Sosyal Demokrat Belediyecilik Eşgüdüm Konseyi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek koordinasyonunda parti genel merkezinde toplandı. Türkiye genelinde 14'ü büyükşehir ve 6'sı ilçe belediye başkanının oluşturduğu 20 kişilik konseye, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve diğer büyükşehir, ilçe belediye başkanları katıldı.

'Yangın söndürme uçağı bulundurmasına izin vermiyorlar'

Büyükşehir belediyelerinin yangın söndürme uçağı bulundurmasına izin verilmediğini belirten Özel, şöyle devam etti:

*Yapılması gerekeni biz söyleyeceğiz ama hükümet yapılması gerekenler konusunda aynı tutumunu sürdürürse bunu milletimize şikayet edeğiz. Örneğin büyükşehir belediyelerinin ya da Türkiye Belediyeler Birliği'nin, kiralama ya da satın alma yoluyla yangın söndürme uçağı bulundurmasına izin vermiyorlar. Geçmişte İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ve çeşitli belediyelerin yangın söndürme uçakları vardı. Dediler ki, 'Orman Genel Müdürlüğü dışında yangın söndürme filosu olmayacak...' Açın önümüzü verin yetkiyi biz CHP belediyeler olarak hangi bekediye yetki sınırlarında olduğuna bakmaksızın bu konulara müdahale edebilecek filoyu kuralım.

'Yanan yerlerde oteller yükseldi'

*Geçen sene orman yangınlarından sonra her bir metrekarenin ağaçlandırılacağının teminatı biziz diyenler şimdi oralarda imar değişikliklerine, otel inşaatlerine izin vermekte ve otellerin yükselmesine sessiz kalmaktadırlar. Biz yanan her metrekarenin durumunu dikkatle takip ediyoruz.

Filistin ziyareti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmesi hakkında da konuşan Özel, şunları söyledi:

*Geçtiğimiz pazar günü Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Daha önce Filistin’e gitme ile ilgili bir talebimiz vardı bu talebimizi tekrar edecek olduğumzuda Abbas, 'CHP’nin Filistin’in sesini batıya duyuran bir pencere olduğunun farkındayız. Sizin Filistin’den bir gün bekleme değil geleceğiniz günü belirleme ve bizim de sizi karşılama sorumluluğumuz var. Burası CHP’nin ve Türkiye’nin ikinci memleketidir’ dedi. Ben sağlığım en kısa sürede el verdiği sürece bu ay sona ermeden gerekli hazırlıklarımızı yapacağız ve oraya güçlü bir heyetle gideceğiz, Filistin’in sesini dünyaya duyuracağız hazırlıklarımız yapıp gidebilmeyi istiyoruz.

Numan Kurtulmuş'a Can Atalay çağrısı

TBMM'deki Can Atalay oturumu hakkında "O oturuma kan bulaştı, kadına karşı şiddet bulaştı" diyen Özel, şöyle devam etti:

*Ben yıllarca o koltuklarda oturdum görmediğim vahşeti o gün gördüm. O gün genel görüşme talebimizin kaba kuvvetle bastırılmaya çalışılmasını da oturup konuşalım dememizin çok gerisine düştüğümüzü gördük. Biz artık Meclis’te ‘Gelin AKP’li arkadaşlar, MHP’li arkadaşlar’ demeyeceğiz. Belli ki oturup konuşmayacaklar. AYM kararları bağlayıcıdır demekle olmuyor Sayın Numan Kurtulmuş.

*Meclis’i tekrar oturuma çağırıyoruz. AKP ne diyecek diye bakmıyoruz, MHP aman gelsin diye beklemiyoruz. Biz Numan Kurtulmuş’a soruyoruz. Gün bugündür. Anayasa diyor ki AYM kararları bağlayıcıdır. O gün yaptığınız okutma kararı ki siz de çok direndiniz, baskı gördünüz biliyoruz. Yurt dışına çıktınız, Bekir Bozdağ’a bıraktınız, o suçu güya siz işlemediniz işlettirdiniz, farkındayız. Biz Meclis’i yeniden toplantıya çağırıyoruz. Oturalım görüşelim diye değil gereğini yapın diye. O kararı okutacak mısnız okutmayacak mısınız göreceğiz.

