Manşet

Murat Kurum’un İstanbul karnesi: 31 projeden 48 milyar dolar rant

Abone Ol

ALTAN SANCAR

İstanbul Planlama Ajansı, AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkan adayı Murat Kurum’un 14 yıllık çalışmalarını mercek altına aldı. Kurum’un Emlak Konut genel müdürlüğü ile çevre, şehircilik ve iklim değişikliği bakanlığı dönemindeki çalışmaları imar barışı, Kanal İstanbul, Atatürk Havalimanı’nın projesi, askeri arazilerin ranta açılması, konut ve barınma krizi, kent suçları ve 85 milyar dolarlık rant başlıkları altında incelendi.

Eski çevre, şehircilik ve iklim değişikliği bakanı Murat Kurum, AK Parti’nin İstanbul adayı olduktan sonra geçmiş dönemlerindeki icraatları tartışma konusu olmuştu. İstanbul Planlama Ajansı ve İBB’nin eski genel sekreter yardımcısı şehir plancısı Dr. Buğra Gökçe, Kurum’un kariyeri süresince İstanbul’da ortaya çıkan tabloyu inceledi ve yedi başlık altında topladı.

'İmar barışı'

Rapora göre 6 Haziran 2018 tarihinde ilan edilen 'imar barışı' ve Kurum’un 24 Haziran 2018 seçimleriyle göreve gelmesiyle birlikte 3 milyon 100 bin yapı kayıt belgesi düzenlendi. Türkiye genelinde 'imar barışı'ndan 5 milyon 900 bin konut, 1 milyon 200 bin de ticari birim yararlandı. 15 Haziran 2019 tarihindeki son başvuru dönemiyle birlikte başvurular arasında 301 bin 802 konut veya ticari birimin deprem bölgesinde olması rağmen yapı kayıt belgesi olduğu ortaya çıktı. Kurum 6 Şubat 2023 depremlerinden sonra gazeteci Cüneyt Özdemir’in “İmar barışı için pişman mısınız?” sorusuna şöyle yanıt vermişti: “İmar barışı da vatandaşımızın elektriğini, suyunu, doğal gazını alabilmesi amacıyla yapılmış bir düzenlemedir. O binanın sağlam olduğunu, o binanın riskli olmadığını ifade etmez ve barış dahilinde vatandaşımızın bu mağduriyeti gitsin diye yapılmış bir düzenlemedir.”

Kanal İstanbul

Rapora göre tüm planları onaylanan Kanal İstanbul projesinin 100 bin plan sürecinde Kurum’un görevde olduğu 23 Aralık 2019 tarihinde 600 hektar, 22 Haziran 2020’de bin 140 hektar ve 16 Mart 2021 tarihinde bin 305 hektar özel proje alanı ilan edildi.

Kanal İstanbul projesi için yine Kurum döneminde 25 Mart 2021’de Rezerv Alanı 2'nci Etap onaylandı ve askıya çıktı. 15 Temmuz 2021’de Rezerv Alanı 1'inci Etap, 2'nci Etap ve 3'üncü Etap onaylandı ve askıya çıktı. 16 Ağustos 2021’de Kurum döneminde 2'nci Etap’a İlişkin bakanlık 2088456 sayılı işlemi yapıldı.

14 Şubat 2024 tarihinde ise İstanbul 11'inci İdare Mahkemesi, İBB’nin itirazını haklı bularak Kurum döneminde hazırlanan üç etabın da imar planlarını iptal etti.

 Atatürk Havalimanı’na 'millet bahçesi'

29 Nisan 2022'de, Atatürk Havalimanı'na 'millet bahçesi' projesi, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından 'davet usulü kapalı ihale' olarak ihale edildi.

İhaleye Yapı&Yapı, Limak, Kolin, Mapa, YSE, YDA Firmaları davet edildi. İhaleyi 2 milyar 174 milyon 978 bin liralık teklifin sahibi Yapı&Yapı şirketi kazandı.

