Alper Sunaçoğlu, kamuoyunda sokak hayvanlarına ‘ötanazi’ yapılmasına yol açacak kanun olarak bilinen, 17 maddeden oluşan ‘Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni protesto etmek için açlık grevine başlayacağını duyurdu.
Kanun teklifinin geri çekilmesi için 160 kilometre solo yüzerek rekor denemesi yapacağını açıklayan Sunaçoğlu, denizin içinde açlık grevine başlayacağını belirtti. Milli yüzücü, eyleme başlamak için bugün yapılan komisyon görüşmelerinin sonucunu beklediğini söyledi.
'Ülkemiz için iyi sonuçlar doğuracağını düşünmüyorum'
Bugün devam eden görüşmeyle ilgili umudu olmadığını söyleyen Sunaçoğlu, şunları kaydetti:
"İnsanlar, işini, gücünü, ailesini bıraktı. Yasa teklifini protesto etmek için gece gündüz sokaktalar. İnsanların moralleri, psikolojileri bozuk ve Ankara bunu görmezden geliyor. Ben bu yasa teklifinin ülkemiz için iyi sonuçlar doğuracağını düşünmüyorum. Komisyondakilerin kedi, köpek ya da ‘it’ olarak ifade edilen canlıları bizler ‘evlat’ diyoruz. İnsan evladı için her şeyi yapar. Bu nedenle bu yasa geçti, oldu, bitti denileceğini zannetmiyorum. Üzücü olaylar yaşanacak gibi öngörüyorum."
Sunaçoğlu, bugün 60’ıncı gününe giren 'Sokaktayım Yanındayım' eylemleri hakkında "İnsanlar yeri geliyor aç, susuz kalıyor. Ailesinden ve işinden kopuk günlerdir sokaklarda eylem yapıyor. Bütün bunları Ankara görmezden geliyor" diyerek kararını şöyle anlattı:
“Beni açlık grevi kararı almaya iten çaresizlik oldu. Ben aldığım grev kararının doğru bir eylem olduğuna inanıyorum. Bunu yapacağım, kararlıyım. Eğer açlık grevi sonuç vermezse TBMM’nin önünde ölüm orucunu başlatacağım. Ben bu davadan vazgeçmeyeceğim. ‘Böyle bir zulme neden sessiz kaldın’ diye sorulursa en azından ‘sessiz kalmadım’ diyebileyim. Bu eylemi sırf bu yüzden yapıyorum.
Israrla hayvanları öldürmeye çalışıyorlar. Asıl bunun araştırılması lazım. Kimler, niye özellikle öldürülmelerini istiyor? Bu kişilerin tespit edilmesi gerekiyor. Hayvanlar usulü ile yakalanmalı, aşılanmalı, kısırlaştırılmalı, rehabilite edilmeli ve usulü ile alındığı yere, kendi doğasına bırakılmalıdır. Tek çözüm budur, başka çözüm olamaz. Çok basit aslında ve bu yapıldığında kısa zaman içerisinde popülasyon ciddi oranda azalacak ve rahatsızlık bitecek. Bu kadar basit bir çözüm varken öldürmek niye? Bugün kedi, köpek öldürülürse fare, sıçan, sinek ile uğraşılacak. Bir sürü popülasyon artacak. Sokak hayvanlarını ötanazi yapmak daha büyük problemleri doğuracak.