MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim'de PKK lideri Abdullah Öcalan’a, örgütü lağvetmesi koşuluyla, "Umut hakkı için başvurması ve TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşması" için çağrı yapması, Türkiye'da siyaset gündemine oturdu.

Öyle ki, çağrı siyasette deprem etkisi yaratırken MHP TBMM Grup Danışmanı Oğuzhan Güngör, Bahçeli’nin çağrısını eleştirdi ve ardından görevden alındı.

MHP içerisinde de bir huzursuzluk yarattığı belirtilen bu çağrıya muhalefet kesiminden de sesler yükselmeye başladı. Tepkilerin yanında Bahçeli'ye 'destek' mesajları da geldi.

Bakırhan'dan Bahçeli'nin sözlerine destek

Son olarak Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Bahçeli'nin Meclis’teki ‘Öcalan‘ çağrısı sonrası yaptığı ilk açıklamada Ziya Gökalp’ten alıntı yaparak “Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir” şeklindeki ifadelerine destek verdi.

Bakırhan, "Biz de Kürt ve Türklerin birbirlerini sevme hakkına saygı duyulmasının farz olduğunu düşünüyoruz. Kürt ve Türklerin tarihsel işbirliklerinin çok önemli süreçlere sebebiyet verdiğini ve Türkiye halklarına kazandırdıklarına defalarca şahitlik yaptık" ifadelerine yer verdi.

'Her iki halk kazandıkça Türkiye kazanır'

Bakırhan devamında da şunları söyledi:

* Şimdi bu tarihsel Kürt ve Türk ilişkilerinin demokratik bir anlayışa kavuşması gerektiğini belirtmek istiyoruz. Kürtlere tanınacak her hakkın Türklerin kaybı olacağı endişesinden artık kurtulmamız gerekiyor. Türk kazandıkça Kürt kazanır. Kürt kazandıkça, Türkiye halkları emekçileri kazanır. Her iki halk kazandıkça Türkiye kazanır.

Erdoğan'a 'artık konuşmalı' çağrısı

Bakırhan, BRICS Zirvesi'ne katılmak üzere gittiği Rusya'ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'daki temaslarının ardından dönüşünde, uçakta gazetecilerin soruları yanıtlayan ve Bahçeli'nin ikinci Öcalan çağrısı ve yeni 'çözüm süreci' tartışmalarına ilişkin sessiz kalan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a da çağrıda bulundu.

Bakırhan, "Bence bu tartışmalar artık bir yere evrilmeli. Bu süreç olacak mı olmayacak mı Türkiye'deki insanlarda merak ediyor. Cumhurbaşkanı bence artık konuşmalı, bu meselenin çözümde en önemli merkezlerinden birisidir iktidar partisi. Umarım yakın zamanda meseleye ilişkin bir şey derler ama hepsinden önemlisi artık

Kürt meselesinin bir biçimde demokratik yol ve yöntemlerle diyalog ve müzakere ile çözülmesi büyük bir görev, sorumluluktur hepimizin üzerinde. Bu mesele çözülmediği için ekonomi, siyaset tarafta ciddi bir çürüme var. Umarım AKP'de Cumhurbaşkanı da meseleye ilişkin pozitif, olumlu şu ana kadar uygulanan yöntemler dışında demokratik yol ve yöntemlerle çözümü esas alan bir duruş ortaya koyar" sözlerine yer verdi.

'Bu meselenin en önemli çözüm ayaklarından birisi, baş müzakerecisi Öcalan'dır'

Bakırhan, "Sayın Öcalan, hukuki ve siyasi zemin oluşursa Kürt meselesinin diyalogla demokratik bir yolla çözülmesi için her türlü rolü üstleneceğini belirtmişti. Biz de buradan iktidara bu tartışmaları yapan ama ne yapacakları belli olmayan, ne dedikleri belli olmayan sadece söz kuran pratikte herhangi bir gelişmeye sebebiyet vermeyen bu anlayışa diyoruz ki, bu meselenin en önemli çözüm ayaklarından birisi, başmüzakerecisi Sayın Öcalan'dır. Açın İmralı kapılarını sayın Öcalan'ın düşünceleri, fikirleri halklarla Türkiye emekçileriyle kendi partisiyle buluşsun" dedi. 