7 Eylül 2023'te Ankara 16'ncı İdare Mahkemesi ihalede 'hukuka aykırılık bulunmadığı' sonucuna vardı ve açılan davayı reddetti. Bu dönemde Kurum yine bakanlık görevindeydi. 15 Kasım 2023 tarihli kararla Ankara 16'ncı İdare Mahkemesi’nin kararını bozan Danıştay 13'üncü Dairesi, 'karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere kesin olarak ihalenin iptaline' oybirliğiyle karar verildi. Karar İBB’ye Şubat 2024'te tebliğ edildi.

İhaleye ilişkin mahkeme süreci tamamlanmamasına rağmen, pistler kırılıp altyapı ve üstyapısı inşaatı başladı. Afet alanları başta olmak üzere pistler kullanılamaz hale getirildi.

Askeri alanlar ranta açıldı

2023 itibarıyla askeri alanların yüzde 46’sı askeri alan ve askeri güvenlik bölgesi statüsünden çıkartıldı. Yapımı devam eden ve tamamlanan inşaatların bağımsız birimlerinin yüzde 96,5’i ise konutlar oldu. Bu konut projelerinin yüzde 85’i lüks konut statüsündeydi. Askeri alanlarda toplam planlı alanın yaklaşık yüzde 45’i donatı dışı imara açıldı.

Kurum’un bakan olduğu bu dönemde 10 bin futbol sahası büyüklüğündeki alanda parklar, eğitim ve sağlık tesisleri ve kentin afet direncini arttıracak alanlar ve rezerv sosyal konutlar yapılabileceği raporda yer aldı.

2019 öncesinde askeri alandan çıkarılan alanlarda yapılan konut, ticaret merkezi, rezidans projeleri şöyle sıralandı:

"Başakşehir Gn. Kani Akman Kışlası – Bahçekent, Esenler 66. Mekanize Piyade Tugayı (TEM Güneyi), Küçükçekmece Halkalı Askeri Alan, Sarıyer Maslak 3. kolordu Komutanlığı – Maslak 1453, Sarıyer Zekeriyaköy Füze Üssü, Zeytinburnu Askeri Lojman ve Hizmet Birimleri, Zeytinburnu Eski Tank Fabrikası ve inşaatı devam eden Beşiktaş Jandarma Dikimevi- Kempinski Balmumcu bölgesi."

Konut krizi

Kurum’un bakanlık görevinde bulunduğu süreçte satılık konut fiyatları yüzde 900, kiralık konut fiyatları ilse yüzde 786 oranında arttı. Bu nedenle iktidar çareyi yıllık yüzde 25 kira limitinde buldu.

2018-2013 arasında TOKİ her yıl ortalama 3 bin konut (bağımsız birim) inşa edebildi. 2002-2024 arasında TOKİ’nin projelendirdiği konut sayısı 98 bin 846 olurken, tamamlanan konut sayısı 60 bin 632, inşaatı devam eden konut sayısı ise 28 bin 214 oldu. TOKİ’nin bu süreçte ürettiği konutların yüzde 80’i ise lüks konut sınıfında oldu.

2019-2023 yılları arasında, yani bakanlıktaki Murat Kurum döneminde TOKİ tarafından İstanbul’da inşaatı başlamış ve devam eden bağımsız birim sayısı 25 bin 490. Bunların yalnızca yüzde 10’u tamamlandı.

'Kent suçları'

Raporda 'kent suçları' başlığı altında toplanan bölümde AK Parti dönemine dair eleştiriler dile getirildi. Eleştirilerde şu ifadelere yer verildi: “Son 20 senede Mega ve Çılgın projelerle İstanbul kimliksizleştirilmiş, İstanbul’un morfolojisi ve kent formunu tehdit eden projelere imza atılmıştır. Dikey Mimari neo-liberal politikalarla desteklenmiş, müttehitlere sağlanan kolaylıklarla İstanbul’un tarihi, kültürel ve doğal kimliği zarar görmüştür. Hukuk süreçlerinin hiçe sayıldığı, Akademik çalışmalara maalesef vaka olarak giren onlarca mega proje bulunmaktadır.”

