Manşet

Tahsin Tarhan: 15 binin üzerinde akademisyen hak ettiği kadroya ulaşamıyor

Abone Ol
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan’ın üniversitelerde atanma şartlarını yerine getirdiği halde kadro alamayan akademisyenlere ilişkin soru önergesine Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk “Atanamayan 4.181 öğretim görevlisi, 6.025 araştırma görevlisi ve 5.290 doçent vardır” yanıtını verdi. Türkiye’de 131’i devlet ve 78’i vakıf olmak üzere toplam 209 üniversite vardır. Bu üniversitelerde çalışan akademisyenler profesör, doçent, doktor öğretim üyesi, öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi gibi kadrolarda istihdam edilmektedir. Öğretim üyeleri ve öğretim elemanlarının toplam sayılarına bakıldığında 30.363 profesör, 17.680 doçent, 41.259 doktor öğretim üyesi, 38.163 öğretim görevlisi ve 51.162 araştırma görevlisinin üniversitelerde istihdam edildiği görülmektedir. Ancak akademisyen istihdamıyla ilgili çok ciddi sorunlar olduğu bilgisi kamuoyunda yoğun bir şekilde tartışılmaktadır. Tarhan: “Çok sayıda doktorasını bitirmiş araştırma görevlisi ve öğretim üyesi doktor öğretim üyeliğine, doçentlik unvanı almış akademisyenler doçentlik kadrosuna, profesörlük süresini doldurmuş ve atanma şartını sağlayan doçentler profesörlüğe atanmamaktadır. Üniversitelerdeki liyakat düzenini ortadan kaldıran ve aşağıdan yukarıya yükselmeyi engelleyen bu durum üniversitelerdeki akademik başarıyı ciddi ölçüde olumsuz etkilemektedir. Milli Eğitim Bakanlığı devlet ve vakıf üniversitelerinde doktorasını tamamladığı halde doktor öğretim üyesi kadrosuna atanamayıp öğretim görevlisi kadrosunda bulunanların sayısının 4.181, araştırma görevlisi kadrosunda bulunanların sayısının ise 6.025 olduğunu, 2010 sonrasında 33.167 kişinin doçent unvanı aldığı, bunlardan 5.290 kişinin doçent kadrosuna atanmadığını bildirmiştir” dedi. Bakanlık “bireysel nitelik taşıyor” dedi! CHP’li Tarhan: Bakanlığın verdiği cevap doğrultusunda 15 binden fazla akademisyenin hak ettiği kadroya ulaşamadığı belirtilmiştir. Bununla birlikte doçentlik unvanı alan kişilerin doçentlik kadrosuna atanmasalar dahi doçentlik özlük haklarından yararlanacağına dair Danıştay 8. Dairesi kararlarının neden uygulanmadığını sorduk. Bakanlık “bireysel nitelik taşıdığını” söyleyerek üniversite rektörleri tarafından uygulanmadığını belirtmiştir. Yıllarca emek verip akademik ilerleme kaydeden öğretim üyeleri ve öğretim görevlilerinin haklarının göz ardı ediliyor olması yanlıştır. Akademik bilim ve ilerlemenin öncüsü olan bu kişilerin hak ettiği kadrolarda görev almaları büyük önem taşımaktadır” dedi.