel). Jul 21;12(7):1469.
- Arenas-Jal M, et al, (2020). Coenzyme Q10 supplementation: Efficacy, safety, and formulation challenges. Compr Rev Food Sci Food Saf. ;19(2):574-594.
- Quinzii, C.M., et al, (2010), Reactive oxygen species, oxidative stress, and cell death correlate with level of CoQ10 The FASEB Journal, 24: 3733-3743.
- Garrido-Maraver J, et al,(2014). Clinical applications of coenzyme Q10. Front Biosci (Landmark Ed). Jan 1;19(4):619-33.
ü