Kılıçdaroğlu TV5 yayınında açıklamalarda bulundu: - Türkiye'de uygulanabilir Anayasa maalesef yok. - Siz AYM'yi askıya almışsınız, Anayasa'yı uygulamıyorsunuz. Böyle bir kişiyi siyaseten yenmemiz lazım. Sandığı koyacağız, "bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz" diyeceğiz" - Demokrasilerde en büyük hakem millettir. Yarın olmazsa öbür gün bu sandığa getirecek. - Bahçeli'nin şöyle bir özlemi var. CHP'nin kendisini hedef almasını istiyor. Biz oradan kaçınıyoruz, ciddiye almıyoruz. Bu işine yarayacak anladığım kadarıyla. O da saraydan talimat alıyor. Saray eleştirmediği zaman o eleştiriyor. Bizim için iktidardaki kişinin kararları önemlidir. Aldığı kararlar halkın lehine ise alkışlarız, değilse eleştiririz. Tazminat davaları bizi yıldırmaz. İnandığımız yol var demokrasi, bedel ödenecekse bedel ödemeye hazırız. - Sayın Bahçeli de biliyor ki Anayasa değişmeden Erdoğan bir daha aday olamaz. Değiştirsinler, güçleri yetiyorsa. - Çankaya'da bir yuvarlak masanın etrafında oturacağız. 6 lideri de buluşturan demokrasi talebidir, yapılan harcamaların hesabının vatandaşa verilmesidir. Diğer partilerin de taleplerini de liderler açıklarlar. Ben de açıklamaları takip ederim. Bugünden bir şey söylemem doğru değil. - Türkiye'de elektrik zamları var. Doğal olarak bu da tartışılabilir. İkinci adım ne olmalı? Bunlar konuşulabilir. Sorunsuz hiçbir alanımız yok. Sorunlar çözüleceğine daha da derinleşiyor. Bugün de söyledim mutfaklarda yangın var diyorduk, artık her odada yangın var. İnsanlar artık televizyon ışığında oturmaya başladılar. - Erdoğan’ın bir açıklama yapmasıyla birinin tutuklanması yeterli. Yargı bağımlıdır. Normalde tutuklama olması gereken olayda tutuklama var mı? Var. Örnek vereyim; İzmir’de camide ezan yerine bir şarkı okundu. Bir kişiyi hapse attılar. Onun sorduğu şu? ‘bunu kim okuttu’ Normalde bunun bulunması lazım değil mi? Bu kişi hiç bulunmadı çünkü amaç provakasyondu. İçeri atılan kim? Hiç ilgisi olmayan bir vatandaş. Buna benzer çok örnek verebilirim. Yargı bağımsız değil, yargıçlar dahil herkes korkuyor. - Erdoğan’ın beklentilerini karşılayacak biri Adalet Bakanlığı’na geldi dersek daha doğru olur. Sayın Bozdağ yukardan gelen talimatları aynen uygular. Bunu Bozdağ için tek başına söylemek de doğru değil, bakanların bir iradesi yok aslında. Bağımsız irade bir kişiye aittir. Bakan yardımcılarının rolü parti komiseridir. Atamalar ve diğer işler bakan yardımcıları aracılığıyla yürütülür. Onlar gereğini yaparlar. Eski sovyet sistemindeki bir model yürürlüktedir. - Biz aslında AKP seçmeninin de rahatlıkla geçmişte oy verdiği partisini en azından özeleştiriye tabii tutmasını istiyoruz. Biz onların da haklarını savunuyoruz. Verdiğimiz mücadele sıradan bir mücadele değil; insani bir mücadele. - Varlık nedenimiz kazanımlarımızı korumak. Bazen kazandıklarımızı da kaybediyoruz. Türkiye vatandaşlarının 3. değil 1. sınıf demokrasiye ihtiyacı var. Başörtüsü ister sokakta ister kamu kurumunda... Buradan geri adım. Hayır bu bir kazanımdır. Bu konuda kimsenin tereddüt duymasını istemem. Endişeli muhafazakarlar. Kazanımlar elinizden alınmaz. Tam tersine yeni haklar yeni özgürlük alanları açılır. Kazanımlar geri alınmaz. - Dış mihrak ne? Senin aklın yok mu? Dış mihrak oyunları Erdoğan ve yakın çevresinin hatalarını yükleme çabası. Bir ara CHP'ye yüklüyordu. Sonra dış mihraklar başladı. Bizim üzerimizde oyun oynayabilecek potansiyele sahiplerse dönüp kendine bakman lazım. Kim bu dış mihrak, çıkın söylesin. - Nureddin Nebati Londra'daki tefecilere gitti. Para dilenmeye gitti. Politika faizini bankalar için indirdiler. Böyle ekonomi yönetilmez. Pahalılık var, zam üzerine zam geliyor. Venezüela'dan sonra en yüksek enflasyon bizde.