Rapordaki verilere göre, 2019–2023 yılları arası İBB, başta Kurum’un bakanlığı olmak üzere merkezi hükümet birimlerine 170 dava açtı. Bu davaların 119’u direk imar konularıyla ilgili oldu. Bu süre zarfında açılan dava sayıları şöyle:

İmara açılan donatı alanı için 43, imar artışı için 34, Kanal İstanbul için 20, imara açılan askeri alanlar için 16 ve donatı azaltımı için altı oldu.

Raporda ‘son beş yıldaki kent suçları’ başlığı altındaki veriler şöyle:
  1. Kanal İstanbul (Mahkeme Kararı ile İPTAL edildi.)
  2. Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi
  3. Valide Bağ Korusu (Sit Statüsünün Değiştirilme Talebi Mahkeme İPTAL etti)
  4. Yıldız Kent Korusu (Sit Statüsünün Değiştirilme Talebi Mahkeme İPTAL etti)
  5. Riva Deresi Mutlak Koruma Kuşağı (Sit Statüsünün Değiştirilme Talebi Mahkeme İPTAL etti)
  6. Kaşık Adası (Sit Statüsünün Değiştirilme Talebi Mahkeme İPTAL etti)
  7. Karaburun Sahili ( Mahkeme kararına rağmen hukuksuz inşaat faaliyeti)
  8. Üsküdar Sahili Kaçak Yapılar ( Mahkme Kararına rağmen yıkımın kolluk kuvvetleri ile engellenmesi)

Fikirtepe Kentsel Dönüşüm projesi

Aynı raporda Fkirtepe için ayrı bir başlık açıldı:

“Fikirtepe Kentsel Dönüşüm projesi 20 yıldır tamamlanmayan süreciyle tüm bölge sakinlerini mağdur eden, kurumlararasında çatışmaya neden olan, kamuoyu tarafından büyük tepkiler almış, şehir planlama literatürüne  ‘’kent suçu’’ olarak girmiş son 20 senede İstanbul halkına en fazla mağduriyet yaşatmış projenin başında yer almaktadır.”

85 milyar dolarlık rant

Ekrem İmamoğlu yönetiminin İBB'ye gelmesiyle inceleme altına alınan 130 projeden elde edildiği belirtilen ve sadece İstanbul özeline yönelik olan 85 milyar dolarlık rant için ise ayrı bir başlık açıldı. Buna göre, 20 yılda 78 alan, imar planında donatı alanı iken imara açıldı. Ayrıca 44 alanda emsal değeri artışı veya fonksiyonlar arasında değişik ile imarlı alanda artış sağlandı ve yedi orman alanı özel olarak üretilen imar projesiyle imara açıldı.

Kurum’un 2009-2018 arasındaki Emlak Konut Müdürlüğü ve 2018-2023 arasındaki bakanlığı döneminde 31 projeye onay verdi ve bu projelerden 48,7 milyar dolar rant sağlandı.

Ranta dönüştürülen alanlar arasında Demirören Holding'e sağlanan Kemer Country projesi de yer alıyor. Bu projeyle 1,2 milyar dolarlık rant elde edildiği hesaplanıyor. En yüksek rantın sağlandığı projeler arasında Skyland İstanbul projesi de 3,3 milyar dolar ile yer alıyor.

Çevre katliamları

Raporda ayrıca Kurum döneminde meydana gelen ve çevresel etkileri olan projelere ve sonuçlarına yer verildi:

