Yeşiller Partisi’nin İçişleri Bakanlığı’na yaptığı rutin parti kuruluş başvurusunun yanıtsız bırakılması dokuzuncu ayına girdi. İzne tabi olunmayan bir süreç olduğu için yaşananlara bir “izin vermeme” diyemeyiz. Eksik ya da yanlış evrak verildiği için ilerlemiyor da diyemeyiz çünkü İçişleri Bakanlığı’ndan bu yönde herhangi bir bilgi gelmedi. Hadi işleri çok fazla onlar gönderemedi, biz soralım desek neredeyse sekiz aydır, evet SEKİZ aydır, telefonlarına bakmayan, yerinde olmayan bir birimden bahsediyoruz. Yani net bir oyalama ve bıktırarak kaçırma taktiği uyguluyor İçişleri Bakanlığı. Oysa Anayasa’nın 68. maddesi çok açık ve net: Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler. Tam da bizim yapmak için yola çıktığımız gibi. Fakat sonuç? Sonuç Anayasa’nın uygulanmaması ve oyalama. Daha da enteresanı ortaya konulabilen somut bir neden de yok. Eğer siz yasalarda yazanlarla somut bir neden ortaya koyamazsanız biz de yasalarda yazmayan nedenlere yani politik nedenlere döner bakarız. Bu yüzden artık apaçık bir gerçekle karşı karşıyayız: Yeşiller Partisi’nin oyalanmasının sebebi politiktir ve politik olarak çözülecektir. Politik olarak çözmek adına bir kampanya başlattık. Belki 21 Eylül 2020’de kurulmuş olsak bu kadar tekrar tekrar kampanya yapacak ve gündeme gelecek gücü kendimizde bulamayacaktık ama İçişleri Bakanlığı’nın bize yaklaşımı sebebiyle artık sürekli bir söz söyleyebiliyoruz. Bu sefer bir imza kampanyası ile yola çıkıyoruz. 350’ye yakın imza ile başladık kampanyaya. (Tüm detaylara buradan ulaşabilirsiniz: https://yesiller.org.tr/yesillergerek ) Kişisel olarak beni çok mutlu eden bir tablo ortaya çıktı. Bu tabloyu biraz açmak isterim. Öncelikle bu imza kampanyasının ne olmadığıyla başlayayım. Bu bir “Yeşiller Partisi’ni destekliyorum!” kampanyası değil. “Yeşiller Partisi’ne üye olun!” kampanyası hiç değil. Bu kampanya çok sade bir şekilde Türkiye’de siyasi alanda Yeşiller Partisi de olsun kampanyası. Oy vermek, üye olmak ya da katı muhalifi olmak bir sonraki adımda geliyor. Türkiye’de Yeşiller Partisi olsun, Yeşiller Partisi siyaset yapsın, kendi sözünü Anayasal hakkı çerçevesinde kullanabilsin diyor bu imza kampanyası. Bu sebeple de çok ama çok geniş bir kesimden imzacıları var. Siyasi yelpazenin sağından soluna; sokakta olanından salonu tercih edenine kadar her türlü kimlikten imzacı var. Ve bir tanesi dâhi Yeşiller Partisi üyesi değil. Hepsi sadece Yeşiller’in siyaset yapabilme hakkını, en temek Anayasal haklardan bir tanesini, savunuyor. Klasiktir. Belki fikrimize katılmıyorlar ama sözümüzü söyleme özgürlüğümüzü savunuyorlar. Türkiye’ye Yeşiller gerek. Türkiye siyasetine Yeşiller gerek. Müsilajı Yeşiller olmadan konuşursak eksik kalır. İkizdere’yi, Van’ı Yeşiller olmadan konuşup tamamlayamayız. Kayyum rektörleri, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece bir kararname ile çıkılmasına yeşil bakış getirmek zorundayız. Ülke olarak geleceğimizi çalanlara, neşemizi çalanlara, genç yaşlı herkesi umutsuzluğa sevk edenlere yeşil politikadan yanıtlar üretebileceğimiz için Türkiye’ye Yeşiller gerek. Denizleri salyalı, gençleri umutsuz, insanları işsiz, demokrasisi sorunlu, Anayasası askıda, doğası tarumar edilmiş bir ülkeye gidişattan dönülmesi için Türkiye’ye Yeşiller gerek. * Yeşiller Partisi Eşsözcüsü
Neden #YeşillerGerek?
Popüler Haberler
Atatürk Havalimanı Katliamı: Ağırlaştırılmış müebbet alan IŞİD'liler tahliye edildi
'Ölünce beni kim yıkayacak?': TRT'nin reklam panoları tepki topladı
Komisyonda mikrofonlar açık unutuldu: 'Çok yanlış yaptı Bakan Hanım'
AK Partili Belediye Başkanı, AK Parti ilçe başkanını Ülkü Ocakları üyelerine dövdürdü
Bakan Fidan: HTŞ, yıllardır bizimle işbirliği içinde oldu
İstanbul'da deprem meydana geldi