Serkan Üstün
Millet İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş, PolitikYol’a özel açıklamalarda bulundu. Anketlerde lehine açık bir fark olduğunu belirten Yavaş, en önemli projesinin ise “Kentin başkent kimliğini ortaya çıkarıp ekonomisini güçlendirerek bir tane aç açıkta insanın kalmadığı, ulaşımından yeşil alanlarına kadar çağdaş, dünyadaki başkentlerle yarışan bir Ankara” olduğunu olduğunu dile getirdi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la seçim çalışmaları sırasında yol üzerinde yaptığımız sohbette, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “anketlere güvenmiyorum” söyleminin arkasında Ankara anketlerinin sonuçlarının olup olmadığını, Ankaralılık tartışmasını, Cumhur İttifakı’nın başkan adayı Mehmet Özhaseki’nin Yavaş’a dönük “projesi yok” eleştirisini, Ankara’nın sorunlarını ve Yavaş’ın o sorunlara ne gibi çözümler sunmak istediğini konuştuk.
Ankara’nın en büyük sorunlarının ‘ulaşım’ ve ‘pahalılık’ olduğunu belirten Yavaş, moda deyimle 'çılgın projesi'nin “Kentin başkent kimliğini ortaya çıkarıp ekonomisini güçlendirerek bir tane aç açıkta insanın kalmadığı, ulaşımından yeşil alanlarına kadar çağdaş, dünyadaki başkentlerle yarışan bir Ankara” olduğunu ifade etti.
Yavaş ayrıca Ankara’da 58 km
metro yapmayı planladıklarını, raylı sistemle ulaşım sorununu 5 yılda çözebileceklerini ve bunun için belediyenin kaynaklarının yeterli olduğunu belirtti.
- Önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan anketlere güvenmediğini söyledi. Siz de anketlerde hep önde çıktığınızı söylüyorsunuz. Erdoğan'ın anketlere güvenmeme nedeni sizin önde çıkmanız mı?
Neden güvenmediğini bilemiyorum ama anketlerin birçoğunun geçmişte balon olduğu ortaya çıktı. O konuda aslında haklı. Sonuç itibariyle anketlerin yanıldığı konu ise oran konusu. Yani anketler seçimi kimin kazanacağı konusunda pek yanılmıyor. Oranlar nedeniyle geçmişte bir güvensizlik oluştu.
Ankara’daki anketlerde oran farklı olsa da biz önde çıkıyoruz. Anketleri yapan firmalar da daha önce AK Parti’ye anket yapan firmalar. O yüzden neden inanmadığını bilemiyorum açıkçası. Önde olduğumuzu hem anketler yoluyla hem de sürekli alanda olduğumuz için görüyoruz. Bir de geçen dönemle bu dönemi kıyaslama imkanımız var bizim. Açık bir fark var lehimize.
- Ankaralılık tartışması bitti mi?
Bitti, boş bir tartışma. Anlamsız bir tartışmaydı. 1830’a kadar nüfus kaydımızı gösterdikten sonra daha neyi ispat etmemiz gerekiyor? Gökçek ve ekibi “O da aslen Ankaralı değil” diyerek Özhaseki’nin Kayseri’den gelen bir misafir olduğu algısını ortadan kaldırmak istedi. Biz o anlamda Ankara’da yaşayan herkesi Ankaralı, başkentli kabul ediyoruz. Böyle bir problem yoktu ama vatandaşın algısını kırmak için bunu gündeme taşıdılar. Boş olduğunu da herkes anladı.
- Özhaseki, “Mansur Yavaş’ın projesi yok” demişti. Sizin en önemli projeniz hangisi?
Ulaşımdan turizme kadar pek çok projem var. Herhalde o görmek istemiyor projeleri. Sanırım çılgın projelere çok takıldılar. Benden de bir çılgın proje görmek istiyorlar.
Benim çılgın projem yok. En çılgın projem, kentin başkent kimliğini ortaya çıkarıp Ankara’nın ekonomisini güçlendirerek Ankara’da bir tane aç açıkta insanın kalmadığı, ulaşımından yeşil alanlarına kadar çağdaş, dünyadaki başkentlerle yarışan bir Ankara. Bunun için bir çılgın proje falan da gerekmiyor. Önce belediyenin kendi işini yapması gerekiyor. Sayın Özhaseki Kayseri’de belediye başkanıyken 2005 ve 2011 yıllarında Kızılırmak’ı Kayseri’den geçirmek gibi bir çılgın projesi vardı. Tabi ki gerçekleşmedi. Dolayısıyla proje deyince beton ve böyle hiçbir işe yaramayacak ya da gerçekleşmeyecek projeleri öne sürdükleri için bizimkileri proje görmüyor olabilirler.
Su indirimi de bir projedir. İstanbul’daki adayımız da bir su indirimi müjdesi vermiştir. Aynı zamanda Aydın’daki AK Parti adayı da seçildiği takdirde suyu indirimli vereceğini söylemiştir.
