CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 'tasarruf paketi'nin 'örtülü IMF programı' olduğunu söyledi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz bugün, ‘kamuda tasarruf paketi’ programını açıkladı.
Buna göre kamuda birçok kalemde harcamaların kesilmesi hedefleniyor.
Manisa Soma'da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, 'tasarruf paketi'yle ilgili şunları dedi:- Bugüne kadar yedi kez yaptılar, bu sekizinci. Bu sekizincisinin ilanı daha önceki yedi genelgeye uymadıklarının göstergesidir.
- Bugünkünün diğerlerinden ayırıcı özelliği Saray'ın ilk kez genelge kapsamına alınmasıdır.
- Meclis dışarıda bırakılmıştır, bunun eleştirilecek bir yanı yok. Kuvvetler ayrılığı gereği, yürütme yasamaya talimat veremeyeceği için yapılmıştır.
- Meclis başkanının bu konudaki geçtiğimiz haftadaki ifadelerini hızla bu genelgeye ve ilerisine dönüştürerek daha da ilerisinde bir tasarruf genelgesini Meclis için de yayınlamasını bekliyorum.
- İkinci husus: Tabii ki yazılanların hepsi önemli ancak bunların hepsinin tek tek takip edilmesi lazım.
- Yeni personel istihdam edilmemesi, sadece emekli kadar yeni personel alınması son derece riskli bir durumdur. Bu örtülü IMF programıdır. IMF getirirseniz "Yeni kamu personeli alma, işçiye-emekliye zam verme, esnek çalışma modelleri geliştir" diyecek zaten.
'Gulyabani işçilerin camındadır'
- IMF'nin hayal ettiği işçinin camına gelmiştir. Gulyabani işçilerin camındadır. Bir tek onlara gücü yetmektedir. Birazcık işverene, zenginlere, multi-milyonerlere, servetlerine servet katanlara yönelsinler.
- İstihdamsızlık, esnek çalışma yani emeği sömürecek, kıdem tazminatı birikmeden çalışma modelleri için işçinin arkasındayız. Yapılacak iş adil bir vergi sistemidir.
- Türkiye'de verginin yüzde 65'i dolaylı vergi, yüzde 24'ü de çalışanların maaşlarından kesilen gelir vergisi. Geriye kalan yüzde 11. Esas vergi vermesi gereken kazananlar yüzde 11 veriyor.
- Bu sistem değişmelidir. Bu değişirse kaynak bulunur. Bu değişmeden kimse yoksullarla uğraşmasın.
'Arapça tabelalarla kurullara uygun şekilde mücadele edilmelidir'
- (Arapça tabelalar) Bir kere ilgili yasal düzenleme gereğince yabancı dilde tabelalar için bir düzenleme var. Belediye başkanlarımıza bu düzenlemeye uymaları gerektiğini söyledik.
- İstismar edilen kısım şu: Arapça bir yazıyı, kanuna uygun yazışmalar yapıp ilgilisine sökmek için süre vermeden, belediyenin ilgili birimiyle yapmadan belediye başkanının kendi eliyle yırtması fazladan bir popülizmdir.
- Bu ülkede 6 milyona yakın vatandaşımızın, Türkiye vatandaşının -Hatay'da, Şanlıurfa'da, Mardin'de, Batman'da yaşayan 6 milyon vatandaşımızın- anadili Arapçadır.
- Arapçaya yapılan hürmetsizlik, o kişilere yapılan hürmetsizlik olarak algılanıyor. O yüzden nezaketi koruyalım.
- Arapça, Kuran-ı Kerim'in orijinal dilidir. Televizyon izleyen bir vatandaş, Arapça bilmiyorsa bir CHP'li belediye başkanının yırttığı metni Kuran-ı Kerim'le özdeştirir, bilinçaltında partimize karşı olumsuz bir duyguya kapılabilir diye uyardım. Yine uyarıyorum.
- Lüzumsuz Arapça tabela kirliliğiyle elbette belediyelerimiz mücadele etmelidir ancak bunu kurullara, kurallara uygun şekilde yapmalıdır. Bunu bir yabancı düşmanlığına dönüştürmek doğru değildir.
- Bazı siyasiler 'Arap' kelimesini küfür gibi kullanıyor. 6 milyon vatandaşımız var bizim.