Umut Oran: 9 Temmuz bir son değil yepyeni bir başlangıç olmalı!
Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı, CHP’li Umut Oran CHP’nin Adalet Yürüyüşünün ardından yarın Maltepe’de yapılacak mitingin sıradan bir toplantı değil, son 15 yılda yükselen gericiliğe, umutsuzluğa, açlığa, yoksulluğa ve tüm haksızlıklara karşı “somut bir yol önermesi” ve yükselen heyecanı “daha adil, özgür, demokratik ve zengin bir ülke” yaratmak için doğru hedeflere yöneltmesi gerektiğini belirtti.
Umut Oran, “Ben; tüm kalbimle, bugüne kadar şanla ve şerefle devam eden ve turnusol kağıdına dönüşen bu yürüyüşün 9 Temmuz’da daha büyük bir ortak hedefe kanalize edileceğine ve beklenti içindeki Cumhuriyetçilere umut vereceğine inanıyorum. Bu bağlamda Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği geleceğe yürüme kararlılığında olan tüm yurttaşlarımı, yeni bir başlangıç yapmak için 9 Temmuz’da Maltepe’ye davet ediyorum” dedi.
CHP’li Umut Oran konuyla ilgili olarak bugün yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
Adaletin, hukukun, demokrasinin ve özgürlüklerin ayaklar altına alındığı, mühürsüz oy pusulalarıyla millet iradesinin çalındığı bir dönemde başlatılan “Adalet Yürüyüşü” Maltepe aşamasına ulaşmış bulunmaktadır.
YOLUN HER SANTİMİNE İNANCINI KOYAN ON BİNLER
Yurdun dört biryanından yürüyüşe katılan ve 450 kilometrelik yolun her bir santimine inancını koyan on binlerce kararlı yurttaşımızı karşılamak için, benimle birlikte, milyonlarca adalet savunusunun Maltepe’de olacağına eminim. Ancak şunu da biliyorum ki; Maltepe’ye gelme imkânı olmasa da ataması yapılmadığı için acı çeken öğretmenler de çalınan ÖSYM sınav soruları sebebiyle ya da iktidar bloğundan bir torpil bulamadıkları için işsizliğe ve açlığa mahkûm edilen gençler de kahkahasına bile tahammül edilemeyen kadınlar da karın tokluğuna günde 10-12 saat çalıştırılan işçiler, emekçiler, köylüler de televizyonları başından da olsa miting alanına katılacaklardır…
SOMUT BİR YOL ÖNERİLMELİ
Bu anlamda 9 Temmuz; sıradan bir miting olmanın ötesinde, özellikle son 15 yılda yükselen gericiliğe, umutsuzluğa, açlığa, yoksulluğa ve tüm haksızlıklara karşı “somut bir yol önermeli” ve yükselen heyecanı “daha adil, özgür, demokratik ve zengin bir ülke” yaratmak için doğru hedeflere yöneltmelidir.
Türkiye’nin bunca adaletsizlikle ilerlemesi mümkün olmadığı gibi, Ankara’dan İstanbul’a kadar yüzlerce kilometre yüründükten sonra adalet arayışını somut bir hedef olmadan bitirmek de mümkün değildir.
BUNDAN SONRA DA GÜNDEMİ İZLEMEK YERİNE GÜNDEM OLUNMALI
Her anlamda milat olması gereken 9 Temmuz, aynı zamanda hem Cumhuriyet Halk Partisi hem de tüm Türkiye için yepyeni bir anlayışın hâkim olacağı ilk adım olmalıdır. İktidar bloğunun dayattığı gündeme rağmen var olunabileceği, yandaş medyanın gücüne rağmen tüm topluma mesaj verilebileceği görüldüğüne göre bundan sonraki süreçte iktidarın gündemini takip eden siyaset anlayışına asla dönülmemelidir.
