Neredeyse her gün farklı isimlerdeki operasyonlarla farklı suç örgütü ve çetelerin çökertildiği ve kırmızı bültenle aranan suçluların yakalandığı haberleri medyaya yansıyor. Sadece 2024 yılının ilk ayındaki ilk 12 günde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlardan bunlardan bazılarına bir göz atalım:
- Uyuşturucu Madde İmalatçılarına ve Bunların Satışını Yapanlar ile Sokak Satıcılarına yönelik 45 ilde düzenlenen “NARKOGÜÇ-43”Operasyonlarında; 1 ton 666 KG uyuşturucu madde ve 417.000 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 305 zehir taciri ve sokak satıcısı yakalandı. (12/01/2024) - Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanuna (7258 Sayılı) Muhalefet, Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama, Suç Gelirlerinin Aklanması ve Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma suçlarına yönelik 16 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen “SİBERGÖZ-14” Operasyonunda 120 şüpheli yakalandı. (12/01/2024) - Uluslararası dolandırıcılık çeteleriyle bağlantılı olarak, Forex yatırım dolandırıcılarına yönelik İstanbul'da “SİBERGÖZ-13” Operasyonu düzenlendi. 8’i Türk vatandaşı, 63’ü yabancı uyruklu olmak üzere toplam 73 şüpheli yakalandı. (11/01/2024) - 16 İlde DEAŞ Terör Örgütüne yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen “KAHRAMANLAR-40” Operasyonlarında 70 şüpheli şahıs yakalandı. (11/01/2024) - 6 ülke tarafından haklarında INTERPOL Kırmızı Bülten ile arama kaydı bulunan 10 şahıs “KAFES-30” Operasyonuyla İstanbul’da yakalandı. (11/01/2024) - 20 ilde “Nitelikli Dolandırıcılık” suçuna yönelik eş zamanlı olarak gerçekleştirilen “SİBERGÖZ-12” operasyonlarında 75 şüpheli şahıs yakalandı. (09/01/2024) - 2024 yılının ilk 4 gününde 27 ilde göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçmenlere yönelik gerçekleştirilen “KALKAN-7” Operasyonlarında 80 göçmen kaçakçılığı organizatörü ve 2155 düzensiz göçmen yakalandı. (08/01/2024) - 2024 yılının ilk 4 günü 81 ilde “Aranan Şahıslara Yönelik” gerçekleştirilen “ÇEMBER-10” Operasyonlarında arama kaydı bulunan 4853 firari yakalandı. (07/01/2024) - "Uyuşturucu Madde İmalatçılarına" ve "Bunların Satışını Yapanlar" ile "Sokak Satıcılarına" yönelik 46 ilde düzenlenen “NARKOGÜÇ-42” Operasyonlarında; 1 ton 340 kg uyuşturucu madde ele geçirildi. 364 zehir taciri ve sokak satıcısı yakalandı. (06/01/2024) - İstanbul Merkezli 7 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen “KAFES-29” Operasyonlarında elebaşılığını Volkan REÇBER ve Emrah SEVER’in yaptığı 2 bölgesel organize suç örgütü çökertildi. 61 şüpheli şahıs yakalandı. (05/01/2024) - 11 ilimizde eş zamanlı olarak düzenlenen “KAFES-28” operasyonuyla 18 ülke tarafından haklarında INTERPOL’ün Kırmızı Bülten ve Difüzyon Mesajı (Acil Yakalama Mesajı) ile arama kaydı bulunan 61 şahıs yakalandı. (04/01/2024) - 19 ilde eş zamanlı olarak “Ödeme Sistemleri ve Bilişim”, “Yasa Dışı Bahis”, “Çevrimiçi Çocuk Müstehcenliği /Tacizi” ve “Nitelikli Dolandırıcılık” suçlarıyla mücadele kapsamında “SİBERGÖZ-11” Operasyonları düzenlendi. 45 şüpheli yakalandı. 14’ü tutuklandı. (04/01/2024) - Uluslararası casusluk faaliyetlerinin tespit ve deşifresine yönelik İstanbul merkezli 8 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen “KÖSTEBEK” Operasyonunda 33 şüpheli şahıs yakalandı. (02/01/2024) - Antalya merkezli 3 ilde düzenlenen “KAFES-27” Operasyonunda "ŞAHİNLER" olarak bilinen organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda aralarında örgüt elebaşı İlkay YILMAZ’ın da yer aldığı 15 şüpheli gözaltına alındı. (02/01/2024) - İstanbul, Ankara ve İzmir’de düzensiz göçmenlere yönelik yılbaşı gecesi düzenlenen “KALKAN-6” Operasyon ve denetimlerinde 121 düzensiz göçmen yakalandı. (01/02/2024)Hızlı bir basın taraması yapıldığında ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın sosyal medya hesabındaki paylaşımlar geriye doğru tarandığında onlarca çeteye ve suç örgütüne yönelik polisin pek çok operasyon yaptığı görülecektir. Bu vahim suç tablosuna ve suç çeşitliliğine bakıldığında; sadece 2024 yılının ilk 12 gününde pek çok farklı suçtan dolayı 8441 şüpheli polis tarafından yakalanmış. Türkiye’de suçun geldiği nokta bağlamında gerçekten de ürküten bir rakamla karşı karşıyayız. İlk elden akıllara şu sorular geliyor:
- Dünyada Interpol tarafından Kırmızı Bülten’le aranan bu kadar şüphelinin Türkiye’de ne işleri var ve nasıl barınabiliyorlar?
