Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetine ilişkin görülen davanın ikinci duruşması üçüncü günde de devam etti.
Duruşmada ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanan tutuklu sanıklar; Yüksel Güran, Enes Güran, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar, bir kez daha hakim karşısına çıkarıldı. Sanıklar suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerini talep etti.
Bugünkü duruşmada neler oldu?
Duruşma öncesi tutuklu sanıklar, cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde çıkarılarak adliyeye getirildi.
Adliye önüne de güvenlik önlemleri kapsamında polis bariyerleri yerleştirildi. Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde iki ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı.
Baba Arif Güran "müşteki", Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Diyarbakır Barosu avukatları da "müşteki kurum" sıfatıyla duruşma salonunda yerini aldı.
Duruşmada, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne saklayan Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Ataş hazır bulundu.
'Kızım Tülin hakkında da beni suçladılar'
Engelli olarak doğan kızı Tülin'in hastanede hayatını kaybettiğini ifade eden Yüksel Güran, savunmasında şunları söyledi:
* Evlendiğim gün Arif ile ilk gece birbirimize söz verdik. Birbirimize söz verdik. Yalan söylemeyeceğiz. Hiçbir gün kavgamız olmadı. Evimizde şiddet olmadı.
* Kızım Tülin hakkında beni suçladılar. Dağkapı Hastanesi'nde vefat etmemiş olsaydı, beni yine suçlayacaklardı. 'Sen Tülin'i merdivenden atmışsın' dediler. Bundan beni sorguya aldılar. Kızım dünyaya geldiği zaman, '6-7 sene yaşayacak' dediler. 'İç organı büyüyecek sonra vefat edecek' dediler. Bu dosya için Tülin'le beni suçladılar. 17 sene önce vefat etti çocuğum. Bana rahmimden olduğum ameliyatı bile sordular. Hastalanmıştım. Ama utanmadan ameliyatım hakkında jandarmalar, 'Gece gündüz ilişkiye giriyor' diyerek ameliyatımı böyle söylediler. Beni böyle suçladılar.
Bu sözlerin ardından Enes Güran, ağlayarak küfretti. Yüksel Güran da "Annem üzülme, başını dik tut" diyerek karşılık verdi. Daha sonra Enes Güran, sakinleşmesi için ağlayarak jandarma eşliğinde dışarı çıkarıldı. Salim Güran da ağlayarak dışarı çıkmak istediğini söyledi. Jandarma eşliğinde çıkarıldı.
'Bir anaya nasıl iftira atıyorsun?'
Eşarbını çıkarıp saçını gösteren Yüksel Güran, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Benim saçım, Narin'in avuçlarında dediler. Yukarıda Allah var. Nasıl burada mahkeme varsa, Rabbimin yanında da mahkeme var. Bir anaya nasıl iftira atıyorsun? Güranların içinde büyüdüm sonra Arif’i seçtim. Türkçe, Kürtçeyi karıştırıyorum. Cezaevine giderken aynı otobüse bindirdiler bizi. Mutluydum. Yılmaz abi (avukatı) bana dedi ki Narin o kadar suyun içinde kalmış, DNA yok.
* Başımız dik. Bunun ailesi biliyordu, Narin'e ne kadar düşkün olduğumuzu. İlk hastaneye gittiğimde, Zelal hoca bana 'Senin bebeğin cinsiyeti belli oldu' dedi. Bana dedi ki ‘Yüksel senin bir kız çocuğun olacak.' Odadan çıktım, Arif beni gördü. 'Kızdır değil mi' dedi. 'Senin gözlerinden anladım' dedi. Nasıl Narin'e zarar veririm? Evimi parça parça ettiler. Benim maceram, Yusuf Peygamber meselesi olmuş. Ne yapsak, bizi suçluyorlar. Jandarma komutanı diyor ki 'Çember daralmış', seviniyoruz. 'Çember daralmış, çember daralmış' dediler. Cenaze günü beni ambulansa aldılar. Dediler; 'Siz Narin'e ne yaptınız?' O kadar beni zalim göstermişler ki.
Nevzat Bahtiyar'ı suçladı
Yüksel Güran, Narin Güran'ın mezarını görmediğini ifade ederek, şöyle devam etti:
* Diyorlar ki 'Nevzat masumdur.' Güran ailesi ne yaptı? Elini, parmağını sallaya sallaya 'Tarlaya güveniyorsun' diyor. Gidin bakın, bankayı araştırın. Bugüne kadar tarlanın parasını veriyoruz. Bizim çocuklarımıza hiç faydası olmadı. Nevzat'ın babasının 1 metre tarlası yok o köyde. Güran ailesinden kim onlara zulüm yapmış? Bütün Güranların hayatını zindan etti.