  1. Salda Gölü’nün Durumu
  2. Türkiye Avrupa’nın Çöplüğü Oldu
  3. İliç’te Anagold Madenine Çed Raporu: Toprak Kayma Riski Yok
  4. Uzungöl Yok Olma Tehlikesi Altında
  5. Altın Madenleri Ve Murat Kurum
  6. Ayder'e Otel Ve 1700 Araçlık Kapalı Otopark İnşa Edilmesi
  7. Kapodakya’da Yol Yapımı İçın Yıkım
  8. Akbelen Katliamı
  9. Orman Alanlarının Yangınlar Sonrası İmara Açılması
  10. Yassıada’nın İmara Açılması
  11. Dipsiz Göl’ün Kurutulması
Kurum’a dair hazırlanan rapora dair PolitikYol’a konuşan bulunan şehir plancısı Dr. Buğra Gökçe, Kurum’un bakanlık sürecini “Çöp poşetini parayla satmak dışında akılda kalan uygulaması olmadı, onu da Emine Erdoğan Hanımefendi koordine etti” dedi. Gökçe, raporun ayrıntılarına da değinerek şunları kaydetti: “Kendisinin döneminde Çevreyi bırakın geliştirmeyi fala sayıda çevreye zarar vermiş proje ülke gündemine düştü. Bunlar içinde ÇED onayı verdiği de var, ÇED olumlu raporu verdiği projeler de mevcut. Örneğin İliç’te hala dokuz canımızın yığın altında kaldığı bir süreçten geçiyoruz ki canlarımızın çıkarılıp çıkarılamayacağı da belli değil. Akbelen Ormanları, Kuzey Ormanları, Ege ve Akdeniz’de yanan ormanlara bakınca ve Kanal İstanbul’a bakınca Kurum döneminin özetini görmüş oluyoruz. İstanbul’da büyük çevre facialarına yol açacak olan Kanal İstanbul’un kendisi döneminde yürüdüğünü görüyoruz. İmar barışına baktığımızda Özhaseki döneminde imzalandığını ve Kurum döneminde yürütüldüğünü görüyoruz.

'İmar barışı paraları deprem için harcanmadı'

İmar barışının kanun gerekçesine baktığımızda toplanacak paraların deprem direncini arttırmak için kentsel dönüşümde kullanılacağı söyleniyordu. Aslında olan şey imar affı, bunun adı budur; ama sürece imar barışı dediler. Bu kanunun tamamı Murat Kurum döneminde hayata geçirildi. Yetmedi, süre uzatımı da yine Kurum döneminde verildi. Bütün paralar da o dönemde toplantı, ama baktığımızda o toplanan paralar ile Emlak GYO veya İller Bankası ne faaliyet yürüttü? Ne kadar toplu konut yapıldı? İstanbul’da hangi yapılar güçlendirildi? İBB İller Bankası’ndan M1 Metro Hattı’nın güçlendirilmesi için İller Bankası’na başvuru yaptı. Ancak bu kredi verilmedi ve İBB kendi öz kaynakları ile bu çalışmayı yaptı. İBB İSKİ eliyle, Haramidere ve Küçükçekmece’de yapacağı su hatlarının depreme direncini arttırmak için kredi istedi yine verilmedi. Bırakın kredi vermeyi kendisi bile dönüşüm işine el atmadı. 'Daha kötülerini yapmak için' Bunları yapmayıp sonra ‘İstanbul'a 650 bin konut yapacağız’ dediğinizde, bu Kanal İstanbul çevresini imara açmak ve onu meşrulaştırmak, o rantları bir kez daha paylaşıp İstanbul'a üç buçuk dört milyon nüfus eklemekten ve trafiği daha da zorlaştırmaktan başka bir işe yaramayacağını biliriz. Kendisi döneminde yine yeşil alanlar imara açıldı, rezerv alan olarak ilan edildi. Askeri alanlar imara açıldı ve buraya Maslak1453 gibi lüks konutlar yapıldı. Buralar konut yapımı olarak değil, kaynak geliştirme, birilerinin konutlarına konut katma oldu ve bu paralar depreme hazırlık için kullanılmadı. Dolayısıyla Kurum’un karnesine bakarsak, kendisi ne depreme hazırlık adımları atmış ne çevreyi korumuş ne de iklim değişikliği ile mücadele etmiştir. Şimdi daha kötülerini yapmaya hazırlık içinde olacaklar ki bir de İstanbul’a adaylık söz konusu oluyor. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz sözü kendisi için tam geçerli oluyor.”

ü