- Bunca yabancı suçlu Türkiye’de nasıl vatandaşlık ve oturma izni alabildiler, haklarında güvenlik soruşturması yapılmadı mı?
- Türkiye’de yakalanan bunca düzensiz göçmen ülkeye girmeyi nasıl başardılar ve kayıtları ilgili makamlar tarafından neden yeterince tutulmadı?
- Türkiye içindeki yerel ve bölgesel bu kadar çete nasıl ortaya çıktı ve ülke çapında neden bu denli güçlendiler?
Bu soruların ve bu bağlamdaki diğer tüm soruların yanıtları şüphesiz politiktir. Son zamanlardaki polis operasyonlarından dolayı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya yönelik bazı kesimler tarafından artan bir sempati ve popülarite söz konusu. İzlenim Ali Yerlikaya’nın göreve gelmesiyle birlikte suç örgütlerine yönelik polis operasyonlarının daha çok yapılmaya başlandığı yönünde. Peki; Ali Yerlikaya farklı bir siyasi iktidar tarafından atanan bir İçişleri Bakanı mı ki kendisinin göreve gelmesiyle birlikte “suçla mücadele” artmış olsun? Ne iktidar değişimi söz konusu ne de yeni bir düzen değişimi. O halde önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve polis ekibi görevlerini yapmıyorlar mıydı ki ülkede bu denli yüksek bir suç oranı ortaya çıkmış durumda?
Son 21 yılda siyasal iktidarın ülkeyi politik olarak sürüklediği suç ikliminin sonucu işte suç örgütlerinin böylesine palazlanması ve güçlenmesidir çünkü yargının işlevsiz olduğu bir iklimde şüphesiz mafya yükselir. Türkiye’de yargı derin bir kokuşmuşluk ve çürümüşlüğe esir olmuş durumda. Çeteler ve suç örgütleri devşirdikleri hâkim ve savcılar üzerinden diledikleri kararı parayla aldırır hale geldiler. Yargıdaki kadrolaşma siyasi güç odaklarının, cemaatlerin ve tarikatların ambargosu altında. Bu tespitler artık yargının üst düzeyinden başsavcılar ve hâkimler tarafından resmî olarak Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) iletilen şikâyetlerle ortaya serilmiş durumda.
Türkiye devletinin belirli bir değerde taşınmaz alanlara vatandaşlık vermesiyle birlikte her ay binlerce yabancı uyruklu şahıs Türkiye’de taşınmaz alıyor. Bazıları vatandaşlık almak için bazıları da oturma izni almak için bu yola başvuruyorlar. Bu şahısların arasında dünyanın her yerinden çeşitli suç örgütlerine mensup olan ve Türkiye vatandaşlığını veya oturma iznini bir kaçış yolu olarak ve kara para aklama alanı olarak görenler de var. Türkiye artık pek çok suç örgütünün arka bahçesi haline gelmiş durumda maalesef ve hukuk devleti esaslarına geri dönülmediği sürece suç oranlarındaki dramatik artışa şahit olmaya devam edeceğiz.