Öncelikle Deniz Baykal ve Kemal Kılıçdaroğlu döneminde yaşanan olumsuzlukların bir daha tekrarlanmaması için tabandan tavana demokratik bir yeniden inşa süreci gerekiyor. Parti bir daha hiçbir genel başkanın onu yozlaştıramayacağı şekilde kendini yenilemeli. Cumhuriyet Halk Partisi muhalefetin en karanlık günlerinde bile parti içi demokrasiyi işleterek liderini değiştirdi. Delegeyi Genel Başkanın marabası haline getiren bu yozlaşmış siyasi parti düzenine bir meydan okumadır 5-6 Kasım Kurultay’ı. Sayın Kılıçdaroğlu Mayıs seçimleri bittiğinde görevi bırakacağını açıklasaydı şüphesiz ki her şey daha istikrarlı bir şekilde gerçekleşecekti. Yaz aylarının heba edilmesi İyi Partinin CHP’den kesin bir kararla uzaklaşmasına ve Millet İttifakının fiilen bitmesine yol açtı. Tabii geçmişi değiştirmek imkansız. Ama görülüyor ki muhalefette yeni bir gelecek inşa edilmesine yönelik ciddi bir iç enerji var. Özgür Özel’in genel başkanlığa gelmesiyle muhalefette değişim başladı. Değişimcilerin sloganı “muhalefet değişmeden iktidar değişmeyecek”. Şimdi bu sloganın hakkını verme zamanı. Öncelikle Deniz Baykal ve Kemal Kılıçdaroğlu döneminde yaşanan olumsuzlukların bir daha tekrarlanmaması için tabandan tavana demokratik bir yeniden inşa süreci gerekiyor. Parti bir daha hiçbir genel başkanın onu yozlaştıramayacağı şekilde kendini yenilemeli. Gelmekte olan yerel seçim demokratik kanalların açılması ile liyakat ve yarışma için fırsata dönüşebilir. Belediye başkanlarının üyelere dayalı ön seçimle belirlendiği siyaset tarzı yeni CHP yönetimine yeni kadrolar yoluyla kitleleri siyasallaştırma imkanı verecektir. Erdoğan genel seçim başarısını yerel seçim başarısına dönüştürmek istiyor. Özel’in ilk liderlik sınavı 5 ay sonra gerçekleşecek bu seçim olacak. Tabii yerel seçimde başarı CHP’nin tek başına başarabileceği bir şey değil. İyi Partinin ikna edilmesi, bu mümkün olmuyorsa yeni bir ittifak geometrisi inşa edilmesi gerekecek. Muhalefet partilerinin 2023 Mayıs’ında on milyonlarca muhalif seçmene yaşattığı şoku tedavi etmesi demokrasinin yeniden inşası için elzem. Özel’in Kılıçdaroğlu ismi çevresinde kümelenmiş kesimlerle nasıl iletişim kuracağı ise bir diğer önemli mesele. Yeni genel başkan temiz bir sayfa açar ve kapsayıcılıkta ısrar ederse ona oy vermeyen hatırı sayılır kitleyi de sürece dahil edebilir. Bu husus önemli. Çünkü Özel-Kılıçdaroğlu karşılaşmasının ilk turundaki sayılar bize açıkça gösteriyor ki partide hizipleşme tehlikesi var. Liderliğinin asabiyeyi sağlayarak tüm küskünlük ve kırgınlıklara karşı makul olanın yanında olması herkesin geleceğe umutla bakması bakımından kritik bir öneme sahip.