Erdoğan, 'yumuşama'ya çizgi çekti: Taviz verecek değiliz Erdoğan, 'yumuşama'ya çizgi çekti: Taviz verecek değiliz

Ankara'da Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, okullara yazı göndererek LGS öncesi öğrencileri sabah namazına çağırdı. Eğitimciler suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu.

Mamak Kaymakamlığı'na bağlı İlçe Müftülüğü, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yazı göndererek, ÇEDES Yıl Sonu Kültür Şenlikleri kapsamında LGS'ye girecek öğrenciler için Mamak Merkez Camii'nde 'Ailecek Huzurda Kıyamdayız, Gençler İçin Duadayız' etkinliğine aile ve velilerin çağırılması istendi.

Tüm resmi ve özel okul müdürlüklerine, şube müdürü Ahmet Fevzi Özdemir imzasıyla yollanan yazı şöyle:

''Mamak Kaymakamlığı İlçe Müftülüğü’nün ÇEDES yıl sonu kültür şenlikleri kapsamında 1 Haziran Cumartesi günü LGS’ye gidecek öğrencilere moral ve motivasyon açısından Mamak Merkez Camii’nde, sabah namazı, Kuranı Kerim Tilaveti, namaz, tesbihat ve dua ile ‘Ailecek Huzurda Kıyamdayız, Gençler İçin Duadayız’ programı gerçekleştirileceğine ilişkin ilgi yazı ekte gönderilmiş olup öğrenci ve velilerin teşvik edilmesi hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.''

'Suç duyurusunda bulunacağız'

Anka'nın haberine göre Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek, şunları söyledi: "Bu durum, laik ve bilimsel eğitim ilkelerine, din ve vicdan özgürlüğüne ve eğitim-öğretime aykırıdır. Eğitim-öğretim kurumları, din ve vicdan özgürlüğüne saygı duyarak, hiçbir inancı veya inançsızlığı empoze etmemeli, tarafsız bir ortam sunmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı, tüm öğrencilerin laik ve bilimsel bir eğitim almasını ve din ve vicdan özgürlüklerinin korunmasını sağlamakla yükümlüdür. Öğrencilerin motivasyonu ve başarısı, dini ritüellere katılıma değil, nitelikli eğitime ve bilimsel temele dayalı müfredata bağlıdır. Eğitimde tarafsızlık esastır ve eğitim kurumları hiçbir dini inancı veya görüşü kayırmamalıdır. Kaymakamın ilçe milli eğitim müdürünün başka işi kalmamış mı, işini doğru yapsın."

'ÇEDES protokolü hukuksuzdur'

Eğitim-İş Ankara 2 Nolu Şube Başkanı Mehmet Tabak ise tepkisini şöyle dile getirdi:

"Ne yazık ki Mamak Müftülüğü'nden ziyade burada Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bu konuda asıl rol oynayan taraf. Biz Mamak İçi Milli Eğitim Müdürü Sayın Elif Özbey'in ve Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde görevli karar verici idareleri uyarıyoruz. Sizin göreviniz siyasi iktidarın projelerine, protokollerine, vakıfların, tarikatların projelerine, protokollerine uymak değildir. Bakın ÇEDES protokolü kapsamında gönüllülük etiketi vardır. Bunun bir etiket olduğunu biz Eğitim İş olarak biliyoruz. Ancak bu etiket ne yazık ki ilçelerimizdeki bürokratlar tarafından dayatma şeklinde kullanılmaktadır. Bu yazı da bunun bir örneğidir. Biz ilçe Milli Eğitim Müdürü'nden ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ndeki karar vericilerden ilgili yazıyı geri çekmelerini talep ediyoruz. Buradan bir de öğretmenlerimize bir çağrı yapmak istiyorum; ilçe milli eğitim müdürlükleri veya üst otoriteler bizlere bazı dayatma yazılar yazabilir. Laiklik karşıtı, Cumhuriyet değeri karşıtı yazılar yazabilir. ÇEDES protokolü hukuksuz bir protokoldür. Eğitim İş Sendikası'nın almış olduğu ÇEDES eylemlerine katılmama kararına tüm eğitim emekçilerini davet ediyorum."

'Bir an önce bu protokollerin iptal edilmesi gerekiyor'

Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak da şunları kaydetti:

"Mamak İlçe Müftülüğü'nün yaptığı çağrı eğitimin dinselleştirilmesiyle ilgili yaptığımız bütün eleştirileri doğrulayan, aynı zamanda eğitimin geldiği noktada eğitimin asıl moral ve motivasyonunu verenlerin çocukların moral ve motive edenlerin rehber uzmanları, rehberlikçiler olması gerekirken burada çocukları sabah namazına çağırarak ailece huzurda ve kıyamdayız, gençler için duadayız diyerek buradan bir çıkış yolu aramak beyhudedir. Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. Burada ilçe müftülüğü ile aynı zamanda Mamak Kaymakamlığı'nın da laikliğe karşı yapılan geri kaçma hamlesidir bunlar. Ve suç işlemektedirler. Bu artık Milli Eğitim Bakanı bugüne kadar yapmaya çalıştığı eğitimi giderek muhafazakarlaştırmaya ve dinselleştirmeye çalıştığı bu noktadan dönmelidir. Eğitim içinde müftülüğün, diyanet işlerinin ÇEDES kapsamında yapılacak tüm proje ve protokollerin olmaması gerekiyor ve bir an önce bu protokollerin iptal edilmesi gerekiyor. Çocukların rehberi bilim, yol göstericileri de rehber öğretmenleridir."