YÜRÜYÜŞ BİRLEŞTİRİCİ OLDU
Yürüyüşün birleştiriciliği göz önüne alındığında ortak hedefe yürüyen bir kitlenin iç kavgalardan nasıl uzaklaştığı yaşanarak tespit edildiğine göre bugüne kadar ortaya çıkan her türlü iç kargaşanın bir sebebinin de “doğru bir ortak hedefin tayin edilememesi” olduğu tespiti yapılarak en azından bundan sonrası için doğru stratejik hedefler ortaya konmalıdır.
PARTİDEN BAŞLAYARAK YENİLİKÇİ SİSTEM İNŞA EDİLMELİ
Aynı bakış açısının bir gerekliliği olarak başta CHP olmak üzere tüm kurumlarda ve doğal olarak devlet organizasyonunda köklü değişiklikler yapılmak zorundadır. Artık bıçak kemiğe dayandığına ve adalete ulaşılabilecek tüm mekanizmalar çöktüğüne göre bugüne kadar yapılan her şey de denenen her yol da söylenen her eski söz de geçmişe ait görülmeli ve net bir özeleştiri yapılarak tamamı terk edilmelidir. Bunların yerineyse önce kendi partimizden başlamak üzere adaletin egemen olacağı yenilikçi, ilerici ve kurumsallaşmış bir sistem inşa edilmelidir.
BÜYÜK DEĞİŞİMİN İLK ADIMI
9 Temmuz; aynı zamanda tüm muhalefet unsurları için organizasyon kabiliyetini test etme günü olarak da görülmelidir. Her sorun büyük bir ciddiyetle ve ortak akıl referans alınarak çözülmeli, kişisel karar alma ve uygulama alışkanlığı yerine her alanda kurullar öne çıkarılmalıdır.
9 Temmuz; aynı zamanda büyük bir “netleşme ve berraklaşma” imkânı sunmalıdır. “Acaba ne derler?” diye düşünme alışkanlığı terk edilerek nasıl bir Türkiye hayaline inanılıyorsa tüm dünyaya ilan edilmelidir. Bu netleşme, korkulanın aksine kitlesel bir daralmayla değil genişlemeyle sonuçlanacaktır.
Görüleceği üzere 9 Temmuz, sadece 25 gündür yürünen bir yolun sonu değil milyonlarca insanın beklediği büyük değişimin ilk adımı olarak kodlandığı zaman anlam ifade edecek ve umutlar tazelenecektir.
ÜLKEYİ YENİDEN MUASIR MEDENİYET ROTASINA SOKMA BORCUMUZ VAR
Muhalefet unsurlarının ve Türkiye’nin ihtiyacı budur. Gezi Direnişinden, onlarca seçimden ve referandumdan sonra yapılan hataların tekrarlanma lüksü yoktur. Zira Cumhuriyetçi kitlelerin bir kez daha “başları önde” evlerine dönmeye tahammülleri kalmamıştır.
CHP üst yönetimi başta olmak üzere, unvan ve makam sahibi her bir Cumhuriyet sevdalısının on yıllardır bedel ödeyen Türk milletine karşı büyük bir borcu bulunmaktadır. Bu borç; Türkiye’yi yeniden Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyet rotasına sokmaktır. Akıl ve bilimden başka rehberimiz yoktur. Türk milleti, tıpkı Ergenekon’da olduğu gibi tüm engelleri aşarak kutlu bir yükselişe başlamak için hazırdır.
HERKESİ YENİ BAŞLANGIÇ İÇİN MALTEPE’YE DAVET EDİYORUM
İnancım odur ki herkes durumun ciddiyetinin ve görevinin farkındadır. Ben; tüm kalbimle, bugüne kadar şanla ve şerefle devam eden ve turnusol kağıdına dönüşen yürüyüşün 9 Temmuz’da daha büyük bir ortak hedefe kanalize edileceğine ve beklenti içindeki Cumhuriyetçilere umut vereceğine inanıyorum. Bu bağlamda Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği geleceğe yürüme kararlılığında olan tüm yurttaşlarımı, yeni bir başlangıç yapmak için 9 Temmuz’da Maltepe’ye davet ediyorum.
Bunlar da ilginizi çekebilir