Büyük veri analizi teknolojisi kullanılarak seçmen davranışlarının manipüle edilmesinin, demokrasilerin bekasını tehdit ettiğini belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztrak, Türkiye’deki kamu kurumları ile yerli ya da yabancı ‘büyük veri analizi’ şirketleri arasında ticari bir ilişki olup olmadığını sordu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması talebiyle verdiği soru önergesiyle, dünyayı sarsan Facebook skandalını TBMM gündemine taşıdı. Sosyal paylaşım sitesi Facebook kullanıcılarının kişisel verilerinin, bir ‘büyük veri analiz şirketi’ tarafından, ABD’deki seçimlerde ve İngiltere’deki AB’den ayrılma referandumunda, seçmen tercihlerini etkilemek amacıyla kullanıldığını hatırlatan Öztrak, soru önergesinde şunları belirtti:

 YENİ SORUNLAR DOĞURUYOR

Bu skandal başta ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği’nde kişisel veri güvenliği, bu güvenliğin sınırları ve veri paylaşımının etik boyutuna yönelik yeni tartışmaları tetiklemiştir. Kuşkusuz içinde bulunduğumuz internet çağı ve hızlanan teknolojik gelişmeler “büyük veri analizi” konusunda yeni ufuk ve imkanlar sunmaktadır. Ancak bu yeni imkanlar aynı zamanda dünya demokrasileri için yeni sorunlar anlamına da gelmektedir.

 DEMOKRASİLERİN BEKASINI TEHDİT EDİYOR

Büyük veri analizi teknolojisinin seçmen davranışlarını manipüle etmek amacıyla kullanılması, seçimlerin adil ve eşit koşullarda yapılmasını engelleyecek yeni bir sorundur. Diğer taraftan, bu teknolojilerin ülkelere başka ülkelerin demokratik süreçlerini etkileme ve yönlendirme imkanını sunması da ayrıca önemlidir. Nitekim Rusya’nın ABD’deki son başkanlık seçimlerini bu tür teknolojileri kullanarak yönlendirdiğine dönük ciddi iddialar bulunmaktadır. Bu iddiaların bir kısmı ABD’de soruşturulmaktadır. Demokrasilerin bekasını tehdit eden bu yeni sorunla nasıl mücadele edileceği konusunda devletlere, parlamentolara ve tüm siyasi aktörlere ciddi sorumluluk düşmektedir.

 KAMU KURUMLARININ ANLAŞMASI VAR MI?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztrak, Başbakan Yıldırım’a şu soruları yöneltti:

“Türkiye’de ‘büyük veri analizi’ işiyle uğraşan kaç şirket vardır? Türkiye’deki kamu kurumları yerli veya yabancı büyük veri analizi şirketleriyle iş yapmakta mıdır? Bu şirketlerle kamu kurumları arasında yapılan bir ticari anlaşma varsa, bu anlaşma hangi amaçla yapılmıştır? Kişisel Verileri Koruma Kurulu (Kurul) bu şirketlerin, kişisel verileri işleyerek ve/veya analiz ederek müşterileri için siyasi sonuçlar yaratmaya dönük yönlendirme yapıp yapmadığı konusunda her hangi bir denetleme yapmış mıdır? Başka ülkelerin Türkiye’de de bu teknikleri kullanarak yaptıkları siyasi yönlendirme vakaları Kurul veya diğer ilgili kamu kurumları tarafından tespit edilmiş midir?”