Yeniçağ yazarı Ahmet Takan,  bugünkü köşesinde Topbaş'ın ardından sıranın Melih Gökçek'e de gelebileceği mesajları içerek bir yazı kaleme aldı.  Takan, "Melih Gökçek Go-Kart'a bindi!.." başlıklı yazısında Erdoğan’ın katıldığı ve Keçiören ile Altındağ belediye başkanlarına ödül verdiği 13 Eylül'deki AKP belediye başkanları istişare ve değerlendirme toplantısının ardından 14 Eylül tarihli gazetelerin Ankara eklerine dikkat çekiyor. Takan, yazısının sonunda ise Kadir Topbaş'ın İstanbul Belediye Başkanlığı'ndan istifa ettiği günün akşam saatlerinde iktidar partisi kulislerinin, İçişler Bakanı Süleyman Soylu'nun  yakında koltuğundan olabileceği söylentileri ile çalkalandığını yazdı: "'Reis'in neden Soylu'dan memnun olmadığından tutun, damat Berat Albayrak'ın Erdoğan ile yapılan bir yurt gezisinde Süleyman Soylu'ya dönerek 'bundan sonra benimle aynı fotoğraf karesine girme' dediğine kadar..." Takan'ın yazısı şöyle: Malumun ilanı sayılabilecek işaret fişeklerinin ateşlendiği, 13 Eylül tarihli AKP belediye başkanları istişare ve değerlendirme toplantısında Genel Başkan R. Erdoğan mesajları net veriyordu... "Metal yorgunluğu" kamuflajı ile başlayan serinin bu toplantısında, belediye başkanlarına hem "avantadan uzak durun" mealinde nasihatler ediliyor hem de "dava kalıcı, isimler fanidir" diye ince ayarlı gözdağı veriliyordu. Toplantı yeri de oldukça manidardı. Erdoğan, belediye başkanlarına ödüllerinde verileceği toplantının ATO Congresium'da yapılması talimatını vermişti. Saray'da değil!.. Bu salon, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in oğlu Osman Gökçek'i başına geçirmek için türlü fırıldaklar çevirdiği ancak başarılı olamadığı Ankara Ticaret Oda'sının salonuydu. O gün gözler, Osman Gökçek'i ATO'nun başına geçirmek için paravan şirketler kurup delege sayısını arttırmaya çalışan ve KHK ile bu oyunu da bozulan Melih Gökçek'i arıyordu. Peki, Melih Gökçek ne yapıyordu?.. Parkta Go-Kart'a biniyordu... Fotoğrafı daha net analiz edebilmeniz için bir AKP kulisi verelim önce; Ankara'da, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, yıllardır Büyükşehir Belediye Başkanlığı için sıra bekler ve her defasında kendisine "az biraz bekle, sabret" denilir.  Melih Gökçek de Tiryaki'den hiç haz etmez. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için hazırlık yapan diğer bir isimde Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak'dır. Gelelim 13 Eylül'deki istişare toplantısının ardından 14 Eylül tarihli gazetelerin Ankara eklerine; Birinci sayfaların sürmanşetlerinde, Melih Gökçek'in Go-Kart'a binen fotoğrafı ve "Torunlarla Go-Kart Yarışı" başlığıyla, "Başkan Melih Gökçek, Büyükşehir'in park ve rekreasyon alanları tanıtım çekimleri için Mavi Göl ve Sincan Harikalar Diyarı'nda kamera karşısına geçti. Başkan Gökçek, torunları Ahmet ve Melih ile Go-Kart'a bindi" haberleri veriliyordu. Manşetlerde ise "Ankara'ya 2 Ödül" başlığı ve büyük fotoğraflarla, "Ödülleri Erdoğan verdi. Keçiören Belediye'sinin 'Gümüşdere Ihlamur Vadisi', Altındağ Belediyesi'nin ise 'Maddeye Değil Hayata Sarıl' projeleri iki belediyeye ödül getirdi. Ak Parti Yerel  Yönetimler Proje Yarışması'nda dereceye girenlere ödüllerini, ATO Congresium'da düzenlenen törenle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan verdi" deniyordu. Gazetelerin Ankara eklerinin iç sayfalarında da o gün olanlar(!) geniş bir şekilde büyük fotoğraflarla işleniyordu. Bir yanda Erdoğan, Veysel Tiryaki ve Mustafa Ak'ı ödüllendirirken... Diğer köşede, Melih Gökçek'in şu ana kadar ne kadar para gömüldüğü belli olmayan ve ödül beklediği Sincan Harikalar Diyarı'nda torunlarıyla gezerken "masa tenisi oynadı", "boks antrenmanı izledi" haberleri... Ha unutmayayım!.. O gün Melih Gökçek Mavi Göl'de tekne sürüp, olta ile balık da tutmuştu!.. Yelden nem kapan Melih Gökçek, acaba bu sosyal faaliyetlerini neden o güne denk getirmişti?.. Aynı istifasından önce Kadir Topbaş gibi kendisini Büyükşehir Belediyesi'nde topal ördek durumuna düşüren liderine mesaj mı yolluyordu.?.. Veya Erdoğan, net bir mesaj daha vermiş biz mi anlayamamıştık?.. Yoksa bu, gazetelerin tamamen tesadüfi olarak mizanpajından kaynaklanan bir iş kazası mıydı?.. Her şey yolunda mı gidiyordu?... AKP'de Kadir Topbaş depreminin ardından belediye başkanları düzeyinde meydana gelecek diğer sarsıntılar için önümüzdeki yazılara kadar mola verelim. Geçelim iktidarın daha tepe noktalarındaki diğer kulislere... Kısa kısa; * Çiçeği burnunda Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Erdoğan'dan ilk fırçasını" FETÖ" sanıklarına giydirilmesi planlan tek tip elbise yüzünden yemiş. Kulislerde denilen o ki; Gül, bu uygulamanın uluslararası arenada da Türkiye'yi derde sokacağını düşünüyormuş. Ama bu düşüncesini Erdoğan'ın yüzüne söylemeye cesaret edemediği için ona çok yakın bir işadamından ricacı olmuş. Ondan da "hay hay" yanıtı almış. Amma velakin o işadamı da bu işi becerememiş. Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında da konu oraya geldiğinde aracı iş adamının söyleyemediğinden habersiz Abdulhamit Gül topa dalınca Erdoğan'dan fena bir fırça yemiş. Sonra da tek tip elbise çalışması damat Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın uhdesine verilmiş!.. * Kadir Topbaş'ın İstanbul Belediye Başkanlığı'ndan istifa ettiği günün akşam saatlerinde iktidar partisi kulisleri, İçişler Bakanı Süleyman Soylu'nun  yakında koltuğundan olabileceği söylentileri ile çalkalandı. "Reis'in neden Soylu'dan memnun olmadığından tutun, damat Berat Albayrak'ın Erdoğan ile yapılan bir yurt gezisinde Süleyman Soylu'ya dönerek 'bundan sonra benimle aynı fotoğraf karesine girme' dediğine kadar... * Bir de Erdoğan'ın Binali Yıldırım'a "oğlunu toparla" dediği başlığı altında konuşulanlar var. Herhalde sayfada yerim kalmadı...Gördünüz mü?.. "Ankara Kulisleri Durulmuyor"u!.. Pek de durulacak gibi görünmüyor...