Wabi&Sabi ve Japon Toplumu
Wabi Sabi doğadaki her şeyin kusurlu ama bir o kadar da güzel olduğu düşüncesidir. Japonların hem bu felsefeyi benimseyip, hem de iş yaşamlarını nasıl bu kadar yorucu hale getirdiği de ayrıca düşünülmesi gereken bir konu...
Japon kültüründe "Wabi Sabi"nin tercüme edilemeyeceğine ve hatta tanımlanamayacağına inanılmaktadır. Wabi Sabi, doğadaki her şeyin geçici ve kusurlu olduğunu ve o kusurların bir o kadar da güzel olduğunu hatırlatmaya hizmet eder. Wabi Sabi’yi çatlak bir bardağın kenarında, tapınak bahçesindeki çalılarda, sade ve sessizlikte bulabilebileceğimiz de söylenir. Japonların uzaktan bakıldığında görünen homojen yapısı belki de Wabi Sabi ile doğrudan ilgilidir.
Aslında Wabi Sabi ile ilgili klasik tanımlamalara girmeyeceğim. Ancak, Japonların bile tam olarak tanımlayamadığı bir şeyi, bir yabancının anlatabilmesi mümkün müdür?
Bu durumla ilgili bir hikâye okumuştum; Japon felsefesi ile ilgilenen hatta Wabi Sabi üzerine araştırma yapan bir yabancının, onu anlama üzerine düşünerek yola çıktığı bir gün; Tokyo’da yüksek, modern binaların arasında yürürken karşısına çıkan, çatısı hafif yamuk, bahçesinde çalıların ve kurumuş yaprakların olduğu ama çok güzel güzel ve farklı görünen bir Japon Çay Evi’ni farketmesine dair şaşkınlığından bahsediyordu.
RENKLİ GİYİNMEYE ÇEKİNEN JAPONLAR GÖRDÜM
Wabi Sabi’nin neden tanımlanamadığını o an farkettiğini yazmıştı. Japonya’da bu duruma her an şahit olabilirsiniz aslında. Teknolojinin, hızla akan modern hayatın içerisinde sizi Wabi Sabi ile karşılaştıracak bir çok şey görmeniz mümkün. Hatta öyle ki, her zaman sade renklerde giyinmeyi tercih eden Japonlar size her daim Wabi Sabi’yi hatırlatır. Burada, “Wabi Sabi ve Japon Toplumu” dememin asıl sebebi tam da burada diyebilirim. Wabi Sabi’yi içselleştiren Japonların, aynı zamanda kendi içlerinde bir sosyal baskı oluşturduğu kanısındayım. Benzer renklerde giysiler, aynı saç renkleri, sessizlik, gürültüden kaçmak, farklı olan şeylerden kaçınmak... Çok renkli giyindiğinde başkaları tarafından tuhaf karşılanacağı için renkli giymekten çekinen çok Japon gördüm. Elbette bunun sebebi wabi sabi değil fakat sadelik kültürünü benimseyen Japonlar için bu sadelik anlayışının farklıya karşı önyargı geliştirdiğini düşünüyorum. Şehirlerin inanılmaz düzenleri, katı kurallar, iş hayatında hatta günlük hayata kadar inen disiplin dışarıdan bakıldığında çok ilgi çekici olsa da artan intihar oranları bu düzenin zorluğunun sebebi olarak da gösteriliyor.
Modern Japonya'nın disiplinli ve düzenli kültüründe Wabi Sabi'ye ne kadar yer var?
Bir çoğumuz sürekli bir özlem halinde yaşıyoruz, sahip olduklarımızdan memnun değiliz, ulaşılamaz bir mükemmeliyetçilik düzeyine ulaşmaya çalışıyoruz. Medya, sosyal çevre etkisi, daha iyi olduğunu düşündüğümüz diğer kişilerle sürekli karşılaştırmalar, bizleri pozitiflikten uzaklaştırıp, motivasyonumuzu bir parça da olsa bozmaktadır. Daha iyi olmayı istemekten zarar gelmese de, sahip olduklarımızı takdir etmek için zaman ayırmanın gerekliliği de var muhakkak. Bu sebeple, Wabi Sabi aynı zamanda son yıllarda popüler kültür nesnesi haline geldi. Biz en güzel wabi sabi örneklerini, çay törenlerinde ve çay evlerindeki sadelikte ve Japon sanatlarının neredeyse tamamında görürüz ancak günümüzde modadan, evlerimizin içine, tasarımlarına kadar dahil olmaya başladı. Aşırı süslemeye, abartıya karşı olan Wabi Sabi, toprakla derin bağ kurma, basit olan şeylerin güzelliğini farketmeye odaklanır. Japon evlerindeki sadelik yine Wabi Sabi ile ilişkilendirilebilir. Wabi Sabi tarzını benimseyen ev içi tasarımlarda doğadan bir parça her zaman vardır ve en sade biçimiyle renkler tasarlanmıştır.
Wabi Sabi'nin başka bir örneği, çatlamış çömleklerin, çağının güzelliğini ve hasarını gizlemek yerine sergilemenin bir yolu olarak altın tozu ile doldurulduğu “Kintsugi” sanatıdır. Bu sanat, çağımızın tüketim çılgınlığına karşı bir tepki olarak da devam ettirilmektedir. Eski olanın, hatırası olan her şeyin yeniden daha da güzelleştirilerek hayata döndürülmesidir aslında. Wabi Sabi, her zaman fazla olandan kurtulma, sadeliğe ulaşma ilkesini benimser.
BİRAZ YAVAŞLAMAYA İHTİYACIMIZ VAR
Japonlar, giysilerindeki renklerden, ev içi tasarımlarına kadar Wabi Wabi’yi hayatlarına dahil etmişlerdir. Fakat modern hayat; hayatı hızlandıran teknoloji, uzun çalışma saatleri, stresli yaşam Wabi Wabi’ye olan ihtiyacı daha da arttırmış gibi görünüyor.
Pandemi ile birlikte dünya yavaşladı, basit şeylerin ne kadar önemli olduğunu ve aslında çok ihtiyacımız olduğunu düşündüğümüz her şeyin gerçekte ihtiyacımız olmadığını fark ettik. Modern hayatın telaşesi içinde aslında kendimizin ne kadar kırılgan olduğunu, hayatlarımızın ne çabuk geçtiğini-geçiciliğini farkettik. Her şeyin sürekli olarak değiştiğini hatırlamak, biraz yavaşlamak, biraz sadeleşmek belki de tek ihtiyacımız olan şey.
Ayrıca, Japonların hem bu felsefeyi benimseyip, hayatlarına dahil edip hem de iş yaşamlarını nasıl bu kadar yorucu hale getirdiği de ayrıca düşünülmesi gereken bir diğer konudur.
Yorumlar
Popüler Haberler
Atatürk Havalimanı Katliamı: Ağırlaştırılmış müebbet alan IŞİD'liler tahliye edildi
'Ölünce beni kim yıkayacak?': TRT'nin reklam panoları tepki topladı
Komisyonda mikrofonlar açık unutuldu: 'Çok yanlış yaptı Bakan Hanım'
AK Partili Belediye Başkanı, AK Parti ilçe başkanını Ülkü Ocakları üyelerine dövdürdü
Bakan Fidan: HTŞ, yıllardır bizimle işbirliği içinde oldu
İstanbul'da deprem meydana geldi