*'Can Atalay milletvekilidir' derseniz çalışmalara devam edelim gitsin. Bunu yaparsanız Saray’dan bağımsız olduğunuza, tarafsız olduğunuza Anayasa’ya bağlı olduğunuza inanacağız. Ama bunu yapmazsanız artık tarafsızlık konusunda asla konuşmamanız gerekir ve bir sonraki dönem yeniden adaylığı düşünmememniz gerekir. Meclis’te kan akarken, kadına karşı şiddet bile göze alınmışken, Meclis İdari Amiri olacak bir meczup kürsüdeki milletin seçtiği vekilin gırtlağına yapışırken bundan sonra anayasacılık oynamayacağız. Getireceksiniz ya Anayasa’ya uyacaksınız ya da o suçlara ortak olacaksınız.

*Meclis’i Numan Kurtulmuş’un Can Atalay’ın milletvekili olduğunu yeniden teyit edeceği bir oturumu yönetmek üzere toplantıya çağırıyoruz. O kararı okumak ya da okumaya dahi gerek olmadığını tutanaklara kazımak için çağırıyoruz. Can Atalay’ın durumunu konuşunca sanki Gezi’deki tutuklular haklı yere yatıyor gibi bir yanlış anlayışın da önüne geçmek lazım. Her biri ikişer kez kanun önünde beraat etmiştir. 'Ben buna izin vermem' diyen birisinin kininde mahkum olduklari için halen içerde tutulmaktadırlar.

Seçim mesajı

*Bu şartlar altında geçim olmuyor. Geçim olmazsa seçim olur. Biz 31 Mart’ta bu salondaki arkadaşlar pek çoğu iki kişiden birinin ouyunu aldılar. Bu milelt bize ne görev verdiyse biz o işi yapıyoruz. Namuslu çalışıyoruz, şeffaf yönetiyoruz. İsrafı bitiriyoruz, ihtiyaç sahibine yetişebildiğimiz yerde sahip çıkıyoruz. Bizden millet razı olmasaydı bir önceki sefer seçilirlerse beka sorunu olur diyen Mansur Yavaş’ı ve Ekrem İmamoğlu’nu rekor oyla seçmezlerdi. Antalya’yı iki kez daha siz yönetin demezlerdi. Adana’da Mersin’de rekor kırdırmazlardı.

*Demek ki biz milletin verdiği görevi doğru anladık gereğini yaptık ve milletten takdir gördük. Demek ki sen milletin verdiği vazifeyi yapmadın ki ikinci parti oldun, orada kaldın ve erimeye devam ediyorsun. Burada çağrımız ya verilen görevi yap, fiyatları düşür, enflasyonu durdur, işsizliği bitir, atamaları yap ya da bu işi yapabileceklere bırak. Biz yapılacak bir seçimi 31 Mart’ta kazandığımız başarıyı gerekçelendirerek değil, o günden bugüne bu milleti yoksullaştırdığın için yalnızlaştırdığın için perişan ettiğin için milletin yükselen sesini duyuyoruz. Yapamıyorsan bırak, biz yaparız. En iyi kadrolar ve en doğru kaynak yönetimini yapacak bilinç CHP’dedir. Biz halkın partisiz, milletin partisiz. Zenginlerin, çetelerin, şımarıkların değil, mağdurların ve mazlumların hizmetine talibiz. Seçim olmuyor, ne kadar direnirsen diren önünde sonunda geçim olmadığı için seçim olacak o seçimde de bu milletin iktidarı olacak.

Kaynak: anka