CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Medyascope yayınına katılarak gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

'Normalleşme bitmedi'

*Sizin hoşlanmadığınız birisi, birisini övüyorsa o övülen kişinin lehine değildir. Bunu kabul etmek lazım. Bu işin bunlar yan etkileri. Katlanmak durumundasınız. Bence normali liderlerin birbiri ile konuşabiliyor olması. İsrail Türkiye’ye saldıracak dediğinde kapalı oturum talep ettim. Gelsin, anlatsın dedim. Eğer lüzum görürsem, gider görüşme talep ederim. Şu ana kadar ikinci görüşmeyi gerektirecek bir şey olmadı. Normalleşme bitti diyorlar. Bitmedi. Ben gerekli görürsem gider Erdoğan ile bir daha konuşurum. Ben Erdoğan’dan 28 Şubat paşalarını istedim. Hallettiler, teşekkür telefonu açtım. Gezi ile ilgili çalışıyor arkadaşlar dediler, sonuç alamadık. Sonuç alırsak döner tekrar… Sonuç aldığımız nokta var, almadığımız nokta var ama şöyle bir gerçeklik var.

İstanbul'da yağış aralıklarla etkili oluyor İstanbul'da yağış aralıklarla etkili oluyor

*Ben yumuşak siyaset yapma karşılığı bir şey istesem çok sonuç alırım. Ama ben en sert siyaseti yapacağım ama sizinle gerektiğinde görüşeceğim. Siz de gelirsiniz, ben de gelirim. Devlet Bey’e de gittim, DEM’e de gittim. Ben o günden 1 Ekim’de Cumhurbaşkanı geldiğinde ayağa kalkacağımızı biliyordum. Bunun gerekli olduğunu düşünüyordum. Ben siyasete belli yerlerden bakarım. Mesela Manisa’nın Hacıhaliller köyünden bakarım. Manisa Hacıhaliller köyünden birisine derdini anlatırken, adam sana diyor ki yahu kardeşim tamam konuşuyorsunuz da hatta biz kahveye girince çıkıyor bazıları, ‘yahu amcam nereye gidiyorsun’ deyince ‘sen benim seçtiğim cumhurbaşkanını tanımıyorsun, ben seni niye tanıyayım’ diyor ve gidiyor. Benim OHAL’de referanduma, OHAL’de seçilmesine, bu seferki adaylığına itirazım var ve bence ciddi bir meşruiyet sorunu var. Ama üçüncü kez bu mesele ile ilgili sandıktan çıkınca onun seçmeni onda sorun görmeyip, sen onun karşısında ayağa kalkmayınca sende bir sorun görüyor kendisine dair.

*Evdeki bulgur ana muhalefetse, ben pirincin peşinden gideceğim. Evdeki bulgur ana muhalefetten öteye gitmiyorsa ben pirincin peşinden giderim kardeşim. Ne olur en sonunda? Ben kazanılacak bir seçimi kaybettirecek işler yapmam. Bir kere herkes onu bilsin. Ben kendi adaylığımı dayatıp en doğru adayın seçilmesine mani olmam. Biz gittiğimizde seçime, ben Erdoğan ile ne koalisyon kurarım, diyorlar ya acaba MHP gibi mi yapacak? Niye yapayım? Ben partiyi iktidar yapmaya çalışıyorum. Ama ben bunu yaparken ortalama seçmenin ne hissettiğine bakarım.

*Şimdi göreceğiz anketlerde. Hatta ilk anketi sizinle paylaşayım. CHP’nin Erdoğan geldiğinde ayağa kalkmasına seçmen ne diyor? Ben her şeyi ölçtürüyorum, 31 Mart seçiminin arkasında dört büyük başarı var. Bu dört büyük başarının bir tanesi kampanyanın, bir tanesi örgütün başarısı, bir tanesi doğru adayların belirlenmiş olması, bu doğru adayların belirlenmesinde ölçme ve değerlendirme. Eskiden yüzde yarım harcıyorduk ankete, altıda birini, yüzde 18’ini kampanyanın ankete harcadım. Her şeyi ölçüyoruz. Haftaya sonuçlar çıkacak ve göreceğiz. CHP seçmeninde destekte azalma olabilir bu meseleye. O kadar kötü aksettiriliyor ki sanki 2017’ye kadar kalkmamışız gibi. Abdullah Gül’e kalkmamışız gibi, Erdoğan’a kalkmamışız gibi, 2021’de kalkmamışız gibi. Maalesef öyle bir yapılıyor ki. Muhalif medyada işte, öyledir de böyledir de. Ama göreceğiz genel seçmende nasıl karşılanıyor.