"Kan satışı" iddialarıyla gündeme gelen Kızılay, kanın kendisi için değil yapılan işlemler ve lojistik maliyeti adına ücret alındığını belirtti.

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında yaşanan felakette ihtiyaç sahipleri olmasına karşılık çadır ve konserve gıdaları başka kurumlara satması büyük tepki çekmişti. Kızılay'a karşı tepkiler sürerken bir konu daha gündeme geldi. Bu defa kan satışına yapılan zamla gündeme gelen Kızılay, sosyal medya hesabından açıklamada bulundu.

KAN SATIŞINA ZAM

Kızılay, 23 Mart itibarıyla 502 TL olan bir torba kanı 980 TL yaptı. CHP'li Gamze Akkuş İlgezdi, Kızılay’ın kan üzerinden yaptığı fiyat artışlarını eleştirdi. İlgezdi, "Böyle bir zamanda kana SGK üzerinden zam yapmak, yağmur yağıyorken şemsiye satmaya benzer. SGK’nın içini boşaltmak demek vatandaşlarımızı ücretsiz sağlık hizmetlerinden de mahrum bırakmak demektir" dedi.

Kızılay iddialara yönelik açıklamada bulundu. Kızılay'ın açıklamasında gönüllü bağışçıdan alınan kanın laboratuvar güvenlik testlerinden geçirip üç farklı kan bileşenine ayrılarak, özel donanımlı araçlar ile uygun koşullarda hastanelere ulaştırıldığı söylendi.

'KAN ÜCRETİ TALEP EDİLMİYOR'

Açıklamada, “Bu süreçlerin hiçbir anında vatandaşlardan “kan parası” adı altında ya da başka bir ad altında kan kullanımıyla ilgili olarak hiçbir ücret talep edilmemektedir. Türk Kızılay yürütmekte olduğu kan bankacılığı faaliyeti için belirli maliyetlere ve giderlere katlanmaktadır” denildi.

Kızılay'ın yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde:

Kızılay, kanunla verilen yetkiye ve Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen kurallara uygun olarak bağışçıdan aldığı kanı laboratuvar güvenlik testlerinden geçirip üç farklı kan bileşenine ayırır ve talep yapan tüm hastanelere, özel donanımlı araçlarla uygun koşullarda ulaştırır. Bu süreçlerin herhangi bir aşamasında vatandaşlardan “kan parası” adı altında ya da başka başlık altında HİÇBİR ÜCRET TALEP EDİLMEMEKTEDİR.

BAŞLICA MALİYETLER

Kızılay yürütmekte olduğu kan bankacılığı faaliyeti için belirli maliyetlere ve giderlere katlanmaktadır. Bu maliyetlerin başlıcaları;

• Kan bankacılığında kullanılan tıbbi sarf malzeme ve ekipmanların maliyeti,

• Profesyonel çalışanların ücret, SGK ve vergi ödemelerinin maliyeti,

• Kan bankacılığı için kullanılan araç kirası, bina kirası, elektrik, su, doğalgaz vb. giderleri,

• Kan bankacılığı için gerekli ve belirli bir amortisman ömrü olan demirbaş alım giderleri,

• Faaliyetin daha sağlıklı şartlarda sürdürülebilmesi ve artan kapasiteyi karşılayabilmesi için bina inşaat ve tadilat giderleridir.

ÜCRET BELİRLENMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL

Kızılay’ın KAN VE KAN BİLEŞENLERİ KONUSUNDA ÜCRET BELİRLEMESİ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. Yukarıda bahsedilen maliyetler SGK tarafından karşılanmaktadır. Bu tutarın belirlenmesi ise Sosyal Güvenlik Kurumunca toplanan Fiyat Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılmaktadır. Belirlenen tutar Sağlık Uygulama Tebliği’nin (SUY) “Tanıya dayalı işlemlerin kapsamı” başlığından karşılanmaktadır. Bu komisyon tarafından Kızılay’dan maliyet verisi istenmemektedir.

SGK tarafından belirlenen tutar, Kızılay tarafından gerçekleştirilen Kan Hizmet Maliyetini karşılamakta yetersiz kalmakta ve bu durum Kızılay tarafından sübvanse edilmektedir. Kan hizmetlerine SGK tarafından hastaneler üzerinden yapılan ödeme tamamen kan bankacılığı faaliyetlerinde kullanılmaktadır. Sistemin sürdürülebilirliği Sağlık Bakanlığı’nın uhdesinde olup düzenlemelere ilişkin Kızılay’ın herhangi bir karar verici etkisi bulunmamaktadır.

Gerçek durum böyle olmakla birlikte ve bu iddiaları ortaya atanların da bunu bilmesine rağmen, Kızılay’ın kan sattığına dair bir algı oluşturmaya yönelik çalışmalar en hafif tabiriyle “ahlaksızcadır”. Kızılay, halk sağlığını doğrudan ilgilendiren bu iddialar ve haberlerle ilgili yasal haklarını sonuna kadar kullanacaktır.