'Ömer Öcalan'ın aktardıklarıyla yetiniyoruz, bizde detay yok'

DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan'ın, amcası terör örgüt PKK'nın Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesinin detaylarının sorulması üzerine Bakırhan, şöyle konuştu:

* Detay bizde yok, görüşmeyi devlet zaten izliyor. Ömer Öcalan'ın aktardıklarıyla yetiniyoruz. Ben önemsiyorum önemlidir. Sayın Öcalan'da bu meselenin diyalog ve müzakere ile çözülmesi gerektiğini dile getirmiş bu sadece sözle olmuyor, hukuki ve siyasi zeminin oluşturulması gerekiyor. Bu da bizim elimizde olan bir şey değil. İktidarın ne yapacağını merak ediyoruz. Hukuki ve siyasi zemin oluşursa eminim bu yüzyıllık çözülmeyen memleketin bütün sorunlarına sebebiyet veren Kürt meselesi demokratik yollarla çözülür.

* Aksi halde sadece sözde kalan ve bu meseleyi araçsallaştıran bir anlayış memlekete yazık eder. Biz DEM Parti olarak meselenin diyalog ve müzakere ile çözülmesi için Meclis zemininde üzerimize düşen her türlü görev ve sorumluluğu yapacağımızı belirtmiştik...Bir arkadaşımız söyledi, 'Kürt barışı cepte hazır, Türkiye ne diyor, hükümet iktidar ne diyor' ona bakmak lazım."

'Ülkenin acilen sözü aşan pratik adımlara ihtiyaç var'

Bakırhan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Ziya Gökalp Sempozyumu'nda, "Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa, Türk değildir; Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa, Kürt değildir" sözlerini, "Kürt'ün dövüldüğü, gülmediği, Kürt'ün mutlu olmadığı bir ülkede kimse mutlu olmaz. Katılıyorum bence artık Türklerin ve Kürtlerin diğer halkların ve inançların birbirini sevdiği hakkına, hukukuna riayet ettiği birlikte yaşamı esas alan bir anlayuış egemen olur. Sözler olumlu, önemli sözler ediliyor bu tartışmalarda birçok aktör tarafından, sözü aşacak bir noktaya gelmemiz gerekiyor çünkü ülkenin acilen sözü aşan pratik adımlara ihtiyaç var'' diye değerlendirdi.

'AK Parti ve MHP'yi ziyarete kurullarımız karar verir'

''DEM Parti'nin AK Parti ve MHP'yi Genel Başkanlar düzeyinde ziyaret edeceklerine '' ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine Tuncer Bakırhan,  "Kurullarımız önümüzdeki günlerde tekrar toplanacak, orada yol haritamız belirlenecek. Bu konuya ilişkin de orada bir tartışma yürütülür mü bilmem ama kurullarımız karar verir buna" dedi.

Özgür Özel'den Suriye çıkışı: Demokratik bir rejimin inşa edilmesi elzem Özgür Özel'den Suriye çıkışı: Demokratik bir rejimin inşa edilmesi elzem

Bakırhan devamında da şu şekilde konuştu:

'Biz barışı ve çözümü kimseden beklemiyoruz'

* Biz barışı ve çözümü kimseden beklemiyoruz. Barışı da çözümü de getirecek bir yüzyıldır çözülmeyen Kürt sorununun demokratik yollarla çözümünü sağlayacak olan bu salondaki gençlerin, kadınların emekçilerin mücadelesidir. Önümüzdeki günlerde bu meseleyi siyasal ikballeri için araçsallaştıran anlayışa karşı barışı toplumsallaştırma gibi büyük bir görev ve sorumluluk önümüzde duruyor.

'Açın İmralı kapılarını'

* Geçen gün sayın Öcalan ile milletvekilimiz Ömer Öcalan bir görüşme gerçekleştirdiler. Sayın Öcalan, hukuki ve siyasi zemin oluşursa Kürt meselesinin diyalogla demokratik bir yolla çözülmesi için her türlü rolü üstleneceğini belirtmişti. Biz de buradan iktidara bu tartışmaları yapan ama ne yapacakları belli olmayan, ne dedikleri belli olmayan sadece söz kuran pratikte herhangi bir gelişmeye sebebiyet vermeyen bu anlayışa diyoruz ki bu meselenin en önemli çözüm ayaklarından birisi, başmüzakerecisi Sayın Öcalan'dır.

* Açın İmralı kapılarını sayın Öcalan'ın düşünceleri, fikirleri halklarla Türkiye emekçileriyle kendi partisiyle buluşsun. Madem çözümden bahsediyorsunuz, çözüm sürecinin de henüz ortada olmadığını belirterek, buyrun açın, Sayın Öcalan çözüm konusunda hukuki ve siyasi zemin oluşturursanız biz de büyük bir rol oynayacağını yüzyıldır pranga olarak Türkiye halklarının ayağına vurulan bu sorunun demokratik yollarla çözüleceğine inanıyoruz.

Kaynak: ANKA