CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba,  son günlerde çeşitli basım yayın organlarında yer alan yeniden yargılama talebini Adalet Bakanına sordu.  Ağbaba, FETÖ/PDY üyesi ve/veya yöneticisi oldukları gerekçesi ile meslekten ihraç edilip tutuklanan emniyet mensubu, hâkim, savcı ve Yargıtay üyelerinin organize ettiği bir dava ve karar ile haksız bir ceza alan Hüseyin Edemir'in yeniden yargılanma talebini Meclis gündemine taşıdı. Son günlerde çeşitli basım yayın organlarında yer alan haberlere göre yazar Hüseyin Edemir, FETÖ/PDY üyesi ve/veya yöneticisi oldukları gerekçesi ile meslekten ihraç edilip tutuklanan emniyet mensubu, hâkim, savcı ve Yargıtay üyelerinin organize ettiği bir dava ve karar ile haksız bir ceza almıştır. Fezlekeyi yazan emniyet mensuplarının, iddianameyi hazırlayan savcıların, hüküm veren hakimlerin ve kararı onayan Yargıtay üyelerinin tamamının tutuklandığının veya haklarında yakalama kararının bulunduğunun belirtildiği haberlerde yazar Hüseyin Edemir’in pek çok mağduriyet yaşadığı ve haksızlıkların giderilmesi için yeniden yargılama talebini İstanbul 10 ACM’ye ilettiği bildirilmektedir. Hüseyin Edemir’in davasının dikkat çekici bir diğer özelliği ise dijital verilerin sorgulanmadan delil olarak kabul edilmesi ve sadece dijital verilere dayanılarak verilen ilk karar olmasıdır. Edemir’e yasadışı terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle ceza veren ve bu cezayı diğer kumpas davalarına emsal gösteren FETÖ/PDY’nin maksatlı çabası yeniden yargılama dilekçesinde Av. Hüseyin Ersöz tarafından detaylı bir şekilde anlatıldığı da çıkan haberler arasında yer almaktadır. 2 yıla yakın tutuklu kalan ve 5 yılı aşkın bir süredir firari olan Hüseyin Edemir’in davasında görev yapan 12 hakimden 11’inin, 4 savcıdan 3’ünün FETÖ/PDY üyesi oldukları gerekçesiyle meslekten uzaklaştırılmıştır. Söz konusu davada görev alan ve meslekten ihraç edilmeyen tek hakim ise Edemir’in tahliyesini istemiş ve kısa bir süre sonra dönemin HSYK’sı tarafından görev yeri değiştirilmiştir. Mezkûr davaya bakıp da meslekten ihraç edilmeyen tek savcı da Edemir’in beratını istemiş, delillerin şüpheli ve yetersiz olduğunun ve davanın zaman aşımına uğradığı yönünde mütalaa vermiştir. Söz konusu savcı da dönemin HSYK’sı tarafından görevinden alınmıştır. Hüseyin Edemir davasında sadece yargı mensupları değil FETÖ/PDY ile anılan basın kuruluşlarının da özel bir çaba içerisinde olduğu anlaşılıyor. Sadece dijital veriler baz alınarak verilmiş ve onanmış ilk ceza olması ve “Balyoz” gibi bazı kumpas davalarına emsal gösterilmesi de dikkat çekici hususlar arasında gösterilmektedir. Hüseyin Edemir’in davası tutuklandığı günden itibaren kamuoyu tarafından yakından takip edilmiş ve Edemir’in cezalandırılmasına üzerine haksız bir karar verildiğine dair yaygın bir kanaat oluşmuştur. Edemir davasında, emniyet aşamasından Yargıtay aşamasına kadar her adımda düşmanca, planlı ve örgütlü bir tutum olduğu açıktır. Öte yandan FETÖ/PDY üyesi hakim ve savcıların baktığı davaların kararları tartışmalı hali günden güne artmakta ve kamuoyu nezdinde meşruluğu ortadan kalkmış durumdadır. Buna göre; 1)Bakanlığınız Yazar Hüseyin Edemir davasını geçmişte takip etmiş midir? 2)Hüseyin Edemir için herhangi bir girişimde bulunacak mıdır? Bakanlığınız, yetkisinde olan kanun yararına bozma yoluna gidip Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmayı düşünmekte midir? 3)Hüseyin Edemir’in yeniden yargılanma talebi karşısında bakanlığınızın tutumu nedir? 4)FETÖ/PDY üyesi hakim ve savcıların mağduru olan kişilerin yeniden yargılanma talebi karşısında bakanlığınızın tutumu nedir? Mağduriyetlerin giderilmesi için bakanlığınızın bir planı var mıdır? Varsa nedir? Ne zaman uygulamaya konulacaktır? 5)2 yıla yakın tutuklu kalan ve 5 yılı aşkın bir süredir firari olan Hüseyin Edemir davasında adil ve hızlı bir kararın çıkması için ne gibi adımlar atmayı düşünüyorsunuz? 6)15 Temmuz 2016 tarihinden itibaren yeniden yargılanma amacıyla yapılan başvuru sayısı kaçtır? Başvuruların suçlara göre dağılımı nasıldır? 7)15 Temmuz 2016 tarihinden itibaren yapılan yeniden yargılanma başvurularından kaç tanesine olumlu cevap verilmiştir? Olumlu cevap verilen başvuruların suçlara göre dağılımı nasıldır? Söz konusu tarihten itibaren olumsuz sonuçlanan başvuruların suçlara göre dağılımı nasıldır?