CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’nın düzenlediği Yaşlılara Yönelik Sosyal Politikalar Çalıştayı, 8 Ekim’de Ankara’da Parti Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi. Çalıştaya, konuyla ilgili STK’lardan, sağlık, sosyal hizmetler ve yerel yönetimler alanlarından 50 kişi katılım gösterdi. CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Yüksel Taşkın, Çalıştayda yaptığı açılış konuşmasında şunları vurguladı: “2021 yılında 65 yaş üstü bireylerin oranı yüzde 9,7’ye ulaşmıştır. Ülkemiz artık “Yaşlı Ülke” kategorisindedir. Yaşlılar, çoklu krizler yaşayan ülkemizde bu sorunları çok daha şiddetli hissetmektedirler. Çalıştayı tam da bu nedenlerle düzenledik. Çalıştay Sonuç Bildirgesi’nin tamamlanmasının ardından, CHP’nin Aktif Yaşlanma Politika Belgesi’ni kamuoyuyla paylaşacağı. Bu belge, CHP’nin Seçim Bildirgesi’nin yaşlılara yönelik bölümünün de çerçevesini oluşturacak. Yaşlılara dair en önemli sorunun hayata aktif ve adil katılım hakkı olduğuna inanıyor ve diğer konulara bu perspektiften bakıyoruz. Yaşlılığın kendisini bir edilgenleşme, kenara çekilme süreci olarak gören ve yaşlı ayrımcılığı dediğimiz tutumlar bütünü, ne yazık ki sadece sıradan yurttaşlarımızın bir bölümünde yaygın değildir. “Herkes işe giderken sabah sabah otobüse binmeseniz olmaz mı?” cümlesine yansıyan bakış açısı, kamu yöneticilerinde de çok yaygındır. Ama devir değişti. Paradigmamızı değiştirmeliyiz. Yaşlı bireyler, “edilgen” veya “muhtaç” olarak algılanmak istemiyor. Doğru ve bütüncül sosyal politikalarla hayata aktif katılımları önündeki engeller kalksın istiyorlar. Evet sorunlar çok ciddi ve yakıcı. Burada birkaçından kısaca bahsetmek isterim: En önemli sorunlardan birisi elbette yoksulluk ve yoksunluk. TÜİK’e göre yoksulluk oranı yaşlı nüfus için 2020 yılında yüzde 16,7 oldu.  Kadın yaşlılar erkeklerden daha yoksul. Bir başka sorun da çalışan ve emekli yoksulluğu olarak karşımıza çıkıyor: Ülkemizde emekli, dul ve yetim maaşı alan yaklaşık 13 milyon 800 bin yurttaş var. 823 bin kişi yaşlı birey de hiçbir sosyal güvencesi olmadığı için Yaşlılık Maaşı alıyor. Emeklilerin önemli bir bölümü asgari ücretin altında maaş alıyor. Sayıyı bilmiyoruz çünkü SGK bu veriyi paylaşmıyor… Geleceği planlamak için dikkat etmemiz gereken bir konu da Tek Başına Yaşayan Hanelerdeki artış. Türkiye'de 2021 yılında toplam 25 milyon 329 bin 833 haneden 4,7 milyonu Tek Kişilik Hanedir. Tek Kişilik Hane Sayısındaki ciddi artış tek başına yaşayan yaşlıların arttığının da bir göstergesidir. Yaşlı nüfusun 2021 yılında yüzde 44,3'ünü erkek nüfus, yüzde 55,7'sini kadın nüfusun oluşturduğunu anımsadığımızda, Tek Başına Yaşayan Yaşlı Kadın Nüfus oranının giderek artacağını da öngörebiliriz. Sahiden de 1 milyon 561 bin 398 yaşlının tek başına yaşadığını görüyoruz. Bu hanelerin yüzde 75’inde yaşlı kadınlar, yüzde 25'inde ise yaşlı erkekler yaşamaktadır. Yaşlı kadınların özellikle kentin çeperlerinde ve kırsalda yaşayanları, sosyal politikaların daha çok dokunması gereken bir kesimi oluşturacaktır. Yerel yönetimlerin de planlamalarını buna göre yapmaları zorunludur. Yaşlılarımızın sorunlarını kısaca vurgulamak istedik. Güçlü, etkin ve adil bir sosyal devleti inşa ederek bu sorunları gidereceğiz. Bu hedefimize ulaşmak için üç temel ilkemiz, üretim, güvenceli istihdam ve bölüşüm olacaktır. Yaşlıların sorunlarını çözmek için CHP’nin yoksullukla mücadele stratejisinin üç tamamlayıcı bileşeninden yararlanacağız: Aile Destekleri Sigortası (ADS), Sosyal Hizmetler Devrimi ve Kadın istihdamı. ADS ile yoksullukla mücadele eden yaşlılar, tek başına yaşayanlar da dahil, önemli desteklere kavuşacak. Bundan daha fazla önemsediğimiz konu ise bir sosyal hizmetler devrimi gerçekleştirerek bakım emeğini güçlendirmek olacaktır. Burada atacağımız adımların sadece birkaçını vurgulamak isterim: Bakım Güvence Modelini kuracağız. Bakım sigortasını başlatacağız. Uzun dönem yatılı kurum bakımı hizmeti için sırada beklemeye son vereceğiz. Evde bakım hizmeti sunan aile üyelerini destekleyeceğiz, onları sigortalı yapacağız, izin ve tatil imkanı sağlayacağız, desteklerle evde bakım hizmetlerini güçlendireceğiz. Evde bakım ve destek için güvenilir ve yetkin bakıcı istihdamını sağlamak üzere “Koordinasyon Merkezi ve Bakıcı Havuzu” oluşturacağız.  “Alzheimer/demans” hastalarına yönelik yatılı ve gündüz hizmetleri yaygınlaştıracağız. Geriatri hizmetlerini” yaygınlaştıracağız… Son olarak da yaşlılık konusunda mevcut yaşlılara değil tüm kuşaklara yatırım yapılması gerektiğine inandığımızı vurgulayalım. Eğer aktif yaşlanmak istiyorsak en önemli hedef grup ev kadınları ve ev gençleri olmalıdır. Bugün ülkemizde 17 milyona yakın ev kadını vardır. Mevcut durumda Tam Zamanlı ve Kayıtlı Kadın İstihdamı yüzde 18,5’tur. İktidarımızda beş yılda 4 milyon kadını istihdama kazandırmayı planlıyoruz. Böylece bu oran yüzde 30’a çıkacak, istihdam alanına giren kadınların emeklilik güvenceleri olacağı gibi sosyal hayata daha etkin katılımlarının da yolu açılmış olacak.” Daha sonra söz alan CHP PM üyesi Dr. Aylin Yaman da şunları vurguladı: “2003 yılında hayatımıza giren Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın hiç şüphesiz en büyük zararı, Koruyucu Hekimlik üzerine olmuş; bu durum ise en fazla kırılgan grupları etkilemiştir. Kırılgan gruplardan biri olan 65 yaş üstü bireyler, aktif ve sağlıklı yaşlanma süreçlerinde ihtiyacını duydukları Birinci Basamak hizmetlerine ulaşmada ciddi sorunlar yaşadılar. Bu yaş grubunun yüzde 90’ında var olan en az bir ve olası diğer kronik hastalıkların takibi, yaşlılık aşılama programı gibi koruyucu hekimlik uygulamaları, son 20 yılda ihmal edilmiş; üzerine eklenen pandemi süreci, yaşlılarımızın tıbbi ve sosyal süreçlerini daha da olumsuz hale getirmiştir. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile yaratılan “Kışkırtılmış Sağlık Talebi”, 2019 yılı sonu itibarı ile (pandemiden hemen önce), bir kişinin yılda 9,8 kez sağlık işletmesini ziyaret etmesi şeklinde bir sürece dönünce, talep patlamasının yarattığı yoğunluk, en fazla 65 yaş üstü grubu etkilemiş, tedavi süreçleri de aksamıştır. Sağlıkta Dönüşümün en fazla etkilediği uzmanlık gerektiren meslek grupları, son 20 yılda, eğitimlerinden, görev tanımlarına, atanmalarından, çalışma ortamlarında yaşanan sıkıntılara kadar çeşitli seviyelerde sıkıntılar yaşamış, sonuçta, hemşirelik, sosyal hizmet uzmanlığı, evde bakım teknikerliği ve gerontoloji gibi özellikle 65 yaş üstü nüfusun ihtiyaç duyduğu branşlarda ciddi sorunlar yaşatmıştır. Bu sorunların gölgesinde, giderek yaşlanan nüfusun ihtiyaçlarını ortaya koymak, karşı karşıya kalacağımız durumları öngörebilmek, mevcut durum analizini yaparak, çözüm önerilerini tartışabilmek amacıyla gerçekleştirdiğimiz bu çalıştayın, politika metnine sağlıklı bir şekilde yansıması dileğiyle, güzel bir çalışma diliyorum.” Gerçekleştirilen Çerçeve Sunum’da, sağlıklı ve aktif yaşlanmanın anlamı, yaşlanan nüfus için önemi; geriatrik yaklaşım ve yaşlı dostu sağlık işletmeleri kavramı; uzun dönem bakım, yaşam sonu bakım ve palyatif bakım kavramları ve giderek bu bölümlere artan ihtiyaç; evde bakım hizmetlerinin kamuya ve özellikle yerel yönetimlere entegrasyonu değerlendirildi. Mevcut durum ve çözüm önerileri eksenli çerçeve sunumun ardından daha önce belirlenen üç komisyon (“Yaşlı Dostu Kentler”, “Tedavi, Bakım ve Rehabilitasyon”, “Yaşlılara Yönelik Sosyal Politikalar; Aktif Yaşlanma, Katılımcılık ve Dijital Okuryazarlık”) çalışmalarına başladı. Komisyonların kendi taslak raporlarını özetlemelerinin ardından Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu da kısa bir teşekkür konuşması gerçekleştirdi.