Sayıştay, büyükşehir belediyelerinin kreş hizmetini ‘kamu zararı olarak’ nitelendirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de hizmeti kaldırarak, 2015 yılından bu yana ödenen tutarı da personelin maaşından kesmeye başladı. İBB çalışanları ise dava açmaya hazırlanıyor. Sayıştay, büyükşehir belediyelerinin kreş hizmetini ‘kamu zararı olarak’ nitelendirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de hizmeti kaldırarak, 2015 yılından bu yana ödenen tutarı da personelin maaşından kesmeye başladı. İBB çalışanları ise tepkili, dava açmaya hazırlanıyor. Tüm Bel Sen Sendikası 5 No’lu Şube Örgütlenme Sekreteri Nazife Bayrak Tosu, “Büyük bir mağduriyet var. İnsanlar çocuklarını kreşe kaydetti. Kreş hizmeti durduruldu. İBB karara itiraz etti ancak sonucu beklemeden uygulamayı başlattı” dedi. Sayıştay kararına yapılan itirazın kabul edilmesi durumunda, İBB’nin maaşlardan yaptığı kesintinin geri ödenip ödenmeyeceği de merak ediliyor. Zimmet çıkarıldı Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın haberine göre Sayıştay, büyükşehir belediyesi görev ve sorumlulukları düzenleyen kanunda, “Çalışanların çocuklarının kreş ve anaokulu ihtiyaçlarının belediye bütçesinden karşılanacağına dair bir hüküm bulunmadığını” savundu. 0-66 ay arası her bir çocuk için KDV hariç 628 TL olan kreş ve anaokulu hizmet bedelinin sadece 160 TL’sinin personelden alındığı, geri kalan kısmının bütçeden karşılanması sonucu kamu zararına sebebiyet verildiğini öne sürdü. İBB ise Sayıştay’ın bu kararına itiraz etti. İBB, kreş hizmeti vermeyeceğine dair kararı ise personele 2017 yılının Aralık ayında duyurdu. Nazife Bayrak Tosu, “1 Ocak 2018’te kreş hizmeti kesildi. Bu durum daha erken bildirilseydi, çalışanlar ona göre davranırdı. Şimdi hem kreş ücretini ödemek zorundalar hem de geçmiş yıllarda verilen kreş hizmeti için zimmet çıkarıldı. O para da maaşlarından kesiliyor” dedi. Sayıştay kararında yer alan, “Kamu zararı” ifadelerine de tepki gösteren Tosu, “Çocuk bakımı kamu zararı olamaz. Önce kreş hizmeti vereceğim diyorsunuz. Sonra zimmet çıktı diyorsunuz. Sayıştay kararına yapılan itiraz beklenmeden kreş hizmetini kaldırıp maaşlardan para kesiyorsunuz” diye konuştu. Kadınların görünür olmasında, çalışma hayatında yer almasında kreşlerin çok büyük bir öneme sahip olduğunun altını çizen Tosu, “Kadın istihdamı artsın diyorlar, bir taraftan çalışan kadın iş hayatından el çektiriliyor. Büyük bir çelişki var” ifadelerini kullandı. Karar oy çokluğuyla alındı Sayıştay’ın çoğunluk kararına katılmayan üyesi ise kadın personele kreş hizmeti verilmesinin, çalışanın işbaşındayken verimliliği arttıran bir unsur olduğuna dikkat çekerek, “Böyle düşünüldüğünde uygulamada kamu zararı değil, kamu yararı bulunmaktadır” dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca çıkarılan yönetmeliğin, 150’den çok kadın çalışan olan işyerlerinde, 0-6 yaş arasındaki çocukların bırakılması ve bakımı için emzirme odası ile yurt kurulmasını zorunlu hale getirdiğini, yükümlülüğün, kamu kurumlarınca yetkilendirilmiş yurtlarla yapılan anlaşmalarla da yerine getirilebileceğini öngördüğünü anımsattı.