* Nevzat'ın avukatı çıktı. Ne savunma yaptı? Baro başkanı sen şöyle yaptın, baro başkanı sen böyle yaptın. Benim, 'Erkek çocuklarım var. Bir yere gittiğimde Narin'i Maşallah'a bırakıyorum’ ifademi kesmişler. Bana onu soruyor. Gazal niye burada değil? Vecdi niye burada değil? 15 sene karısı evime geliyordu. 10 dakika içerisinde kızım kayboluyor. Sen bütün Güranların katilisin, sadece Narin'in değil. Narin'in mezarını görmedim, Narin'i mi kefeninde görmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum.
Duruşmaya ara verildi
Yüksel Güran'ın konuşmasının ardından mahkeme başkanı, duruşmaya 16.00'ya kadar ara verdi.
'Masumiyet karinesi ihlal edildi'
Yüksel Güran'ın savunmalarının ardından avukat Yılmaz Demiroğlu, söz aldı. Yüksel Güran'ın avukatı Demiroğlu, şöyle konuştu:
* Çok sayıda senaryo üretildi. Delilsiz, dayanağı olmayan. Bazı basın yayın organlarında bu delilerin küçümsenmeye çalışıldığını üzülerek gördük. Bugün bu dava dosyasında bunu gördük. Bir cinnet hali var. Masum insanlar, henüz dava dosyası açılmadan, iddianame hazırlanmadan, masumiyet karinesi ihlal edildi. Boy boy müvekkillerin fotolarına yer verilmek suretiyle hüküm verildi. Mahkemeye talimat verilmeye kalkıldı. Bu süreç adil yargılanma beklentisi olan sanıklar nezdinde, burada Nevzat'ı ayırmıyorum, endişeye yol açıyor.
'İlk ihbar Salim Güran'dan çıktı'
Olay günü, ilk kayıp ihbarının tutuklu amcası Salim Güran tarafından yapıldığını belirten Demiroğlu, şöyle devam etti:
* Adalet bakanı, 'Karanlık nokta kalmayacak' dedi. Şimdi sunulan iddianameden bir kesit alarak, anneye yöneltilen suçlama ile ilgili bir sunum yaptım. Yöneltilen suçlama, bir jandarmanın niyet okumasına yönelik tutanaktır. CMK'nın 170'e d maddesinde belirtiliyor. Yüklenen suçun oluşturduğu olaylarla mevcut delillerle açıklanır. Anneyi hangi noktaya koyacağız mevcut delillerle. Anne, suçun asli maddi faili midir? Ya da oğlu bu eylemi gerçekleştirdi de onu mu korumaya çalışıyor? Salim bu eylemi gerçekleştirdi de onu mu koruyor? Susmak adeta suça ortak olma konumuna gelmiştir.
* Bugün, bu dava dosyasında 4 sanığın huzurda bulunmasının tek nedeni, kolluğun maalesef soruşturma aşamasında savcılığın elinde uzmanlaşmış bir adli kolluğun bulunmaması. Burada ne yapıldı?
* İlk ihbar daima önemlidir. İlk ihbar da aile fertlerinden Baran'dan gitmemiş. İlk ihbar, Salim Güran'dan gitmiştir ve kızın kayıp saati olarak 15.00-15.30 olarak belirtilmiş. Yine bu ihbar içeriğinde devam eden şüphelenilen görüşme var. Böyle bir bilgi gittiği zaman, en azından bir tutanak tutulmaz mı? Böyle bir kritik noktada tutanak tutmadı. Kanaatimce bu kusurlu eksikliğin faturasını bugün aileye kesildiğini öğreniyoruz. Narin'e geç ulaşılmasının nedeni aile değildir.
'Oda oda kişilerin tespiti mümkün değil'
* Narin'in son görüldüğü yerin kendi çevresi olduğuna dair tutanak tutuluyor. Son kayıt yer, Nevzat Bahtiyar'ın evinin önündeki patika yol. Olay yerini gösteren kameranın olduğu söylenmesine rağmen döner kamera ile kaydın alındığını görüyoruz. Narin'e geç ulaşılmasının faturasını aileye ödetmeyeceğiz.