Bunlar bu zor dönemde halkın tam da cebine dokunan en büyük projelerdir. Bir proje sunarken projenin Ankara halkına maddi olarak olumlu yansımasını da planlamalısınız. Örneğin şimdi Ankara’daki su indiriminde halkın parası direkt cebinde kalmış oldu.
Biz Ankara’nın ekonomisini tümüyle kalkındırmayı planlıyoruz. Turizmde, tarımda, organize sanayiyi destekleme konusunda, istihdam alanında ne yapılması gerekiyorsa yapmayı birinci öncelik olarak görürüz. Yaptırdığımız bir araştırmada ekonominin, işsizliğin birinci problem olduğu görülüyor.
Ankara’da insanlar aç ve işsizken hiçbir çılgın projeye yatıracak paramız yok. İstihdamı artırıcı, ticareti zenginleştirici projeler birinci önceliğimiz olacak.
- Siz 2014’te Ankara’nın en büyük sorunun ‘Melih Gökçek’ olduğunu söylüyordunuz. O artık yok. Şuan en büyük sorun ne?
Ulaşım ve pahalılık en büyük sorunlar.
- Ankara’nın ulaşım sorununu nasıl çözmeyi planlıyorsunuz?
Biz Ankara’da 58 km metro yapmayı planlıyoruz. Bunların hepsinin planı var. Bu planları aynı gruplar hazırladığı için birbirine benziyor projeler. Ancak bizim farklılığımız var. Onlar havaalanından gelen metroyu Keçiören Metrosu ile birleştirmek istiyorlar. Biz de tam tersine Keçiören’deki nüfus çok fazla olduğu için oranın sıkışacağını görüyoruz. Burada Batıkent ve Sincan’dan gelenleri de hesap ediyoruz. Onun yerine Siteler üzerinden havaalanı ve Çubuk’a giden bir metro planlıyoruz. Aradaki fark o. Onlar 17 yıldır iktidardalar ve 25 yıldır aynı belediye başkanı varken bu projelerin hiçbirisi yapılmadı. Ben gene yapacaklarını düşünmüyorum.
Bizim birinci önceliğimiz metro ve raylı sistemler olacak. İnşallah 5 yıl içinde bunları bitireceğiz.
- Kanal Ankara’yı bir çılgın proje olarak görüyorlardı. Siz de “projeyi tamamlayacağız” demiştiniz.
Çılgın proje değil, orada 30 yıldır devam eden bir kangren var. Çok sayıda hak sahibi orada bir proje yapılacağını ve oradan imar geçeceğini düşünerek yer almış. Kanal Ankara da o bölgeyi zenginleştirmek için ortaya konan bir proje ama hala imar problemini çözemediler. İnşallah o projeyi çözmek bize nasip olacak. Devam ettireceğiz. Gökçek’inki gibi olmasa da oradaki imar sorununu çözüp bir an evvel ortadan kaldıracağız.
- Sosyal medyada Ulus Projesi ilgili bir video paylaştınız. Oldukça da etkileşim aldı. Ancak Mustafa Tuna döneminde ortaya konan projeye çok benziyor. Mustafa Tuna’nın projesini devam mı ettireceksiniz?
Benim 2009 projemdi Ulus projesi. Asıl benim projemi Mustafa Tuna daha sonra yapmak istedi. Bunun da 2009’la ilgili olanı da 1,5 ay önce paylaştık. 200 binden fazla da izlendi. O projenin şimdi daha somutlaştırılmış halini paylaştık. O proje alttan geçen haliydi. Şimdi üstteki 24 saat hayat nasıl olacak? Orada nasıl turizm geliştirebiliriz. Bunları gösteren bir videoydu. Ancak esas olarak benim 2009 projemdir o.
- Gazetelerde önceki gün İzmir Metrosu ile ilgili bir haber vardı. Merkezi idarenin kaynak aktarımı neredeyse sıfır denebilecek miktarda. O anlamıyla Ankara metrosu ile ilgili kaynak sorunu yaşayabileceğinizi düşünüyor musunuz?
Düşünmüyorum. Çünkü
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kendi kaynakları bu işi yapabilecek yeterlilikte. Ankapark’a harcanan parayı dolar hesabıyla düşünürseniz, 200 milyon doların sadece havaalanı yolundaki spor tesisleri harcandığını düşünürseniz, bunun yanında asfalt ihalelerindeki kırımlara bakarsanız, bunlar eğer gerçekleşmiş olmasa ve Ankapark yapılmasa, devletin bir kuruşuna ihtiyaç kalmadan Ankara Büyükşehir Belediyesi kendi kaynakları ile bu projeleri yapmış olacaktı. Tabi ki krediye ihtiyaç duyabilir ama belediyenin bunu kendi kaynakları ile yapabileceğine inanıyorum.
Belediye başkanının bunu bir öncelik, bir zaruret olarak görüp yapması önemli. Siz topladığınız parayı başka projelere harcarsanız metroya, ulaşıma para kalmıyor. Bizim önceliğimiz metro ve raylı sistemler olacak.