Zaman yazarları 14 ay sonra hakim karşısında
Kapatılan Zaman gazetesinin eski yönetici ve yazarlarına yönelik yürütülen soruşturma sonunda Mümtazer Türköne ve Şahin Alpay'ın da aralarında bulunduğu 22’i tutuklu 30 sanığın yargılandığı davada sanıklar savunma yaptı.
Davada, Ahmet Metin Sekizkardeş, Ahmet Turan Alkan, Alaattin Güner, Ali Bulaç, Cuma Kaya, Faruk Akkan, Hakan Taşdelen, Hüseyin Belli, Hüseyin Turan, İbrahim Karayeğen, İsmail Küçük, Mehmet Özdemir, Murat Avcıoğlu, Mustafa Ünal, Mümtazer Türköne, Onur Kutlu, Sedat Yetişkin, Şahin Alpay, Şeref Yılmaz, Yüksel Durgut ve Zafer Özsoy tutuklu yargılanıyor.
Yazarların savunmalarından satırbaşları ise şöyle:
Alaattin Güner: 14 aydır tutukluyum. 2 kızım vardı. Tutukluluğum sırasında bir kızım daha dünyaya geldi. İddianamede benimle ilgili bir suçlama yok. Cihan Medya Dağıtım içerikle ilgili değildir. Bunların dağıtımından sorumludur. Cihan Medya Dağıtım'ın dağıtımını yaptığı gazeteler arasında Zaman ve Bugün dışında Referans ve Radikal de vardı. Gazeteleri okura ulaştırma işiyle bu kadar ağır suçlamaların nasıl ilişkilendirildiğini anlayamadım.
Ali Bulaç: 66 yaşındayım. 4 kalp damarım değişti, 4 kronik hastalıkla boğuşuyorum. Savcı, iddianamenin son sayfasında yazılarımda suç unsuru bulunmadığını belirtmesine karşın suçlamada bulunmaktadır. Bu örgütün silahlı terör örgütü olduğunu kabul ediyorum. Kaldı ki, terör örgütü olduğu bilinmediği dönemde dahi üyesi değildim. Soruyorum, ben hangi silahlı terör eylemine girdim? Hangi silahlı çatışmaya girdim, kime saldırdım?
Görevi gereği bilmesi gerekenlerin ihmali hoşgörülürken, siyasilerin kavrama yetisine tahammül gösterilirken, ben niye suçluyum? Hangi yasaya göre 17-25 Aralık sonrası Zaman gazetesinde yazı yazmışım diye suç işlemiş oluyorum?
BAŞKANLIĞA KARŞI ÇIKMADIM, GEZİDE VE MUHTIRADA ERDOĞAN'I DESTEKLEDİM
2007’deki muhtırada, 2013 yılındaki Gezi Parkı olaylarında AK Parti'nin yanında durdum. Sayın Erdoğan’ı hedef alan herhangi bir yazım olmadı. Erdoğan’ın önerdiği başkanlık sistemine karşı çıkmadım. Suriye politikasını yanlış bulsam da mülteciler politikasını destekledim. Ben Anayasa ve yasalara güvenerek ifade özgürlüğümü kullandım.
Şahin Alpay: Hayatım boyunca askeri darbelerin mağduru oldum. 12 Mart 1971 darbesi üzerine İsveç'e sığınmak zorunda kaldım. Zaman'da yazmayı kabul etmemin 3 nedeni vardı: Birincisi, öteki gazetelerin hiçbirinde yazarlık yapma imkânı bulamamıştım. İkincisi, hem yorum yazarak görüşlerimi paylaşmak alışkanlığı ve arzusundaydım hem de ek bir gelire ihtiyacım vardı. Zaman okurlarına hitap ederek muhafazakâr kesimlerin demokrasinin erdemlerini kavramalarına bir katkım olabileceğini düşündüm.
"AKP'YE TAM DESTEK VERDİM"
Yazı/TV programlarında belirttiğim görüşlerimle kamuoyu beni Taha Akyol'un tabiriyle "tam anlamıyla bir liberal" olarak tanıdı. 3 Kasım 2002'de Ak Parti'nin iktidara gelmesini Zaman'daki 5 Kasım tarihli ilk yazımda "demokrasinin zaferi" olarak yorumladım. Ekim 2009'da "Nobel Barış Ödülü'nü Erdoğan almalı" diye yazdım. Ak Parti iktidarına karşı askeri ve yargısal darbe girişimlerine karşı çıktım.
Ak Parti ile ilgili hayal kırıklığım 2011 seçimleriyle başladı. İktidar otoriter bir "tek adam rejimi" getirmeye yöneldi. Gülen hareketi ile ilgili hayal kırıklığım 15 Temmuz 2016'daki askeri darbe girişimiyle patlak verdi. İtiraf edeyim ki, o güne kadar hareketin gayrimeşru işlere karışan bir karanlık yüzü olduğunun bilincinde değildim. Gülen hareketinin bir suç örgütü olduğuna dair bir yargı kararı olsaydı, bir gün bile Zaman'da yazmayı sürdürmezdim. Gülen hareketi mensuplarının bir askeri darbe girişiminde rol alabilecekleri aklımın ucundan geçseydi, asla Zaman'da yazmazdım.
İbrahim Karayeğen: Ben bir gazeteciyim, 12 yıl boyunca Zaman gazetesinde gece editörüydüm. Gece editörü yayın politikasını belirlemez.
Ben orada çalıştığım sürece Zaman meşru ve yasal bir gazeteydi. Gazete kayyuma geçtikten sonra çalışmaya devam ettim. Gazeteyle örgütsel değil mesleksel bir bağım vardı.
Binlerce gazetecinin işsiz gezdiği bir ortamda nerede iş bulup geçimimi sağlayacaktım? Tamamen yasal yollardan yurtdışına çıkarken gözaltına alındım. Seyahat isteği iddianameye suç kanıtı olarak girebilir mi? bir başka iddia da ByLock uygulaması kullandığım yönünde. Ancak ben telefonumda ByLock kullanmadım.
Yorumlar
Popüler Haberler
Atatürk Havalimanı Katliamı: Ağırlaştırılmış müebbet alan IŞİD'liler tahliye edildi
'Ölünce beni kim yıkayacak?': TRT'nin reklam panoları tepki topladı
Komisyonda mikrofonlar açık unutuldu: 'Çok yanlış yaptı Bakan Hanım'
AK Partili Belediye Başkanı, AK Parti ilçe başkanını Ülkü Ocakları üyelerine dövdürdü
Bakan Fidan: HTŞ, yıllardır bizimle işbirliği içinde oldu
İstanbul'da deprem meydana geldi