İstanbul seçimlerine kısa süre kala CHP, saha çalışmasının verilerini toplamaya başladı. Verilere göre, yurttaşlar ekonomik krizin sorumlusu olarak AKP’yi görürken YSK’nin yenileme kararının ardından CHP’ye daha önce hiç oy vermemiş kişiler bu kez CHP’yi tercih edecek CHP, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yapılacak “yenileme” seçimlerine 12 gün kala saha çalışmasından edindiği verileri değerlendirmeye başladı. Birgün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre, İstanbul’un 39 ilçesinde yurttaşların yanı sıra çok sayıda sivil toplum örgütü, siyasi parti ve derneklerle bir araya gelen partililer, AKP’nin bu süreçte kan kaybettiği görüşünde. CHP’nin sahadan elde ettiği verilere göre, YSK’nin seçimlerin iptal edilmesine yönelik kararına AKP’li ve MHP’li seçmenin bir kısmı tepkili. Bu karardan rahatsız olan bu grup seçmenin sandığa gitmeme eğilimi bulunuyor. Bugüne kadar CHP’ye uzak durduğunu ancak AKP’li olmadığını ifade eden yurttaşların da bir bölümünün 23 Haziran’da Ekrem İmamoğlu’na oy vereceği tespit edildi. Bu karardaki en büyük etkenin ise İmamoğlu’nun “iptal kararının ardından” yaptığı çıkışların ve “kararlı duruşunun” olduğu belirlendi. ARTIK KORKMUYORLAR Yurttaşların “politik tavır takınmaya başlamaları” da CHP’nin bir diğer analizi oldu. Buna göre, 31 Mart seçimlerinden önce “korkularının olduğunu” ve bu nedenle kamusal alanda siyaset konuşmadığını belirten yurttaşların büyük bölümü artık böyle düşünmüyor. Kahvehanelerde, pazar yerlerinde, hemşehri derneklerinde siyaset konuşanların sayısının arttığı belirtildi. 10 LİRA DA VAR BİNLERCE LİRA DA İmamoğlu’na yapılan toplam bağış miktarını belirleme çalışmaları sürerken sahadan edinilen verilere göre bu bağışlar da farklılık taşıyor. İmamoğlu’na 10 TL’den binlerce TL’ye kadar değiştiği belirlendi. Verilere göre, bağış yapan yurttaşların yaşları da 18 ile 70 arasında değişiyor. SORUMLUSU AKP Ekonomide yaşanan kötü gidişata dair yapılan görüşmelerde ise halkın büyük bir çoğunluğunun krizden AKP’yi sorumlu tuttuğu belirlendi. Üreticilerin ve tüketicilerin ortak şikayeti, “ekonomiye güvensizlik” olarak tespit edildi. İç piyasaya üretim yapan küçük ve orta boy işletmelerin varlık yokluk mücadelesi çektiği ve bundan da AKP’nin kötü ekonomi politikasını sorumlu tuttuğu ifade edildi.