* Daraltılmış bazda, oda oda kişilerin tespiti asla ve asla mümkün değildir. Daraltılmış bazı savunma avukatı olarak 'Nasıl çürütebiliriz' diye çırpındık. Mustafa bey, adımsayarla ilgili durumu söyledi. Salim'in de kritik saatlerde evinde olduğunu biliyoruz. Baz raporunda Salim'in, Arif'in evine gidişini saymayalım. Sadece Arif'in evinden ahıra geçiş, ahırdan eve geçişin 150 adımdan fazla olduğunu gördük. Uzmanlardan öğrendiğimiz kadarıyla, meğer geçmişe dönük baz tespiti mümkün değil. 21'inde gerçekleşen bir olayla ilgili daha sonraki ölçümü bir daha yakalayamazsınız. Eski sinyal gücünü yakalamanız mümkün değil. Telefonun kalitesi dahi bu sinyali etkileyecek güçtedir. Hiçbir zaman da bu kesin delil diye önümüze sunulmamalı. Ölçümleri noktasal yapmak mümkün değil. Orada geçici bazların da kurulduğunu biliyoruz. Bunun hükme esas alınmayacağını düşünüyoruz. Yan delil olarak kullanıldığını biliyoruz. Evleri ve iş yerleri yakın olanların bir araya geldikleri baz alınmaz.
'Nevzat odaları tarif edemiyor'
Nevzat Bahtiyar'ın, Narin'in cansız bedenini aldığını söylediği Arif Güran'ın evinin içini tarif edemediğini ifade eden Demiroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Nevzat, aracının Eğertutmaz Deresi'nde tespitinden sonra yakalanıp, ifadesine başvurulmuş. İlk beyanlarında okulun alt tarafındaki parke yolda, Salim'in kendisini durdurduğunu, orada araçlar içerisinde bir transfer gerçekleştirdiğini söylemiş. İlk beyanlarda teslim yeri, köy çıkışı. Sonraki beyanda 'Ben aslında geri geri geldim' diyor. Sonra, 'Salim aracıyla cenazeyi bana teslim etti' dedi. Sonraki beyanda da evde aldığını ve o tepede kucağında taşıyıp ahıra götürdüğünü söylüyor.
* 'Odaları tarif et' dediğinizde, tarif edemiyor, bilmiyor. Mahkemeniz yeniden keşif talebimizi kabul etmedi. Canlandırmada eve giden 2 ana kapının olduğunu, bir kapının da içten açılabildiğini gördük. Bu beyanın da akla mantığa yatan bir tarafı olmadığını gördük. Toplumda asla kadının iffetini hedef alacak bir mantalitemiz yoktur. Ama burada çok iğrenç bir senaryo oynandı. Güya 'Salim'le aralarındaki ilişki var' diyerek bir senaryo oluşturulmaya çalışıldı.
* Siz de dikkat ederseniz, Nevzat'ın beyanlarında hareketlerinin olağan akışına uygun olmadığını görebiliyoruz. Nevzat’ın bu beyanlarının maddi gerçekle örtüşmediğini görebiliyoruz. Özellikle Nevzat, saat 15.08'de su bahanesiyle Salim'i aradığını biliyoruz. Salim’e sorduğumuzda, gerçekten de su bahanesiyle aradığını kendisi de söyledi. Hatta eşi Gazal Bahtiyar, Nevzat'ın muhtarı aradığında kendisinin evde yemek yediğini söylediğini kabul etmiştir. Nevzat ve Arif arasında çalıntı araçla ilgili bir husumetin olduğunu, kurulan cemaatin bu husumeti çözdüğünü, Nevzat'a biçilen 50 bin TL'lik cezanın cinayet nedeni olacağını düşünmüyoruz diyebilirsiniz.
'Cinayeti Nevzat işledi'
Demiroğlu, Nevzat Bahtiyar'ın ifadelerinin akla mantığa uymadığını belirterek, "Nevzat, maalesef Narin'i çağırdı, kendisine yönelik bir eylemde bulundu, sonra da ahıra götürdü. Kendisine yönelik bir eylemde bulunduğu, maalesef Narin’imize yönelik bir şey yaptığı için hızlıca cesetten kurtulmak istediği sonucu ortaya çıkıyor. Bu tür olaylarda önce aile bireyleri yoklanır. Bir ailenin bu kadar kısa sürede hareket etmeyeceği malumdur. Bu konuda kanaatimiz tam ve delil durumuna göre araç hareketleri de göz önüne alındığında mahkumiyete elverişli bir delil olmadığını, çocuğu öldürdüğü için Nevzat'ın gereken cezayı almasını istiyoruz" dedi.
