Önder, 14 Mayıs'ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimi'ne dair Gazete Duvar’a konuştu.
Önder, olası bir iktidar değişikliğinde yeni bir çözüm süreci beklediklerini ifade ederek “Çözüm süreci bekliyoruz. AKP yaptı, CHP niye yapmasın?” dedi.
Kürt meselesinin çözülmeden demokratik bir dönüşümün olamayacağını söyleyen Önder, “Türkiye, bu meseleyi çözerek yola devam etmek zorunda. Fakat bunun şekli, şemalı, biçimi, tarafları eskisi gibi mi olur, bunlar hep spekülatif değerlendirmeler olur. Şüphesiz ki süreçten çıkarılan derslerle sonuca ve barışa odaklanarak bir yol haritası çizilir. Önemli olan bunun sağlanabilecek en geniş toplumsal mutabakatla ortaya koyulması” diye konuştu.
Çözüm sürecinin öncesinde yapılması gerekenleri sıralayan Önder, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Çözüm sürecinin dayatma ile değil barış diliyle yapılması gerektiğini belirten Önder, “Gerçekten barış olacaksa barış diliyle dünya deneyimlerinden önemli ölçüde faydalanan, kendimize özgün durumları da uzak tutmayan bir yol haritası yapılır. Fakat bunun öncesinde lazım olan memlekette ifade özgürlüğünün sağlanması. Bu olmadan konuşulamıyor. Çünkü TMK, TCK insanların üzerinde kılıç gibi sallanıyor.
"ŞİDDET İÇERMEYEN ZEMİNİN OLUŞTURULMASI"Önce şiddet içermeyen her şeyin rahatça söylenebildiği bir iklimin, bir zeminin oluşturulması şartı. Belki bu ikinci günün ilk işidir. Olası bir çözüm sürecinde elbette yer almak isterim. ‘Barışa, siyasete ne katabilirim’ kendime dair hesaplaşmamda bundan daha önemli hiçbir şey yok. Ama eskisi kadar aktif bir rol mu alırım, mutfağında mı yer alırım buna arkadaşlarımız karar verir. Biz de üzerimize düşeni yaparız.”