CHP lideri Özgür Özel, 1 Mayıs'ta Taksim'e yürümekten vazgeçmediklerini savunarak "Söylediğimizin dışında bir şey yapmış değiliz. 'Taksim’e yürüyeceğiz' dedik. Geldik, yürüdük ama bariyerleri kırma, polisi ittirme gibi bir şey yapacak halim yok" dedi. 1 Mayıs’ta işçileri Taksim’e birlikte yürümek Saraçhane’ye çağıran Özel'in, daha sonra yürümekten vazgeçmesi eleştirilere neden olmuştu. Sözcü’den İsmail Saymaz’a konuşan Özel, Taksim Meydanı’na yürümekten neden vazgeçtiklerini şöyle anlattı: "Biz vazgeçmedik, gittik. CHP olarak yürüyüş kolunu oluşturduk. Ancak tertip komitesinde yokuz. Dedik ki 'DİSK, KESK ve TTB’nin alacağı karara uyacağız.' 1 Mayıs’ı yasaklamanın anayasaya aykırı olduğunu vurguladım. Ama polisle emekçilerin çatışmaması gerektiğini de söyledim. CHP üyeleri ki en kalabalık gruptu, kararı bekledi. Bariyerler açılmadı. KESK ve DİSK kutlamayı Saraçhane’de yapıp dönmeye karar verince arkadaşlarımız alandan ayrıldı. Söylediğimizin dışında bir şey yapmış değiliz. 'Taksim’e yürüyeceğiz' dedik. Geldik, yürüdük ama bariyerleri kırma, polisi ittirme gibi bir şey yapacak halim yok."

'Bazı görüntülerden son derece rahatsız oldum'

Su kemerlerin önündeki polis barikatıyla ilgi konuşan Özel şunları ifade etti:

'Yasakları, yoksulluğu ve yolsuzluğu kaldıracağız' diye gelenlerin 22 yıl sonra Türkiye’de ortaya koydukları demokrasi tablosu bu. 'Yasakları kaldıracağız' diye geldiler, su kemerini Çin Seddi’ne çevirdiler emekçiler için. Utanç verici. 2010 yılında Taksim’i 1 Mayıs’a açmakla övünüyorlardı. Bugün hem Taksim yasak hem de geldikleri 2003’te su kemerleri hiç olmazsa serbestti, su kemerlerini ablukaya alarak, Çin Seddi’ne dönüştürdüler. Su kemerinin üstüne sis bombaları yerleştirmişler. Utanılacak bir durum. O tabloyu biz yapmadık. O tablonun ressamı AKP iktidarıdır. Kanunsuz emir verenlere kızıp da olumsuz tepki gösterilmesin demiştim. Bazı görüntülerden hoşnut değilim ve son derece rahatsız oldum." Özel, Saymaz'ın "1 Mayıs’ı görüşmede açacak mısınız?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Tabii tabii. Ben zaten pazartesi günü Yerlikaya’yı aradığımda, Erdoğan’la 1 Mayıs’tan önce görüşebilseydim, bunun gündem maddem olacağını söylemiştim. Dedim ki, 'Kararınızı gözden geçirmenizi talep ediyorum. Erdoğan’a bunu iletin.' Yerlikaya, bunun olamayacağını söyledi. Üç kez görüştüm Yerlikaya ile. Mesafe alamadık. 31 Mart’ın sonuçlarını değerlendirirken, seçmenin diyalog telkin ettiği ortada. Diyalog mu istiyoruz, gerginlik mi, karar vermek lazım. Bugünkü tablo diyalogdan değil, gerginlikten yana bir tablo. Faydası yok Türkiye'ye"