Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Vakfı Başkanı Akın Atalay, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, muhabir Ahmet Şık ve muhasebe çalışanı Emre İper’in tutuklu yargılandığı davanın 5. duruşması bugün görülüyor. Ahmet Şık’ın savunmasına “siyasi” olduğu gerekçesiyle Mahkeme Başkanı Dağ tarafından izin verilmedi ve Şık’ın salondan çıkartılması istendi. Ahmet Şık bunun üzerine davanın siyasi bir dava olduğunun altını çizerek, “Umarım siz kendiniz gibi bir mahkemede yargılanmazsınız” dedi. İşte Ahmet Şık'ın salondan çıkarılmadan önce yaptığı savunma: "Hakikati örtbas eden, gizlenen her gerçekle ortak geleceğimizin karartılmasına suç ortaklığı yapan bir medya var. Her şey gözlerinin önünde cereyan ederken korkuyla ya da konforunun bozulacağı endişesiyle bir suskunluk sarmalına hapsolmuş bir sessiz çoğunluk var. “Hal bu iken, tamamen zalimliğe adanmış ve kötülüğünü şiddetle besleyen bir dikta rejiminde doğal olarak, özgürlüğünün sınırlarını genişleten de sadece kötülük oluyor. “Öyle maharet ya da zeka gerektiren bir kötülük değil. Gücü elinde tutmanın kibri ve pervasızlığıyla hayata geçirilen sıradan ve organize bir kötülük. Kötüler. Farkındalar ve biliyorlar kötü olduklarını. Ve bu da, onları daha kötü yapıyor. Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, yeni adli yılın açılışı vesilesiyle 23 Kasım 2017’de yaptığı konuşmada çok çarpıcı veriler ortaya koydu. 2016 yılı adli suç istatistiklerine göre 80 milyonluk ülkemizde yaklaşık 6 milyon 900 bin şüpheli bulunduğunu açıklayan Cirit; ‘Demek ki Türkiye’de, nüfusa oranladığımızda yüzde 8 civarında kişi şüphelidir. Haklarında ilk derece soruşturma yürütülmektedir’ dedi.” “Bu sözleri referans alsak bile, ülke nüfusunun yüzde 8’inin şüpheli olması çok yüksek bir oran. Ama Yargıtay Başkanı Cirit’in yaptığı basit hesap hatasını düzeltmek gerekiyor. “Şöyle ki; 0-15 yaş grubunda yer alanlar ile akıl hastalarının ve benzeri isnat yeteneği bulunmayan insanların ülke nüfusuna oranı yaklaşık yüzde 25. Bir yüzde 10 da bedensel engelli olan ya da yatalak ve fiziken suç işleyemeyecek durumda olan insanlar var. “Bu iki kategoride yer alanları hesaptan düştüğümüzde, yasalar karşısında isnat yeteneğine sahip yaklaşık 50 milyon insan kaldığını söyleyebiliriz. “Eğer, Yargıtay Başkanı’nın ifade ettiği gibi yaklaşık 7 milyon şüpheli varsa bu oransal olarak ülke nüfusunun yüzde 15’inin devlet nezdinde şüpheli görüldüğü anlamına gelir. Başka bir deyişle sokaktaki her 7 kişiden biri şüpheli. “Buradan yola çıkarak günümüz Türkiye’sini kısaca özetlemeye kalksak karşımıza çıkan tablo şöyle bir şey oluyor: “Çoğulculuğa değil çoğunlukçuluğa sırtını dayayarak memleketin kendinden olmayanlarına değişik biçimlerde ve düzeyde terörist muamelesi yapan bir iktidar var. Terörist muamelesini akıl almaz suçlamalara dönüştüren iktidar güdümünde bir yargı var.” “Bu karanlık iklimi yaratanlar kendileriyle ve kötülükleriyle yüzleşmenin ağır sonuçlarını geciktirmek için de kendilerinden olmayanları, kendileri gibi olmayanları, suçlarını ifşa edenleri suçluyorlar. “Bu tablonun ortaya çıkmasında AKP iktidarının en güçlü silahı kuşku yok ki medyası oldu. El koymalar, satın almalar yoluyla iktidar sözcülüğünü üstlenen bir medya inşa edilmişti.”