Direnişteki Trendyol işçilerini ziyaret eden CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, PTT-SEN Genel Başkanı Süleyman Şen, DGD-SEN Başkanı Neslihan Acar ve Nakliyat İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu işçilerden işten çıkarılma süreci hakkında bilgi aldı.
İşten çıkarılan işçilerden iş yeri sendika temsilcisi Emre Özdek, hukuksuz şekilde İş Kanunu’nun yüz kızartıcı suçları düzenleyen 25’inci maddesinin 2’nci fıkrası gerekçe gösterilerek işten çıkarıldığı için başka firmalarda da işe giremediğini ve işsizlik maaşı da alamadığını kaydetti.
Eylemdeki işçilerden İbrahim Halil Kızmaz ise belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılıyoruz. Bu nedenle bir süre sonra işten atılıyoruz ve kıdem tazminatımız birikmiyor. Mobbing yapılarak istifaya zorlanıyoruz” şeklinde konuştu.
İşçilerden Aydın Taşkın ise sendikaya üye olduğu için işten çıkarıldığını belirterek “beş buçuk ay çalıştırıp sonra beni kovdular. Hiç devamsızlık yapmamama rağmen tutanak tutturuyorlardı.” diyerek işten çıkarılma sürecini anlattı.
Eylemdeki işçilerin sorularını dinlemek, çözüm yollarını bulmak ve işçilerle dayanışmak için ziyarete geldiğini ifade eden CHP Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç ise bütün yetki ve sorumluluğun Çalışma Bakanlığı’nda olduğunu, Çalışma Bakanlığı görevini yapmadığı için işçilerle polisin karşı karşıya geldiğini vurguladı.
Kılınç, emeği ile çalışan işçilerin yüz kızartıcı suç gerekçe gösterilerek işten çıkarılmalarının kabul edilemez olduğunu ifade ederek “Çalışma Bakanlığı’nı bu ayıba müdahale etmeye davet ediyorum” dedi.
Kılınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bütün yetki görev ve sorumluluk Çalışma Bakanlığı’nda. Çalışma Bakanlığı’nın iş yerindeki uygulamaları denetleme sorumluluğu var. Bizim de Çalışma Bakanlığı’nı denetleme sorumluluğumuz var. O nedenle Çalışma Bakanlığı’nın bir an önce Trandyol’da yaşanan bu hukuksuz olduğu iddia edilen işten çıkarmaları denetlemesi gerekmektedir. Emeği ile geçinen insanların ahlaksızlık maddesinden işten çıkarılması kabul edilebilir değil. Dolayısıyla Çalışma Bakanlığı’nın bu duruma müdahale etmesi lazım. Çalışma Bakanlığı’nı göreve davet ediyorum. Burada işçiyle polisin karşı karşıya getirilmesine neden olan şey de esasen Çalışma Bakanlığı’nın görevini yapmamış olmasıdır. O nedenle biz çalışanlarımızla polisimizin hiçbir zaman karşı karşıya gelmesini istemeyiz. Buna zaten kimse müsaade etmez. İşçi kardeşlerimiz de böyle bir şey istemezler. Polis arkadaşlarımız da zaten böyle bir tutumun içerisinde olmazlar. İşten çıkarmalar sadece işçilerimizin derin yoksullukta, yoklukla baş başa bırakılmasının ötesinde toplumsal barışımız açısından da önemli. Çalışma Bakanı’nı buradan, Trendyol Genel Merkezi’nin önünden, konuyu incelemeye, araştırmaya ve çözüm için çaba sarf etmeye davet ediyorum.”