'Oğlu için endişelenmesi doğal'
Demiroğlu, "2 Eylül tarihli jandarma tutanağında jandarma personeli niyet okuma amaçlı olarak Enes'le ilgili, basında çıkan haberlerle ilgili 'Ne düşünüyorsunuz’ demiş. Müvekkilim de 'Oğluma ne olacak' diye endişelenmesi doğaldır. Her anne gibi oğlu için endişelenmesi, 'Anne, Enes'i koruyor' şeklinde tutanağa bağlanmış. Tutmuşlar, aile üyesi olmayan birilerinin beyanını gerekçe göstererek, kayıp saatiyle ilgili yanıltıcı bilgi olarak kayda geçilmiş. Müvekkilim, bu şekilde televizyon programında bunu ifade etmesine rağmen, halen bunu müvekkil aleyhine bir şey olarak mütalaaya konulması bizi üzmüştür" diye konuştu.
Beraatini istedi
Demiroğlu, Yüksel Güran'ın beraatini talep ederek, şöyle konuştu:
* Bu davada haksız bir şekilde bir anne lekelendi, iffeti lekelendi, çocuğu öldürüldü. Bizler bu lekeyi kaldırmak için çalışıyoruz. Şüphe bırakmayacak şekilde sizlere ispatlamaya çalışıyoruz. Suça iştirak asla söz konusu değildir. Ceza mahkumiyeti, olasılıklara dayanamaz. Gerçekleşme şekilleri ihtimallere dayanamaz. Kesin ve inandırıcı bir delil olmadığı sürece, bu hangi olay olursa olsun müvekkilim Yüksel Güran'ın beraatine ve tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz.
Yapılan savunmaların ardından Mahkeme Başkanı, kararın açıklanması için duruşmaya 21.00’a kadar ara verdi. Mahkeme Başkanı, 21.00’da son sözlerin alınacağını, sağlık personelinin de salonda hazır edilmesini istedi.
Son sözleri soruldu
Mahkeme Başkanı, sanıklara son sözlerini sordu:
Anne Yüksel Güran: Yüreğim yaralıdır ama rabbim şahittir. Kızımın asla katili olmamışım asla kızıma zarar vermedim rabbim hakkımı bırakmasın.
Nevzat Bahtiyar: Narin'i ben öldürmedim. Cesedini Salim Güran bana verdi ben de taşıdım. Taşıma cezası neyse ben razıyım yemin ederim ben öldürmedim.
Enes Güran: Ben hep doğru konuştum. Hakkımı yiyenlere hakkım helal değil. Mahkeme ne derse odur, üzerime atılı suçları kabul etmiyorum serbest bırakılmak istiyorum.
Salim Güran: Narin benim yeğenimdir bu dünyada en son zarar verecek insan benim, ben Narin'e zarar vermedim. Öküz meydanda ama kimse burada demiyor.
Anneye, ağabeye ve amcaya müebbet
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Narin Güran cinayetine ilişkin Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran'a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, komşuları Nevzat Bahtiyar'a da "suç delillerini yok etme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Narin Güran cinayetinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen anne Yüksel Güran, amca Salim Güran ve ağabey Enes Güran'ın adliyeden çıkarıldığı anlar görüntülendihttps://t.co/ieC4cedPPG pic.twitter.com/5hMqPCF3tN
— PolitikYol (@politikyol) December 28, 2024
Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Nevzat cinayetten beraat" ifadelerini kullandı.
Nevzat cinayetten beraat 😎
— Av. Ali Eryılmaz (@alieryilmaz_av) December 28, 2024
Bakandan ilk açıklama
Kararın ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, X hesabından şu açıklamayı yaptı:
* Acısı hepimizin yüreğini yakan Narin kızımız için sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmaları adına Bakanlık olarak süreci yakından takip edeceğimize söz vermiştik ve bu sözümüzü kararlılıkla yerine getirdik.
* Hukuk Hizmetleri Genel Müdürümüzün de içinde bulunduğu avukatlarımız, tüm duruşmalara katılarak Narin’i kendi evlatları gibi sahiplendi ve adaletin tecelli etmesi için büyük bir özveriyle çalıştı. Hiçbir karar Türkiye’nin evladı Narin kızımızı geri getiremez ancak sanıklara verilen ceza yüreklere su serpti.
* Bu süreçte özveri ile canla başla Narin’in hakkını savunan ve Narin için adaletin tecelli etmesini sağlayan avukatlarımıza teşekkür ediyorum.